❄️Antik Koruyucu ve Hava Bilyesi🔥

1.8K 170 21
                                    

Merhaba sevgili okuruşlarım.Sonunda yazacak bir duyuru bulabildim olley! Tamam o zaman başlayalım,İlk duyurum şudur,Bundan önceki bölümün kısa olduğunun farkındayım ama o bölümü yazdığımda acayip derecede hastaydım ve başım ciddi anlamda ağrıyordu.Şakam yok.Ama ne olursa olsun o bölümü yazdım ve sizlerle buluşturdum kısa da olsa ama bu bölüm uzun olacak merak etmeyin 😋

İkinci duyurum ise Bu bölüm diğer bölümlerden daha kısa bir süre sonra yayımlanacak.Malum 23 Nisan hepimize tatil 😆

Neyse hadi bölümümüze geçelim İyi okumalar dilerim sizleri seviyorum ❤️❤️❤️😘😘😘

Multimedya;Tyran Titanı(Koruyucu)

Chionie'nin ağızından;

Çok uzun süre yürümekten artık kollarım aşağıda dilim dışarıda yürüyordum.Ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama yorulduğumu biliyorum ve ortada hâlâ bir koruyucu yok! Onun neye benzediğini bile bilmiyorum

"Mollie,Bu şekilde devam edemeyiz! Birine sormamız lazım"dedi Lysbeth

"Kime soralım? Yakındaki kampçılardan birine 'Bir koruyucu arıyoruz gördünüz mü?' diye mi soracağız? En iyisi aramaya devam etmek"dedi Mollie

Etrafıma bakındım.Çevrede fazla ağaç vardı ama ağaçları birbirinden ayıracak bir nesne veya yaratık yoktu

Ağaçlar...

Bekle! Ben ağaçların ruhu ile konuşabiliyordum! Onlar belki Koruyucunun nasıl gözüktüğünü biliyorlardır

"Bekleyin! Ağaçlara sorabiliriz!"dedim

Herkes bana baktı.Mollie bakışları ile yürümeye devam edelim dese de Herkes bana hak vermiş gibiydi

"Evet...Sen Ağaçlar ile konuşabiliyordun"dedi Dylan

Sağımdaki ağaca elimi koydum ve ruhuyla iletişime geçtim.Farklı bir ruhu hissettmenin verdiği enerji dalgasını hissettim

Sesi 8-9 yaşlarındaki bir oğlan çocuğunu andırıyordu

"Sende kimsin? Bana zarar vermeye mi geldin?"dedi Ağaç ürkek bir tonda

"Hayır,Sana veya diğerlerine zarar vermeye gelmedim.Sana sadece bir soru sormak istiyorum.Buralarda bir Koruyucu gördün mü?"dedim

Ağaç ürkek tonunu hemen kesti ve daha sakin neşeli tonuyla konuşmaya başladı

"Evet! Bir tane var...Sağa doğru düz gidin onu bulacaksınız...Bu arada neden bir Koruyucu arıyorsun?"dedi Ağaç

"Hava Elementi onda olmalı o yüzden onu ondan almalıyım ki Krallığımı kurtarabileyim"dedim

"Sen Ejderha Kraliçesin...Size hizmet etmekten onur duyarım efendim!"dedi ağaç sevimli bir çocuk tonuyla

Kıkırdadım ve ağacı okşamaya başladım

"Teşekkür ederim"dedim ve ağaçla ruh bağımı kestim

Bizimkiler bana garip yüzlerle bakıyorlardı.Mollie çenesini kaşıyor,Lysbeth ağızı açık bir şekilde bana bakıyor, Kraliçe Litherrina tepkisizce bana bakıyor Dylan ise sırıtıyordu

"Sağa doğru düz gideceğiz"dedim

Hepimiz sağa doğru yürümeye başladık.Önde Mollie arkada ben ve Dylan bizim arkamızda ise Kraliçe Litherrina ve Lysbeth yürüyordu.Aniden Mollie durdu ve yüksek sesle bağırdı

"Gümüş Gölet adına!"dedi

"Ne oldu Mollie?"dedim ve yanına yürüdüm.Ben hâlâ Mollie'ye bakıyordum
Mollie ileri doğru hiç gözünü kırpmadan bakıyordu bende Mollie'nin tarafına baktığım zaman bende çığlık atabilirdim

Çünkü önümüzde kocaman bir heykel vardı!

Bizim önümüzdeki uçurum ile onun karnındaki top şeklindeki şeyin üzerindeki bir boşluk köprü ile bağlanmıştı.Kocaman bir kadın heykelini andıran Koruyucunun 4 kolu vardı.İkisi başındaki örtüyü tutuyor diğer ikisi ise aşağıda duruyordu.Heykelin gözleri gözüküyordu ama bize bakmıyordu ayrıca havada uçuyor ve hiçbir şeye tepki vermiyordu.Kafasındaki örtü sanki onunla birlikte yontulmuş gibiydi.Heykelin rengi koyu ve açık kahverengi'nin bileşimi gibiydi

"Aman Tanrım! Bu bir Tyran Titanı!"dedi Mollie heyecanla

"Bir-Ne?"dedi Dylan

"Tyran Titanı.Antik bir Dünya Irkıdır.Yerlerinde pek fazla hareket etmezler ama yine de hareket ederler.Nesillerinin tükendiğini sanıyordum demek ki hâlâ varmış!"dedi Mollie

Mollie bu titanları bayağı merak ediyor olmalıydı yoksa böyle konuşmazdı bile

"Hadi o zaman ne bekliyoruz? Girelim"dedi Kraliçe Litherrina

Tyran Titanı'nın karnındaki topun deliğine bağlayan köprüden geçerken kafasını bize doğru çevirdi ama sessiz bir şekilde durmaya devam etti.Karnından içeri girdiğimizde bizi farklı bir şey karşıladı

Tam ortada bir sütün vardı.Sütun lacivert rengindeydi ve kısaydı en fazla 20 santimetre falandı ve sütunün tam üstünda ise yuvarlak siyah renkli bir yapı vardı.Siyah renkli yapının delik deşik olması içindeki farklı bir şeyi gösteriyordu

Beyaz parlak bir ışığı

Küçük ve yuvarlak şeklindeydi ve çok fazla parlıyordu.Işığın üst tarafı çürük rengi bir iple yukarıdaki Titanın kalbine bağlıydı

"Bilye bu mu?"dedi Lysbeth

"Hayır,Bu Titans bağlı ve Hava Bilyesi beyaz değil gridir"dedi Kraliçe Litherrina

Aniden önümüzdeki kapı açıldı.İçeride aynı sütun içerisinde farklı bir şey vardı ama bayağı uzaktaydı galiba ona ulaşmak için uzun bir koridordan geçmek lazım

Kapıdan içeri geçtik ve tam tahmin ettiğim gibi bizi uzun bir koridor karşıladı.Koridor karanlıktı ama ilerideki sütünun bulunduğu ışık görmemize yetiyordu

Odaya vardığınızda farklı bir şeyle karşılaştık.Beyaz mermerden yapılmış bir oda ve sütunun üstünde Gri Renkli küçük bir taş

"Hava Bilyesi!"diye bağırdı Dylan ve hep birlikte Hava Bilyesi'nin yanına koştuk.Sütunun çevresinde yuvarlak bir şekilde durduk ve Hava Bilyesi'ni aldım.Bilye gri renkli bir ışıkla koluma girdi ve diğer Elementlerle birlikte yerini aldı.Geriye sadece Kara Kristal kalmıştı

Herşey ne kadar kolay gidiyor derken aniden etraf sallanmaya başladı

Yazarın ağızdan;

"Albert,Bunun o olduğuna emin misin?"dedi Reina sarı saçlı çocuğa bakarak

Çocuk gülümsedi ve dev Tyran Titanı'na baktı

"Evet,Reina.Bu Hava Bilyesinin koruyucusu"dedi Albert

İkisi birlikte Titan'ın içine giren köprüden geçtiler ama Titan nedense onları fark etmedi

Albert, Titan'ın koruduğu parlak beyaz topa baktı.Reina ise ileri doğru bakıyordu

"Hâlâ oradalar,Onları görüyorum"dedi Reina

Çember şeklini oluşturmuşlar Hava Bilyesi'ne bakıyorlardı ama Reina ve Albert'i fark etmemişlerdi.Reina Albert'in yanına gitti

Albert'in yüzünde sinsi bir gülümseme vardı

"Albert ne planlıyorsun?"dedi Reina

Albert aynı sinsi ifade ile Reina'ya döndü

"Anneciği Kızdırmayı"dedi Albert ve korunmakta olan o beyaz topu aldı.Ona bağlı olan ipi kopardı ve elindeki topu ise çantasına yerleştirdi

Aniden bir ses geldi.Ses bir balina'nın sesi gibiydi.Aniden yer sallanmaya başladı ve dış kapı büyük bir gürültü ile kapandı

"Şimdi oyun zamanı"dedi Albert

...

Melez PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin