Kalıyoruz.

1.2K 108 13
                                    


Peter yanımda uykuya dalmıştı. kafam omzuna yaslanır bir vaziyette dururken karamel kokusunu içime çekiyordum. (-klişelikten dövmeyin-)
Birinin, evimin koruma kalkanına yaklaştığında.. onun gelebilmesini beklemiyordum.
aklımda peter ı, o kadar çok 'saf' kategorisine aldım ki, onunda bir dahi olduğunu unutmuştum.
konuşma sinyalinden yer bulma ha?
zekice.

yavaşça ondan ayrılırken örümcek hislerinin onu uyandırmaması için dikkatli davranıyordum. belimdeki elini de çekerken onu yavaşça yatar pozisyona getirdim. başının altına bir yastık koyarken huzursuzca yastığının yerini düzeltti.
üzerine ince bir battaniye örttüm ve bitmiş kahve kupamı amerikan tipi mutfağa koydum.

koltuğum uzun L şeklindeydi. boş kısma otururken iç çekerek olanları düşündüm. garip bir şekilde hem yenilmezlere hemde peter a alışmıştım. bu da yetmezmiş gibi hep yanında olmalarını istiyordum.
peter daki saf iyi niyet ona olan hayranlığını arttırıyordu.
Beni düşünmesi ve endişelenmesi de oldukça hoşuma gidiyordu.
orda ne kadar oturup onu izledim bilmiyorum ama kafamı nick e olan düşüncelerimden uzaklaştırması hoşuma gitmişti.
güneşin doğduğuna bakılırsa en az 4 saattir onu izliyordum..

birden alarm çalmaya başlayınca yerimde sıçradım.
peter da irkilerek uyandı.
hızla kalkıp salonun ortasında oluşan hologramik ekrana göz gezdirdim.
burdan 1 km ötede buraya yaklaşan araç, ekrana yansıyınca dikkatle aracı süzmeye başladım.

- bir sorun mu var mia? o.. yanılmıyorsam bay stark. ona haber vermiştim.. beklemek yerine gelmeyi tercih etmiş olabilir.

ona kalkmasını işaret ettim. önden kapıya doğru ilerlerken sepet salıncağa atlayıp ipini çözdüm. peter da yanıma gelirken aşşağı doğru hızla inmeye başladık.

- nedense bana bitini hatırlattı.

peter a yaptığım imayı anlayınca gözlerini kaçırdı. toprağa ayak basarken cebimden telefonumu çıkarıp tony nin numarasını tuşladım. aslınsa panik değildim ama.. yinede erkenden haber vermekte yarar var.
zaten patikanın sonu burdan 1 km ötedeydi. arabayla geldiklerine göre aramızda 1 km sık ağaçlı orman yolu kalıyordu.
tony telefonu açarken araba kapısının kapanma sesi geldi kulağıma.

- mia yanına geliyoruz.

- geliyoruz mu dedin? of tony! kaç kişişiniz?

elimi alnıma vurup yanımdaki pete a kötü bakışlarımı yolladım.sabahın 6 sı bile değil. ne bu acale?

- nat, bruce ve yüzbaşı yanımda.

- bir de az kişiymiş gibi konuşuyorsun!

göz devirirken saatimdeki hologramdan yerlerini aradım. gösterdiği yöne ilerlerken peter da yanımdan geliyordu....

Tony Stark

- tony.. biraz yavaşlarmısın?

bruce a göz devirip hızımı biraz alçalttım.

- şuan görüceğim manzaradan endişeli olmasam kesin şuna benzer birşey söylerdim bruce.
'Hamile gibi davranmayı kes, nat in hayallerini çalıyorsun'

- iyiki endişelisinde öyle birşey söylemiyorsun.

natasha nın söylediklerine cevap vermeden ilerlemeye devam ettim.
ilerden gelen karartılarla ağacın arkasına saklanırken mia nın sesini duydum.

- iyiki saklandın tony. inan bana kamuflaj yeteneğin bizden çok ilerde.

bağırırken göz devirdiğini hissedebiliyordum. ağacın arkasından çıkıp onlara ilerledim. her ne kadar peter a minnettar olsamda onun burda olmasını anlamıyorum?
kıskannıyorsun.
... belki?

Kızkardeşine Merhaba de Tony!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin