Evet...Dışarısı fırın gibi yanarken yine bir duyurum yok...Ne yazık ki 😑
Neyse hadi bakalım bölümümüze geçelim İyi okumalar dilerim sizleri seviyorum ❤️❤️❤️😘😘😘
Chionie'nin ağızından;
Soğuk bir hisle gözlerimi açtım.Bulunduğum yer cidden çok soğuktu ve şu an beni rahatsız eden bir pozisyonda duruyordum
Gözlerimi 3 kez kırpıştırdıktan sonra görüntüm netleşti.Etraf lacivert rengi fayanslarla süslenmişti ve içerisi bayağı karanlıktı buradaki tek aydınlık beni ve çevremi kaplayan aydınlıktı yani benim üzerimde bir sokak lambası gibi aydınlatan tek bir lamba vardı
Kafamı yukarı kaldırdım ve ellerimin uzun bir metal çubuğa bağlanmış bir biçimde gördüm.Metal çubuk tavana kadar değiyordu ve benim ellerim ise bir iple sıkı sıkı bağlanmıştı
Aşağıya doğru baktığımda küçük çaplı bir şok yaşadım.Üzerimde iç çamaşırım dışında hiçbir şey yoktu! Ne kıyafetlerim ne de atletim hiç bir şey! Sadece iç çamaşırım
En son ne olduğunu hatırmaya çalıştım.Kara Kristal Bilyesini almış ve okuldan çıktıktan sonra bayılmıştık bunun O Müdürle bir alakası olup olmadığını düşünmem lazım çünkü cidden insanı şüpheye sokacak bir tavrı vardı
"Dylan! Mollie! Lysbeth!"diye bağırdım ama nafile.Hiç kimse beni duymadı
Önümdeki kapı aniden açıldı ve içeri üç kişi girdi ve bu üç kişi pek tanınmadık yüzler değildi
İki kişi bize Tyran Titanı'nın yanında saldıran Sarı saçlı oğlan ve pembe saçlı kızdı diğeri ise Partide saldıran ve kardeşini yanlışlıkla öldürdüğüm Kan kırmızısı saçları ve gözleri olan kızdı.Üçü de beni öldürecek gibi bakıyorlardı
"Vay...Vay...Vay.Demek ki Katilimiz uyanmış..."dedi Kan kırmızısı saçları olan kız
Ses tonunda alay vardı ama bir yandan öfke eksik değildi.Bu alayına yanıt vermedim
"Neden beni buraya getirdin?"dedim
"Neden mi?"dedi Kız
Sinirli bir kahkaha attıktan sonra bana doğru döndü.Kan kırmızısı gözleri öfkeyle parladı
"Sen kardeşimi öldürdün...Ve bunun karşılıksız kalacağını zannetmiyordun değil mi?"dedi sinirle
Yüzündeki iğrenmeyi ve öfkeyi anlayabiliyordum.Dişlerini birbirine sürtüyordu ve sıkıyordu.Açıkçası bu kadar uzun bir zamandan sonra beni kaçıracağını hiç düşünmemiştim.İntikam almak isteyeceğini anlamamak mümkün değildi kardeşi öldürülen her abla katilden intikam almak isterdi
"O senin yüzünden öldü...O gencecik yaşta kalbine kristal girerek öldü...Sırf beni kurtarmak için öldü...Ve bunun sorumlusu SENSİN!"dedi sonda sesini yükselterek
Gözlerini benden kaçırmış ve arkaya doğru bakmaya başlamıştı.Bende göz yaşlarını tutamıyordum.Sırf kontrol kaybım yüzünden minicik bir çocuğun ölümüne sebep olmuştum
"Bilerek yapmadım...Bunun olmasını hiç istemedim... Yanlışlıkla oldu...Bu bir kazaydı"dedim üzgün ve titreyen ses tonumla
Kız ve oğlan bize sadece bakıyorlardı ama diğeri arkasını dönmeye devam etti
"Sen benim kardeşimi öldürdün ve bunu bir kaza olarak görmen onu geri getirmeyecek.Sen herşeyimi çaldın"dedi ve arkasını döndü
Yüzünde Piskopat bir gülümseme vardı ve sağ gözünün akı simsiyah olmuştu.Kan rengi gözü parlıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses
FantasyEjderhalardan Ateş Kabilesinden bir Melez dünyaya geldi.Bu Melez Bir Kurt ve Ateş Ejderhasının melezi.Neredeyse bütün ırkların severek gücünü istediği bir Melez...