Duyuru olarak tek şunu söyleyebilirim Wattpad değişmiş ama sadece sembol olarak değişmiş onun dışında değişen pek bir şey yok sanırım ama yavaş yavaş öğreneceğim.Şu an bana 'Yeni mi öğreniyon?' diyorsunuz biliyorum ama ne yapayım uzun zamandır Wattpad'e güncelleme atmıyorum
Hadi o zaman yeni bölümümüze geçelim İyi okumalar dilerim sizleri seviyorum ❤️❤️❤️😘😘😘
Chionie'nin ağızından;
Kasabadan sonraki günde hiç acele etmeden Aurapion'a gittim.Kraliçe Litherrina'ya o kasabada olan olayları bir bir anlattım.Kraliçe'de bana hak verdi
Dylan ve diğerleri de gelince hep birlikte yeniden Gökkuşağı Portal yardımı ile yeniden Konsey Odasına gittik
"Pekâlâ çocuklar, Şu,Toprak ve Ateş Elementleri tamamlanmış bulunmakta"dedi Kraliçe Litherrina
Ekrandaki görüntü de Su, Toprak ve Ateş Bilyelerinin üstlerine bir tık işareti atıldı ve sıradaki Bilye belirdi
"Sıradaki Bilye,Hava"dedi Kraliçe Litherrina
"Yani sadece bir Bilye kaldı artık"dedi Lysbeth
Çok belli olmasa da Lysbeth'in dediğini gayet iyi anlıyordum.Büyük Savaş yaklaşıyordu ve benim bunu bitirmeme sadece 1 Bilye kalmıştı
"Biliyorum,Lys ama bunu yapmak zorundayız...Krallığımız için"dedim
Lysbeth başını salladı ve bana onay verircesine gülümsedi
"Haklısın Chionie,Korkunun ecele faydası yok"dedi
Gözlerimi Kraliçe Litherrina'ya çevirdim bana Aiyala'yı çağırmam için gözleriyle komut veriyordu resmen.Gözlerimi kapattım artık ne olacağını bilmeniz lazım.Aiyala yeniden bedenimi ele geçirdi
"Rocky Dağları,Hava Elementi Rocky Dağlarında"dedim
Transtan çıkmış gibi nefes aldım ve gözlerimi gezdirdim.Kraliçe Litherrina haritadan Rocky Dağlarını aratıyordu
"Ama tam olarak nerede? Diğer bölgelerin konumları belliydi ama Rocky Dağları çok farklı bir yer"dedi Dylan
"Bence bayağı nerede olduğu belli Dylan"dedi Mollie
"O anlamda değil...Rocky Dağları,Kanada'da bulunuyor.Hem Amerika'da hemde Kanada'da var.Dağlar birleşmiş bir biçimde yani demek istiyorum ki Kanada'ya mı gideceğiz yoksa Amerika'dan devam mı edeceğiz?"dedi Dylan
Mantıklı.Hem ayrıca ben Kanada'yı görmeyi bayağı isterdim orada O özel sosla birlikte bir pankek yemek isterdim ama büyük olasılık görev sebebi ile yiyemeyeceğiz
Kraliçe Litherrina Dylan'a baktı ve eli ile çenesini kaşıdı
"Olabilir,Bakalım"dedi
Kraliçe ekranda bir gezdikten sonra işaretlenen yeri buldu ve eliyle gösterdi
"Korkmayın,Tam ortada.Yani yine Amerika'dayız"dedi Kraliçe Litherrina
Dylan bir nefes aldı
"İyi,Fazla uzaklaşmayız"dedi
Konseyden çıktık ve Dünya'ya geri dönerek Dağlara doğru yol almaya başladık.Yukarısı çok soğuktu ama ben buna alışmıştım.Dylan ve Mollie yine benim üzerimde gidiyordu.Lysbeth ise Kraliçe Litherrina'yı taşıyordu.Bu döngü nedense 2 seferdir devam ediyordu
Sonunda Rocky Dağlarının ortasındaki yerlerden birine varmıştık.Uçuş 3 saat sürmüştü ama oradaki çam ormanları bu dağları mükemmel kılıyordu.Bazı ağaçların ucunda kar vardı
"Pekâlâ,Nerede bu Koruyucu?"dedi Dylan
Ortada ne Koruyucu vardı.Ne de Koruyucuya ait olan bir iz.Bu diğer Koruyuculardan daha zor olacaktı galiba
"Yürüyeceğiz,Yürüyerek bulacağız"dedi Mollie
Hepimiz birbirimize baktık ve Mollie'yi takip ettik.Yapacak bir şey yoktu
Yazarın ağızından;
Hulunnu'nun yeni efendisi tahtının üzerinde sarmaşıkları ile oturuyordu.Şekilsiz bir ruh olmasının yanı sıra onun şekilsiz bedeni tahtın tüm çevresini sarmasını sağlıyordu.Böylece biri onu oradan kaldırmaya cüret bile edemezdi.Ne Kız kardeşi ne de o Küçük yerden bitme
İçeri iki tane asker girdi.Bunlar onun askerleriydi.Üstlerinde Koyu Mor renginde zırhları vardı.Krallarına kıyasla bayağı küçüklerdi
Kralları mutlu bir edayla onlara yanaştı
"Eee? Buldunuz mu o Küçük yerden bitmeyi?"dedi Kral
Askerler birbirlerine baktılar
"Üzgünüz efendim.Kızı bulmadık"dedi Asker
Bu Kralın öfkelenmesine yetti de arttı bile.Sinirden gözleri Kırmızı-Siyah karışımı iğrenç bir renk oldu.Elini yere vurdu
"Beceriksizler! Küçük bir kızı bile yakalayamıyorsunuz!"diye gürledi
"Ama Efendim.Kız ortada yoktu ki?"dedi Askerlerden biri
Kral onu pençesiyle yakaladı ve yüzüne yaklaştırdı
"Sence O saklanmış olamaz mı?"dedi Kral
Askerin kafasında bir ampul yanmış gibi Krala baktı.Kral yüzünü ekşitti ve askeri yere fırlattı
"Defolun! Sizi görmek istemiyorum"dedi Kral sakin bir tonda
Askerler koşuşturarak kaçtılar.Kral ise pencereye baktı ve gülümsedi
Şapşal askerleri başaramamış olabilirdi ama er ya da geç o minik fareyi bulacak ve onu yenecekti
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses
FantasyEjderhalardan Ateş Kabilesinden bir Melez dünyaya geldi.Bu Melez Bir Kurt ve Ateş Ejderhasının melezi.Neredeyse bütün ırkların severek gücünü istediği bir Melez...