17 Temmuz 2017
Dacre Montgomery
Natalia Dyer
Charlie Heaton
Millie Bobby Brown
Noah Schnapp
Finn Wolfhard
Caleb McLaughlin
Gaten Matarazzo
Sadie Sink
Sol baştan sayıldığında sıralama buydu. Uzun masada her şey eksiksiz olarak hazırlanmıştı. Gazeteciler, kameramanlar, ropörtajcılar... Medyayla ilgisi olan herkes oradaydı ve heyecanla oyuncuların gelmesini bekliyorlardı.
Kuliste de son hazırlıklar yapılmıştı. Dacre ve Joe, derin bir sohbetin içindeyken Millie ve Natalia'nın makyajları yapılıyordu. Gaten, Caleb ve Finn, son yapılan futbol maçını tartışırken, Sadie ve Noah ise kendi aralarında konuşuyorlardı.
Herkes duruma alışıktı. İki kişi hariç: Dacre ve Sadie. Onlar, dizi için ilk kez kamera karşısına çıkacaklardı. Dacre, biraz daha büyük olduğu için o kadar heyecanlı değildi. Fakat Sadie...Heyecandan yere yığılmak üzereydi.
"Zaman geldi." dedi, bir görevli. Herkes üstlerini düzeltti ve büyük salona çıkan kapının önünde beklemeye başladı.
Sadie, ölebilirdi. Çünkü ilk çıkacak kişi o olacaktı. Gözlerini kapattı ve sakin kalmak için düzenli nefesler alıp verdi. Omuzuna dokunan elle arkasını döndü.
"Sakin ol." dedi ve gülümsedi, Finn. Sadie, aynı şekilde karşılık verdi ona. Ardından önüne döndü ve sunucu tarafindan isminin söylenmesiyle büyük salona girdi.
Joe ile beraber yaptıkları provadaki gibi ona bakan yüzlerce kişiye döndü ve el sallayıp en içten gülümsemesini onlara sundu. Ardından önüne döndü ve onun için ayrılmış olan sandalyeye oturdu. Gözlerini sıkıca kapattı. Deli gibi atan kalbini dizginlemeye çalışıyordu.
Daha sonra herkes sırayla geldi ve yerlerine oturdu. Masada duran senaryo kağıtlarını alıp incelemeye başladılar. Bu sırada onların üzerinde patlayan beyaz ışıklar bir türlü kesilmek bilmiyordu. Sadie, titrek bir nefes alıp verdi. Dikkatini toplamak istiyordu ama bu, bir türlü olmuyordu. Heyecandan titreyen elleriyle bir sayfa daha çevirdi ve her ne kadar anlamasa da okumaya başladı.
"Kasma kendini, Sadie. Rahat ve sakin ol." diyerek fisıldadı, Gaten.
"Bu ışıklar altında pek de mümkün olmuyor söylediğin."
Gaten, Sadie'nin söylediği şeye kıkırdadı. Ardından önündeki kağıda geri döndü.
Sadie ise ne kadar zor olursa olsun Gaten'ın dediğini yapmaya çalıştı. Sadece önüne baktı ve odaklandı. Kimseyi umursamamaya çalıştı.
Sonuç: Başarısız!
Sadie, pes eder bir şekilde arkasına yaslandı ve göz ucuyla diğerlerine baktı. Finn'in, ona çatık kaşlarla baktığını görünce şaşırdı. Ardından bakışlarını önündeki senaryo kağıtlarına çevirdi. Sayfaları hızlı hızlı geçip kendi rolünün olduğu sayfaları bulmaya çalıştı. Ufaktan bir göz attı ve final sahnesine ulaştı. Okuduğu şeyle gözleri kocaman olurken şaşkınlıkla dudakları aralandı.
"Tanrı Aşkına." diye fısıldadı, kendi kendine. Elini alnına koydu ve senaryoyla ilgileniyor gibi yapmaya başladı.
Bir an önce o ortamdan ayrılmak isteyen Finn, senaryonun başına geldi ve sinirle iç çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızılcık Şerbeti #wattys2020
FanfictionGözlerini ilk açtığında nasıl hissettiğini asla hatırlayamazsın. Gözlerini sonsuzluğa kapattığında da bu duygu hissedilmez gelir sana. Fakat şimdi, Gerçekten anlıyorum. Çünkü biliyorum, hissediyorum ve masum bir bebek değilim. Gerçek adımı, yaşımı...