Arabaya doğru koşar adımlarla giden Beste'yi izledim. Arka tarafta Burak'la yan yana oturmak için yine ön tarafı bana kaptırdı. Ben,Beste ve Burak arabada yerimizi almış Selim'i bekliyorduk. Çok geçmeden Selim yavaş adımlarla arabaya doğru geldi. Üzerine beyaz gömlek, altına yakışan bir pantolon giymişti. Gömleğinin ilk iki düğmesini açık bırakmış, tüm kasları ve koca baklavaları ben buradayım! diye bağırır gibiydi. Gözlerim onu baştan aşağı süzerken arkadan bir el beni dürtmüş kendime getirmişti.
''Ağzını kapat ağzını.'' dedi ve gülmeye başladı Beste.
''Saçlama Selim'e baktığım falan yok.'' dedim.
''İyide sana Selim'e baktığını söylemedim ki.'' derken hala gülmeye devam ediyordu.
''Beste kapa çeneni!'' dedim ve başımı diğer tarafa çevirdim. Selim şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı ve ardından sürmeye başladı. Arabada koca bir sessizlik oluşmuştu, arkama dönüp baktığımda Beste, başını Burak'ın omzuma yaslamıştı ve gözleri kapalı uyuyordu. Burak ise dışarıdaki iç açıcı havayı seyrediyordu. Sessizlik büyüdükçe gözlerime güzel bir uyku çöktürmüştü. Başımı cama yasladım ve gözlerimi kapadım tam da o sırada arkadan bir ses tüm sessizliği bozdu. Bu tabii ki Beste'den başkası değildi.
''Selim, bence sen sadece bu gömlekle Berra'nın karşısına çık.'' dedi ve Burakla bıyık altından gülmeye başladılar. Komik olan neydi acaba!? Derin bir nefesin ardından arkamı dönüp sinsice gülümsedim, genelde bu gülümsemeyi Beste'yi dövmeden önce yapardım ama şuan ne yeri nede sırasıydı. Artık evde işimi halledip kurtulabilirdim şu yarım akıllı yarmagülden.
''Anlamadım?'' dedi ve gülümsedi.
''Diyorum ki Berra'nın ilgisini çektin büyülü gömleğinle.'' bu sefer kahkaha atıyordu.
''Beste!'' dedim dişlerimi sıkarak. O kadar utanıyordum ki yanaklarım kızararak beni daha da çok rezil edebilirdi. Önüme döndüğüm sırada Selim bana bakıp gülümsedi.
''Yalnız Selimciğim Berra mavi rengi daha çok sever bir dahaki sefere mavi giyersin artık.'' dedi. Resmen beni canlı canlı gömüp üzerime toprak atıyordu. O an ne diyeceğimi ne yapacağıma bir türlü karar veremezken hışımla telefonumu elime alıp Beste'ye kısa bir mesaj yolladım.
Gönderen:Berra
Eğer bir daha ağzını açarsan yaptığın tüm rezillikleri fotoğraflarıyla birlikte Burak'a yollarım.
Mesaj sesinin gelmesiyle Beste telefonu eline alıp okumaya başladı.
''Tamam ya sustum.'' dedi ve gerçekten at ağzını kontrol edip sustu.
''Mavi renkti değil mi?'' dedi Selim. İlk olarak aynadan Beste'ye ardından bana baktı. Derin bir nefes aldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Beste ne zaman akıllanıp beni rezil etmeyi bırakacaktı acaba.
Arabadaki hava beni bayağı boğarken hızlı bir şekilde elimi radyoya doğru götürüp düğmeye bastım. Çıkan ilk şarkı yüzümü çabucak buruşturmaya yetmişti,düğmeye tekrar bastım. Bu sefer işe yaramıştı radyoda çıkan şarkı uzun süredir etkisinde kalıp sevdiğim bir şarkıydı. Rihanna-What Now
Bir süre bu şarkı arabada etki ettiği sessizliği devam ettirirken o sırada başımı tekrar cama yasladım. Belki bu defa sessizlikten yararlanıp uyuyabilirdim. Arkadan bir kol öne doğru uzandı ve düğmeye basıp şarkıyı değiştirdi.
''Bu ne canım kadın bas bas bağırıyor hayır yani ne dediğinide anlamıyoruz.'' dediğinde saniyelerdir tuttuğum nefesimi hızlıca dışarı verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZALAK #Wattsy2018
Teen FictionDaha küçük yaştayken başladı kozalaklara olan aşkım.Babam olduğunu sandığım adamdan aldığım her bir darbe beni evimize oldukça uzak mesafeli olan çam ağacına yönlendirirdi. O benim ağacımdı, o ağaçtaki her kozalak hayalimde evleneceğim adamda olması...