Jimin'in kolundan kurtulup apartmandan çıkmak için merdivenleri inmeye devam ettim.
Hee Jin intihar etmişti.
Hee Jin ölmüştü.
"Polise gidiyorum."dedim. "Bu ne biçim bir oyun böyle?"
Jimin peşimden gelmeye devam etti, "Iseul, polise gidemezsin, olmaz."dedi.
Kolumdan tutarak beni durdurdu.
"Neden?"dedim. "Biri öldü Jimin. Görmüyor musun?"
"Oyunun anlaşmaları var."dedi. "Elenmek için görevde başarısız olman ya da kefaret ödemek diye bir kural vardı hatırlıyor musun?"dedi.
Göerimin içine bakara endişeyle konuşuyordu. İlk kez bu yönünü görüyordum.
"E- Evet."dedim.
"İspiyonlamak yok."dedi.
Gözlerim dolu bir şekilde yüzüne baktım, "Biri ölse bile mi ispiyon yok?"diye sordum.
"Yok Iseul."dedi. Daha sonra bileğimden tutarak beni çekiştirmeye başladı. Kendi komutlarımla hareket edemeyecek kadar sarsıldığım için ona uydum.
"Nereye?"dedim.
Motor kaskını kucağıma attı.
"Oyunu bitireceğiz."dedi.
"Ne?"dedim. "Nasıl?"
Bana bakarak kaskı taktı. Ben de öyle.
"Son görev."dedi. "Oyunda sadece ikimiz kaldık Iseul."
Arenaya git.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NERVE ; 𝐩𝐣𝐦 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
Fanficizleyici misin oyuncu mu? - nerve isimli filmden uyarlandı - *a n g s t*