Film günü

1.5K 119 27
                                    

mia stark

peter ın evine daha vardı. neyseki tony nin evinden çıkmadan camaro mu sıradan bir arabaya çevirebilmiştim.
arabanın görüntüsünü istediğim gibi değiştirebiliyordum. bazen basit bir mazda, bazen iddalı bi jaguar.. kısaca ben ne istersem o oluyordu.
sağımda bir market görünce arabamı park edip içeriye girdim.
seri bi şekilde aburcubur reonuna gidip elime ne gelirse aldım.
para bol sonuçta..
aldıklarımı kredi kartıyla öderken istemsizce gözüm parckue soy adıma takılmıştı.
beni ailemden çalan herifin tek varisi gibi gözüktüğümden banka hesabımdaki soy adım buydu.
işlem bitince aldıklarımı arkaya attım ve yola koyuldum. . . . . . . . . . . . .

peter larda durduğumda poşetleri alıp 7. kata çıktım. zile bastıp kapının açılmasını bekledim. 
kapıyı biraz kilolu bir çocuk açmıştı. bunun ned adındaki çocuk olduğunu anlayıp gülümsedim.
ned bir saniye boyunca şaşkınca bana bakınca göz devirip yanından geçtim.

- izninizle.

içeriye ilerleyip televizyona bilgisayarını bağlamaya çalışan peter i gördüm. gözdevirdim.

- pete! ben geldim. insan bi hoş geldin der. ayrıca bana bırak. saatinle yapabileceğin işi neden uğraşarak yapamazsın ki?

dedim ve poşetleri peter a verdim. şaşkınca poşetlere baktı.
sonra bana baktı ve yüzünü mahcupça buruşturdu.

- üzgünüm mia.. seni michalle (-artık nasıl yazılıyorsa-)  sanmıştım. hoş geldin!

dedi. gülümseyerek 'önemli değil' imajını verince saatimden televizyona bağlantı kurdum ve açık olan bilgisayara dönüp hangi filmi izleyeceğimize baktım.

'star wors'  göz devirmeyip derin bir nefes aldım.
aslında son çıkanı izlememiştim.
filmi saatime girip parmak hareketimle televizyona attım ve peter ın büyük kaselere döktüğü cipslerden birini alıp karşı koltuğa oturdum. peter da yanıma gelirken ışıkları kapattı ve televizyonun üzerindeki 'oynat' tuşuna bastı.
saatimin holografik yansıması olduğundan dokunmatikti.
peter başlayan film ile yanıma oturdu kafasını istemsizce kapıdaki bıraktığım şaşkın haliyle bizi izleyen ned  e çevirdi.

-hey ned! gelsene.

dedim ağzıma cips atarken. o ise ilk önce peter a sonra bana baktı ve kafasını iki yana sallayarak yandaki tekli koltuğa oturdu.

bi süre geçmişti ki ned peter a yaklaştı.
tabi bense yaklaşan savaş sahnelerine odaklanmıştım.

- hey dostum cidden çok havalıydınız. hızlı ve uyumlu gibi!
sen bişey yapıyorsun o tammlıyor, o yapıyor sen tamamlıyorsun. sanki yıllardır beraber yaşıyor gibisiniz.

peter dediklerini pek duymuyordu. sadece filme odaklıydı. ned i geçiştirmek için 'hıhı haklısın' ya da
'katılıyorum dostum' gibi bişeyler gevelemişti.
gülümseyip bende filme odaklandım..

arkama yaslanmış cips kırıntılarını parmağımla almaya çalışıyorken bi yandanda filmin sonlarına gelmiştik.
peter da arkasına yaslıydı. tam herşeyin tatlıya bağlanma sahnesiydi.
peter kafasını omzuma yasladı ve daha bitmemiş olan cipsinden ağzına attı. ikinci cipsi ağzına atıcakken elimle alıp kendi ağzıma attım.

filme o kadar konsantreydi ki fark etmemişti bile.
bi cips ağzına atarken ikincisini ben almaya başladım. tabi bu sırada film izliyorduk.
neyseki bi süre sonra ikinciyi bana uzatmaya başladı.
cipsleri benimdi nasıl olsa? ..

film bitince ve yazılar çıkmaya başlayınca kendime gelmiş gibi silkelendim. Bu arada michell başından beri burdaymış. yani ben geldiğimden beri. filmin sonlarına doğru ned i de alıp çıkmış.

Kızkardeşine Merhaba de Tony!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin