❄️Zindan🔥

3K 240 28
                                    

Oy oy oy (Nasıl gireceğimi bulamadım) 10K olmuşuz? Hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim sevgili M.P okuyucuları.Sıradaki hedefimiz 20K ha gayret

Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu olsun (Gerçi biraz geç oldu ama olsun)

Bu bölümde yeni karakterler vardır bilginize.Şimdi çok uzatmadan bölümümüze geçelim İyi okumalar dilerim ❤️❤️❤️😘 😘😘

Mavi mercanlar dan yapılma sarayın duvarlarından hızlıca zindana gidiyorduk.Arkamda deri bir his vardı.Arkama baktığımda bunun iki tane fok balığı olduğunu gördüm.Foklar bizi burunları ile iterek zindana götürüyorlardı

Foklar bizi kapısı olmayan bir yere getirdiler öyle hızlı bir biçimde indik ki zindanın girişindeki merdivenlerden inmedik bile

Zindan çok farklıydı hücre ve zindan duvarı arasında 15 metre vardı ve bütün hücreler sola doğruydu sağda hiç bir hücre yoktu sadece gri bir duvar vardı.Saray'ın mavi tonu gitmiş yerine Gri,Koyu Gri ve Siyah tonları eklenmişti.Foklar bizi ikinci hücreye attılar ama suda olduğunuzdan bizi sakince hücreye bırakmak gibi olmuştu

Turuncu ve Sarı'nın hakim olduğu hücre parmaklıklarını kapattılar ve yüzgeçleri ile garip mor bir istiridye taktılar

Dylan yine hırladı ve son hız hücrenin parmaklıklarına atladı.Bu fokların korkup kendilerini geriye atmasını sağladı

"Bizi serbest bırakın sizi yağ torbaları!"diye bağırdı Dylan hem zindan parmaklıklarını tutuyor hemde onları çıkarmak istercesine sallıyordu

Foklar korkmuş olabilirlerdi ama cesur olan fok öne çıktı ve fok dilinden bir şeyler söyledi.Tabii biz ne dediğini anlamadık

Bende Dylan'ı dinlerken hücrenin içine bakıyordum.Hücrenin üç duvarı vardı.Bir tanesi dışarıya diğeri üçüncü hücreye diğeri birinci hücreye bakıyordu.Her duvarda minik bir pencere vardı ama dışarıyı iyi gösteriyordu.Tabii pencereler mercan parmaklıklarla korunmuştu.Üçüncü ve Birinci hücreye açılan minik pencerelere yüzerek ulaşırsınız onun dışında iki tane yatak ve minik her tarafı kapalı bir tuvalet ve yukarıda mavi bir ışık saçan istiridye bir lamba vardı

Dylan ve Fokların konuşması hararetli geçiyordu.Hem foklar hemde Dylan bağırıyordu bu yabancı bir ülkeye,oranın dilini hiç bilmeden gidip adres sormaya benziyordu

Foklar bir birlerine baktılar sonra foklardan biri üçüncü hücreye gitti ve birkaç şey söyleyerek yanımıza geldi.Üçüncü hücrenin penceresinden bir erkek sesi geldi

"Diyorlar ki Kraliçe sizi affeden kadar bu hücrede kalacakmışsınız"dedi ses

Fok yüzgeçlerini gögüsünde birleştirdi ve sese hak verircesine kafasını salladı ve ses çıkardı sonra arkalarını dönüp gittiler.Dylan daha sinirli bir şekilde zindan parmaklıklarını salladı hem öfkesi hemde hırıldanma sesi artmıştı.Dylan'ı hiç bu kadar sinirli görmemiştim

"Bizi hemen çıkarın sizi şapşallar!"diye bağırdı sesi biraz kalınlaşmıştı

Evet bu kelime Fok sevenler için sinir bozucu olabilirdi ama şu an bu durumdaysanız bunu bir sevmediğini birine söylemekle aynıydı

Dylan parmaklıkları ısırdı.Kulaklarının ucu sivrileşmiş ve gri rengini almıştı ayrıca tırmakları uzamıştı dişleri ise çok sivriydi.Dylan Su Kil İblisi olmadan önce onu durdurmak iyi olacak

"Hiç deneme.Onlar büyülüdür.Kırılmazlar"dedi ses

Gerçektende çok yardımcı oldu

Dylan hırıltı ile pencereye döndü omuzunu tuttum.Bana hışımla döndü ama sakın modumu devam ettirdim

Melez PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin