(Şehinşah Yak Yak)
"İrem!"
Arkamı dönüp adımı seslenen kişiye baktığımda bu Emreydi! Emre benim lise aşkımdı. Üniversiteye geçtiğimiz zaman ayrılmıştık, ama o benden vazgeçmemişti.
"Ne var Emre?"
"Beni özlemedin mi aşkım?"
"Aşkım mı? Manyak mısın? Ayrıldık biz!"
"Bana bir şans daha ver hayatım yalvarırım."
"Ya bir git işine Emre." Eve girmeye yeltenirken sertçe kolumdan tutup beni kendine çekti
"Naz yapma işte kızım!"
"Ya hasta mısın bırak kolumu!"
"Sen evet diyene kadar bırakmayacağım İrem."
"Canımı acıtıyorsun."
Kolumu daha fazla sıkmaya başladığında canım daha fazla acıyordu. Bugün o şerefsiz adamda aynı yerden sıkmıştı. Kolumla zorunuz ne?
Kendimi daha fazla tutamayıp Emreye kafa attığımda yeri öpmüştü adeta.
"Benimle uğraşmaman gerektiğini çok iyi biliyorsun Emre!" Karın bölgesine doğru bir tekme yerleştirdiğimde beni hayretler içerisinde seyreden bir Ulaş beklemiyordum.
"Ulaş?"
"Bir sorun mu var burada?" Soruyu yöneltirken bile yüzündeki şaşkınlık hakimdi. Hadi ama, abartıyor. Alt tarafı Emreyi azıcık dövmüştüm.
Emre sinirle kalkıp bulunduğu yeri terk ettiğinde rahatlamıştım.
"Kızım sen öyle herife naptın? Korktum."
Ulaşın bu söylediğinde güldüğümde o da benimle birlikte görmüştü. Umarım korktum demesi ironidir çünkü ben ona asla zarar vermem. Bende havalandım he.
"Hak etti ama."
"Biliyorum başından beri oradaydım."
"Niye yardım etmedin?"
"Asıl niyetini anladığımda dövmeye geliyordum zaten, ama sen benden önce davrandın."
Tekrar gülümsediğimde bugün başımdan onlarca olay geçtiğini fark etmiştim. Bu kadar aksiyon uykumu getirir ama benim!
"Birşeyler içmeye gel istersen?" Soruyu Ulaşa yöneltmiştim.
"Yok sen eve gir biraz dinlen, sonra görüşürüz." Başımı onaylar derecesine salladığımda Ulaş uzaklaşmıştı.
Eve girdiğimde pijamalarımı giyip yatağa atladım. Yorucu bir gündü ve benim bedenim katiyyen bunlara alışık değil!
Uyandığımda kalkıp oturma odasına geçtim. saate baktığımda tam bir saattir uyuduğumu fark ettim.
Odama tekrar dönüp telefonumu aldığımda çok geçmeden titremeye başladı. Ulaş beni arıyordu.
"Alo."
"İrem, ben mi uyandırdım seni?"
"Yok ya uyumuyordum ki ben, hatta dışarıdayım yürüyüş yapıyorum." At yalanı seveyim inananı! Bende iyice yalan söyler oldum. Sen affet Allahım.
"Yalan söyleme İrem, senin sesinde yastık var, sesinde yorgan var senin!" Ulaşın bu söylediğine kahkaha atarken onunda gülümsediğini hissettim. Nerden anladın derseniz ben anlarım! Altıncı hissim kuvvetli.
"Ne için aramıştın sen?" Diye sordum.
"Şey, bize gelsene film falan izleriz."
"Hayatımda duyduğum en güzel bahane!"
"Uzatma işte kızım da! Geliyor musun?"
"İyi geleyim bari." Birşey diyeyim mi? Ben tam bir yüzsüz oldum. Kızım insan naz yapar azıcık. Hemen gelirim diye atlıyorum ya!
"Bekliyorum."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp hazırlandım. Üzerime gayet normal gündelik giysilerimi geçirdiğimde telefonumu alıp dışarı çıktım. Taksiye bindiğimde Ulaşın evinin adresini verdim. Ulaş telefonu kapattığımda konum atmıştı.
Evine geldiğimde arabadan inip kapısına yaklaşıp, zile bastım. Sanki kapının önünde nöbet beklermiş gibi bir çalışımda hemen açtı. Gülerek
"Hızlısın." Dedim.
"Hoşgeldin İrem, geçsene."
İçeri geçtiğimde evi büyüktü, mobilyaları tam bana göreydi. Evin içine uyum sağlıyorlardı. Tam Ulaşa göre bir ev! Oturduğumda o da yanıma oturdu.
"Ee Ulaş bey, uzun zamandır görüşmüyoruz."
"Haklısın, resmen bir saattir görüşmedik." Gülümsediğimde masada duran suyu alıp yudumladım.
"İrem madem bu kadar görüşüyoruz, evlenelim bitsin." Ulaşın bu söylediğiyle içtiğim su boğazıma kaçmıştı. Öksürmeye başladığımda Ulaş sırtıma vurdu.
"Ne diyosun ya?" Dedim şaşkınca.
"Kızım dur şaka yaptık!" Arkadaşlar ne kadar komik bir şaka değil mi? Resmen gülmekten ölüyordum! Hatta koltuktan düşecektim ki kahramanım Ulaş tuttu beni.
Ulaş bana yine sinsi bakışlar atarken 'ne güzel yedin ama' demeye çalışıyordu. Biraz daha bakıştıktan sonra Ulaşın zili çalındığında
"Misafir mi bekliyordun?" Diye sordum.
"Yok kızım! Bir seni bekliyordum sende burdasın, neyse gidip açayım."
"Bekle bende gelicem."
Ulaşla birlikte kapıyı açmaya gittiğimizde bir grup insan vardı. Yaşlı bir Teyze, genç bir kadın, bir tane yakışıklı sakallı adam onun yanında da güzel bir kadın vardı.
Ulaşa döndüğümde oldukça şaşkın görünüyordu. Uzun süre daha bakıştıklarında Ulaş zar zorda olsa konuşabilmişti.
"Ana?"
![](https://img.wattpad.com/cover/154532760-288-k315535.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karadenizli Sevdam
Teen FictionÜniversitede tanışıp birbirlerinden hoşlanan aşıkların, Karadenizle birleşmesi.