Artık şu duyuru bölümlerini ayrı bir bölüm ile mi yapsam ne? Her bölüm yazdığımda bir duyuru yazıyorum bunu yorumlara yazınız.
Bölümlere duyuru ile mi başlayım?
Yoksa Duyurular için ayrı bir bölüm mü yazayım?Hani bazen olur ya işte sevdiğiniz kitabın yeni bir bölümü geliyor bir sevinçle kitabı açıyorsunuz ama o bölümde duyuru bölümü
O an pertŞimdi kısa bir iki tane duyuru yazacağım sonra bölümümüze geçelim
Bugün iki bölüm olacak biri bölüm öbürü karakter künyesi gerçi bazı karakterlerin insan halleri (Üzdüm değil mi?)
İkinci duyuru Zenciler ve Afro-amerikanlar Kara Ejderha sayılıyor o yüzden bölümlerde lütfen 'ırkçılık yapıyorsun' demeyin kitapta ırkçılık yoktur
Chionie'nin ağızından;
Cüce Elps'in işi çıktığı için gitmişti yoksa beni bırakmaya niyeti yoktu ondan emindim.Hâla hamakta yatıyordum.Cüce'yi bıraktım Mollie beni bırakmıyordu.Yaşadığım durum düşününce korkunçtu ama daha bir sürü böyle şey olacak eminim yani biraz alışmaları lazım
Kapıyı Dylan açtı
"Chione,Mollie kalkın.Gidiyoruz"dedi
"Nereye?"dedi Mollie şaşkın bir sesle
"Kraliçe Litherrina bizi çağırıyor"dedi soğuk bir sesle
Ne oldu buna böyle?
"Büyük olasılık Su Bilyesinin yerini tespit edeceğiz.Hadi Mollie"dedim ve ayağa kalktım.Mollie beni tutmaya kalktı ama onu engelledim.Cidden yürüyebilirdim
Hep birlikte odadan çıktık.Kraliçe bizi büyük olasılık taht odasında bekliyordu.Dylan ve ben önden giderken Mollie arkadan geliyordu.Dylan'a baktım
Yüzü asılmış,elleri ceplerinde ve simsiyah gözleri kısılmış bir biçimde yürüyordu
"Pamuk Prens ne oldu?"dedim
Bana baktı
"Birincisi bana Pamuk Prens deme.İkincisi ne olmuş bana?"dedi soğuk sesini devam ettirerek
"Sende bir haller olmuş böyle garip ve soğuk davranıyorsun"dedim
Cidden ne oldu buna?
"Kraliçeye giderken bir muhafız bana 'alıştığım' durumu yaptı"dedi
O 'alıştığım' durum demek 'bana canavar muamelesi yaptı' demekti.Dylan'ı uzun süredir tanıyorum dedim ya?
"Boşver bırak gitsin"dedim
"Sanki bana yapmadılar"diye ekledim
Bende az canavar veya cadı muamelesi yemedim.Beyaz tenim yüzünden ilkokulda çok ezildim.Aynı şeklide Dylan'da.İnsanlar böyleydi işte kendinden farklı olanı dışlarlardı sanki karşısındakinin hiç duyguları yokmuş gibi.Biz farklı olabilirdik ama bizimde duygularımız vardı
"Aslında düşünmesi çok komik.İkimizde farklıyız ama aynıyız"dedi Dylan
Ne dedi bu? Dylan ile Felsefe derslerine hoşgeldiniz.İlk defa bu kadar etkilenmiş olmalı bu konuda felsefe yaptığına göre
"Ne demek şimdi bu?"dedim
"Yani ikimizde farklı türleriz ama ikimizde aynı çeşit varlıklarız.Garip ve korkutucu"dedi bana bakıp hüzünlü bir gülümseme atarak
Bu konuda haklıydı.Çok uzatmadan kapatmak istiyorum
Taht odasının kapılarını açtığımızda Kraliçe Litherrina bir askerle konuşuyordu.Askerin zırhı çok farklıydı.Obsidyen ve Onyx taşlarından yapılma bir zırhı vardı.Asker ve Kraliçeye iyice yaklaştığımızda onun kim olduğunu anladığımda sevinçten bağırabilirdim
Bu Lysbeth'ti
Kollarımı açarak Lysbeth'e doğru koştum
"Lysbeth!!"dedim
Lysbeth bana doğru döndü ve oda bana koşmaya başladı.Ağızı kulaklarına varıyordu
"Chione!!"dedi ve tam ortada sarıldık
Lysbeth benim ilkokul arkadaşımdı.Uzun zamandır görmemiştim onu.Yeni geldiğimde bana zorbalık yapan erkek çocuklarını pataklamıştı.Beni dışlamamıştı çünkü o da bir Ejderhaydı.Kara Kristal Ejderhası.Şu an insan formundaydı
Kırmızı gözler.Sivri dişler ve Afro-amerikan bir insandı.Kıvırcık kahverengi saçları çok sevimliydi
Beni havaya kaldırıp döndürdü sonrada yere koydu
"Kara Prenses!"dedi Mollie ona sarılmaya gelerek
Mollie'de onu tanıyordu.Üçümüz ilkokulun üçlüsüydük hatta adımız Büyülü Üçlüydü
"Unicorn"dedi Lysbeth
Onun lakabı Kara Prenses.Benim adım Beyaz Elmas.Mollie'de Unicorn'du
"Hatta Derek'te burada"dedi Lysbeth
"Derek mi?"dedi Mollie
Bu konuda Mollie'nin ilk konuşmasını beklerdiniz çünkü Derek, Mollie'nin ilk aşkıydı ve Derek bir Toprak İblisiydi.Dylan'nın biraz güçlüsü yani
"Nerede peki?"dedim
"O son görevimizde biraz yaralandı o yüzden odasında dinleniyor"dedi
Derek'in burada olamamasına biraz üzülmüştüm.O da burada olsa güzel olurdu
Üçümüz birbirimize yapışırken Lysbeth, Dylan'a baktı
"Bu kim?"dedi
"Ah! O Dylan benim koruyucum"dedim
Lysbeth bana şaşkınlıkla baktı
"Koruyucu mu? Koruyucu sahibi olabilmen için bir Kraliçe olman gerekmiyor mu?"dedi
Ona kolumu gösterdim gözleri fal taşı gibi açıldı
"Sen.. Ejderha Kraliçe misin?"dedi
Gülümsedim
"Evet.Kraliçe Ejderha benim"dedim
Hemen önümde eğildi
"Senin uğrunda savaşmak ve ölmek bir onurdur Ejderha Kraliçe Chionie"dedi ve önümde eğildi
"Lysbeth sen benim arkadaşımsın eğilmene gerek yok"dedim çömelip omuzunu tutmuştum
"Madem istiyorsun"dedi ve ayağa kalkarak Dylan'a doğru yürüyüp elini uzattı
"Ben Lysbeth..Kara Kristal Ejderhası'yım"dedi sevecen bir gülümsemeyle
"Bende Dylan memnun oldum"dedi Dylan gülümseyerek
"Sen nesin peki?"dedi Lysbeth kafasını kaşıyarak
"Kil İblisi"dedi Dylan
"Hadi bakalım bu kadar tanışma yeter.Hadi gelin yanıma"dedi Kraliçe Litherrina kollarını açarak
Hepimiz Kraliçe Litherrina'nın yanına gittik.Gökkuşağı Portal bizi yeniden Konseye ışınladı.Küçük taburelere oturduk
"Evet çocuklar..Toprak Bilyesi bulundu"dedi
Hologram görüntü Toprak Bilyesinin üzerine bir tik çekti
"Şimdi sırada Su Bilyesi var.Bunun için Chionie'yi kullanacağız"dedi ve bana baktı
Gözlerimi kapatıp Aiyala'ı çağırmaya başlayamadan o geldi çünkü bendenimi başka birinin ele geçirdiğini hissettim
"Su Bilyesi.. California sahilinde"dedi Aiyala
Kendime yeniden geldim
"Nereyi söyledim?"diye sordum
"California Sahili dedin"dedi Kraliçe Litherrina
"Hadi o zaman herkes evine gitsin yarın yapacak çok işimiz olacak"dedi Lysbeth
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses
FantasyEjderhalardan Ateş Kabilesinden bir Melez dünyaya geldi.Bu Melez Bir Kurt ve Ateş Ejderhasının melezi.Neredeyse bütün ırkların severek gücünü istediği bir Melez...