Kızkardeşine Merhaba de Tony!

starklarda yemek?

bana verilen bu geniş odayı donatmam tam tamına bir saatimi almıştı.
üstelik daha üzerinde çalıştığım ayakkabıları bitirememiştim bile!

yatağımın yanlarına kalın halatlar bağlayıp, cam ve hafif kubbeleştirdiğim tavanın yanlarına astım.
sallanan yataklar her zaman iyidir.
saat akşama geliyordu.
hologramlı aramadan peter ı aradım.
açmayınca açmayı göstermediğim aklıma geldi ve açılmasını sağladım.

-pete...

lafımı bitiremden gülmeye başladım.
hadi ama! bu kadar komik nasıl uyuyabilirki?
gözlerini sımsıkı yummuş, dudaklarını büzmüş, dağınık saçları ve yastığını kaplayan salyasıyla uyuyordu.
bu halinin fotoğrafını çektim ve aramayı sonlandırdım.
pekala şirin çocuk seni bi ziyarete gelelim öyle değil mi?

YAZARDAN

tony aşşağıda uzun uzun pepper a mia yı anlatmıştı. pepper ilk başta şaşırsada olgunlukla karşılamış hatta biraz tony lik yapıp dalga bile geçmişti.
mia yeterince oyalandığını düşündü ve alt kattaki salona gitti.
tony içkisini yudumlayıp pepper la konuşuyordu. sırtçantasının ucunu dahada sıktı ve önlerinden geçip garaja indi. hemen arkasından tony de inmişti. pepper ise öylece durmak yerine çantasını aldı ve peşlerinden gitti.

- nereye gittiğini sanıyorsun küçük hanım?

tony nin sesini duyan mia sesli bir yutkunma geçirsede kolay toparlandı.

-işim var tony.

dedi ve camaro suna bindi. aracın görüntüsünü normal bi arabaya çevirdi.
sonuçta öyle bi mahalleye camaro ile girilmezdi. tony hızlıca arabanın önüne geçti.

- bu saatte hiç bir yere gitmiyorsun mia!

mia abisinin laflarına göz devirdi ve hızla arkaya sürüp tony den kurtuldu. pepper a döndü.

-arkadaşıma gidiyorum bayan potts saat 2 olmadan gelirim ve lütfen sevgilinizi başımdan alın.

dedikten sonra kırmızı gözlüğünü takıp evden uzaklaştı.
(evden uzakta.. spaydime gönderme olsun)
peterların sokağına girince bulduğu ilk yere arabasını park etti.
evlerine ilerlerken may halanın kapıdan çıktığını gördü ve hemen yan duvara saklandı.
may yanından geçtikten sonra kapıdan girmekten vaz geçti ve çevik hamlelerle peterin camından içeri girdi. camı kapattı ve hala aynı pozisyonda yatan peter i dürttü.

-hey uykucu! uyan hadi gün batmak üzere.

demişti. farkında olmadan natasha gibi hissetmişti kendisini. kısa bi an durdu ve bunu düşündü.
peter, mia nın sesiyle yataktan zıpladı ve yere kapaklanmak üzereyken şınav pozisyonunda kaldı.
mia bu görüntüye göz devirirken peter kalkığı gibi esnedi ve gözlerini kırpıştırdı.

-m..mia?

mia gülümsedi ve peter ın dağınık saçlarını düzeltti.

-evet peter?

peter gözlerini kocaman açtı. ve kollarını mia ya doladı. bi kaç saniye  sonra gözlerini kocaman açıp ondan ayrıldı.

-b..ben-

- sorun değil istemsizce olduğunun farkındayım peter. her neyse üzerindeki hamburgerli pijama takımını değiştir. sahile gidicez. biraz taş toplıycaz. açıkcası fazladan kasa ihtiyacım olmasa uyandırmazdım.
kusura bakma.

dedikten sonra odadan çıktı. kendine kahve yaparken peter a seslendi.

-pete! kahve?

-sade. teşekkürler.