''Evet kankacığım, geldik.'' dediğinde Selim'e şaşkınca baktım. Beni kızdırmak için yaptığına çok emindim. Ona baktığımı görünce göz kırpıp gülümsedi. Bana gülümserken adeta bir çukur gibi görünen gamzesine baktım. Kapıyı açıp arabadan indi ve daha sonra tekrar bana baktı.
''E hadi inmeyecek misin?'' dediğinde ona daldığımı son anda fark ettim.
''Ah! Pardon.'' dedim ve bende arabadan indim. Kapıyı kapattıktan sonra Selim'in yanına doğru yaklaştım. Geldiğimiz yerde birden çok elbise ve mayo satan yer vardı. Selim, bir adım benden önde yürüyordu. Bende nereye gittiğimizi bilmediğim için arkasından yürümeye devam ettim.
''Her hangi bir tanesine girip alsak ya?'' dedim bıkkınlıkla.
''Sabırlı ol.'' dedi. O an sadece susmayı ve Selim'i dinlemeyi seçtim. Çok geçmeden duraksayıp bana işaret etti.
''İşte burası.'' dedi ve devam etti.
''İçeride beğeneceğin çok güzel kıyafetler var.'' dedi.
''Daha önce geldin demek.'' dediğimde sırıtmaya başladım.
''Buraya sadece Burak'ın annesine kıyafet almak için gelmiştik.'' dediğinde içimden kısa bir 'oh' çekmedim değil. Selim'i başka bir kızla birlikte olma düşüncesi sinirlerimi bozmaya yeterdi artardı bile. Ne ara bu kadar ona karşı ağır duygular hissediyordum bende bilmiyordum. Selim'e uzun uzun bakıp yüzünü inceledim.
Ondan fena halde hoşlanıyordum ve ağır bir şekilde kıskandığımda doğruydu. Ona bu kadar bağlanacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Beni değiştiriyordu sanki eski benliğime geri götürüyordu. Ben böyle bir kız değildim. Hele ki aşık olmak veya birinden hoşlanmak yapmak istediklerim arasında en son sırada yer alıyordu. Ben sadece İvan'a aşık olmuştum. Ondan başkasına asla bu kadar güzel duygular hissedeceğimi sanmıyordum ama durum çok farklıydı.
''Ne oldu?'' dediğinde kurduğum derin düşünceleri bir kenara bırakıp Selim'e baktım.
''Bir şey yok, sadece biraz dalgınım.'' dediğimde elimden tutup peşinden gitmemi sağladı. Elimi tutarken yine sessiz kalıp onu izlemiştim. Mağazanın içine girerken genç bir bayan Selim'i görünce yanımıza geldi ve
''Selim Bey, hoş geldiniz.'' dedi ve gülümsedi. Bu duruma bir anlığına şaşırmıştım. Genç kız neden Selim'e 'Bey' diye hitap etmişti ki?
''Merve hanım burada mı?'' diye sordu. Çok geçmeden gen kız karşıdan gelen bir diğer bayanı işaret edip
''Geldiler efendim.'' dedi ve yüne gülümsedi. Selim de ona gülümsedi ve yürümeye devam ettik. Selim hala elimi tutarken elimi yavaş hareketlerle ondan çektim. Adını Merve sandığımı kadın yanımıza geldiğinde
''Hoş geldin Selim.''dedi. Daha sonra ona sarıldı.
''Hoş bulduk.'' dedi ve gülümsedi.
''Gerçekten çok değişmişsin.'' dedi ve gülmeye başladı. İşin anlamadığım tarafı neden Selim'i her gören şaşırıyordu ki?
''Hanımefendi kim?'' dedi Merve denen kadın.
''Berra, kız arkadaşım.'' dedi Selim. O anda yüzüm utancımdan kızarıp beni ele verebilirdi. İçimde olabildiğince koca bir heyecan vardı. İyi de niye kız arkadaşım demişti ki?
''Bende Merve.'' deyip elini uzattı. Bende havada olan elini sıkıp
''Memnun oldum.'' dedim gülümseyip.
''Nasıl bir şey bakıyorsunuz hemen yardımcı olayım.''dediğinde Selim, beni gösterip
''Akşam için uygun bir kıyafet olsun yeter.'' dediğinde Merve, Selim'in ne dediğini anladığında omuzlarımdan tutup beni kabine doğru götürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZALAK #Wattsy2018
Teen FictionDaha küçük yaştayken başladı kozalaklara olan aşkım.Babam olduğunu sandığım adamdan aldığım her bir darbe beni evimize oldukça uzak mesafeli olan çam ağacına yönlendirirdi. O benim ağacımdı, o ağaçtaki her kozalak hayalimde evleneceğim adamda olması...