3

38 4 0
                                    

İçeri girer girmez, buraya ait olduğumu farkettim. Benimle birlikte yeni başlayan dört arkadaşım daha vardı. Onların yanına gittim. Hepsi de sevecen ve tatlı insanlara benziyordu. Çok iyi dostluklar kuracağımı hissediyordum. Hemen tanıştık ve hızlı bir şekilde üstümüzü değiştirdik. Hepimiz Eda hocanın odasının önünde bekliyorduk. Eda hoca benim
"Nasıl doktor olmak istersin?" sorusuna verebileceğim en güzel cevap. Odasından hızlı bir şekilde çıktı.

"Acil bir vaka var, helikopterle iniş yapacaklar birazdan. Yağmur, Burak, Elif benimle gelin diğerleri siz acile gidin"

İlk günün bu kadar heyecanlı ve ilginç başlayacağını hayal etmemiştim.
Eda hocayla birlikte helikopter pistine doğru koştuk. O sırada Eda hoca hastanın bilgilerini ve hastalığın tanısını anlatıyordu. Hastanın yanına ulaşmıştık. Dikkatli bir şekilde ameliyathaneye yerleştirdik. Hızla hazırlanıp ameliyata başladık.
Sanki ilk ameliyatım değilmiş gibi çok rahattım. Yaklaşık 2 saat süren ve güzel geçen bir ameliyat sonrası, keyifle kahvemi içmek için kafeteryaya iniyordum ki Eda hoca bana seslendi.

"Yağmur, odama gel seninle konuşmalıyım." dedi.

"Neden çağırdı ki beni? Yanlış bir şey mi yaptım acaba?"

diye söylenerek giderken Eda hocanın, odasının önünde buldum kendimi. Nazikçe kapısına iki kere tıklayarak girin demesini bekliyordum. Fazla gergindim. Gir sesini duyar duymaz kapıyı açtım ve odaya girdim.

"Yağmur gel otur şöyle."

 Sessizce masasının önünde duran sandalyeye oturdum. Titremesine engel olamadığım dizlerimi farkeden Eda hoca; kahkaha atarak,

"Sakin ol Yağmur. Buraya iyi şeyler söylemek için çağırdım seni. Babanın hayallerini gerçekleştirdin seninle gurur duyuyorum. Baban, her zaman diyordu senin, güzel ve becerikli bir doktor olacağını. Bende diyordum ki "Bu haylaz kız nasıl doktor olacak abi." Beni şaşırttığın için gurur duyuyorum seninle sen daha iyi bir doktor olacaksın asla hayalinden vazgeçme" dedi.

Biraz daha rahatlamıştım.Titreyen dizlerim titremeyi bırakmıştı. Eda hoca gibi bir cerrahtan bunları duymak gururumu okşadı.

"Hepsi sizin sayenizde oldu. Babamın ve benim hayalimi gerçekleştirdiğiniz için size ne kadar teşekkür etsem azdır hocam."

"Bunu ben değil sen başardın Yağmur."

diyerek göz kırptı. Utanarak tebbessüm ettim. Eda hoca, her ne kadar babamın kuzeni olsa da aramızda her zaman resmi bir ilişki vardı.

"Çıkabilirsin artık."

Yavaşça odanın kapısını açtım ve kafeteryaya doğru yol aldım. Henüz arkadaşım yoktu. Kahvemi alıp boş bir masaya oturdum. Bir anda aklıma Barış geldi. Hayalini kurmuştuk aynı hastanede birlikte görev yapmayı ilk günü birlikte kutlamayı... Ben bunları düşünürken telefonumun çaldığını farkettim arayan annemdi.

"Efendim anne"

"Alo, kızım nasılsın? İlk günün nasıl? Yeni arkadaşların oldu mu? Yoruldun mu? Vaktin var mı? Yağmur orda mısın? Cevap versene kızım merak ediyorum!"

Annem beni soru yağmuruna tutmuştu. Şaşkınlıkla onu dinliyordum.

"Anne sakin ol çok iyiyim. Günüm harika geçiyor."

 Annem derin bir oh çekerek

"Çok sevindim kızım. Aslında ben seni bunun için aramamıştım. Sultan teyzenle birlikte oturuyoruz. Barış Türkiye'ye tamamen dönüş yapmış. Onu haber etmek için aramıştım seni"

şaşkınlıkla,

"Ciddi misin anne!"

diye, bağırdım.

"Evet Yağmur eee ne düşünüyorsun? Yağmur, Yağmur, Yağmur!! Kızım sana sesleniyorum"

Duran zaman annemin bağırışlarıyla tekrar akmaya başladı.

"Hah evet anne burdayım şey tamam sorun yok, iyiyim anne. Benim kapatmam lazım evde görüşürüz"

diyerek telefonu kapattım.Gerçekten geliyor musun?
Barış...
***
Ayşe Yağmur'u aradığında yanında Sultan da vardı. Sultan Yağmur'u çok seviyordu. Sultanın oğlu Barış ve Yağmur lise başlarında tanışmış ve sevgili olmuşlardı. Aynı zamanda komşuydular.  Üniversite de daha iyi bir eğitim alabilmek için yurtdışına babasının yanına giden Barış, bu birlikteliğe bir son vermişti. Sultan bu duruma çok üzülmüştü. Yağmur'u çok sever ve oğlunun onunla evlenmesini iserdi. Şimdi Barış'ın tekrar dönmesiyle Barış ve Yağmur'u yeniden bir arada görmek istiyordu.
***
Telefonu kapatan Ayşe'nin ardından Sultan sessizliği bozarak,

"Eee Yağmur ne dedi?"

"Sesi biraz tedirgin geliyordu. Biraz da dalgındı. Ben de anlamadım"

Ayşe ellerini dizlerinin üstünde gezdirirken Sultan samimi bir tavırla Ayşe'nin elini tutarak,

"Güzel günler bizi bekliyor Ayşe"
dedi.

Ayşe yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirerek,

"Eskisi gibi.."

diyerek iç çekti...

YAĞMURDAN SONRA GÜNEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin