55

852 42 0
                                    

Bu bıkmışlık hissinden kurtulmak istiyordum. Yalçın yanımda olsun istiyordum. Beni hayata bağlayan insan hep yanımda olsun istiyordum. Belki farkında değildi ama ben onsuz öylece bir boşlukta sürükleniyordum. Sınıfın kapısından içeri girdiğimde duvara yaslanmış Yalçın ve yanında kavga ettiğim kızı konuşurken gördüm. Zorlukla yutkunarak sırama oturdum. Yalçın'ın çantası o kızın sırasındaydı. Bu histen nefret ediyordum. Onu başka kızlarla düşünmekten nefret ediyordum. Helede ona böyle bakan kızlardan.

"Günaydın." Yabancı ve tepemde dikilen sese yöneldim.

"Günaydın." Dün ters yönden gelen gerizekalıydı.

"Boşsa oturabilir miyim?"

"Kuzenin yalnız kalmasın."

"Sanmam baksana gözüne şu çocuğu kestirmiş onun içinde yanındaki kızla uğraşıyor." Gösterdiği yöne baktığımda Yalçın'ın yanındaki kızları gördüm. Sinirlerim iyice gerilirken boğazımın kuruduğunu hissettim. Gözlerimi sıkarken bir yandanda nefesimi düzenlemeye çalıştım. Tekrar gözlerimi açtığımda bir anlık Yalçınla göz göze geldim ama ikimizde bakışlarımızı çevirdik.

"Sanırım öyle olmuş ." diyebildim sonunda zorlukla.

"Buse?" Sorgular bakışlarıyla Çiğdem ve Sarp sınıfa girmişti.

"Efendim?"

"Arkadaş kim?"

"Bu şeyy ııı şeyy.."

"Kaan."

"Evet bu Kaan. Kaan bu da Çiğdem benim ikiz kardeşim. Yanındaki de sevgilisi. Ayrıca kuzeninin göz diktiği çocuğun erkek kardeşi olur."

"Kuzeninin göz diktiği çocuk derken ikizim?"

"Yalçın." Çiğdem şok üstüne şok yaşar gibi kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Sarp sinirli bakışlarla yanımızdan ayrılıp Yalçın'ın yanına gitti ve sınıftan çıkardı.

"Yanlış bir şey mi söyledim." diyen Kaan'a cevap verecektim ki Çiğdem önce davrandı.

"Yalçın yani kuzeninin yürüdüğü arkadaş Buse'nin sevgilisi olur!"

"Ne? Senin sevgilin mi var? Hayır bir dakika soru bu değildi. Madem sevgilin neden söylediklerime tepki göstermedin."

"Düzeltiyorum. Sevgilimdi. Beni terk etmeden öncesine kadar."

"Yani şuan sevgilin değil."

"Hayır sevgilisi sadece ara verdiler o kadar."

"Boğuluyorum artık." diye fısıldadım beni duyup duymadıklarını bile bilmiyordum. Çantamı aldığım gibi okul bahçesine bıraktığım motora atladım. Karşımda tartışan Yalçın Sarp ikilisine bakıp ağladığımı belli etmesin diye kaskımı daha fazla sıkmam mümkünmüş gibi sıktım. Evet Yalçın Çakır çok canım yanıyor... Evet Yalçın Çakır bunu bana yapabilen tek insan sensin... Evet Yalçın Çakır seni çok seviyorum...

Hızla okuldan ayrılırken Yalçın'ın elini duvara vuruşuna maalesef şahit olmuştum. Bir süre gittikten sonra gözyaşlarım önümü görmeme engel olmaya başlamıştı. Boş bir alanda durup aşağı indim. Kimsenin olmayışını fırsat bilerek mi yoksa daha fazla dayanamadığımda mı bilmem hıçkırıklarım daha gürültülü hale gelmişti. Şuan bile deli gibi onu istiyordum. Onun yüzünden ağlarken bile ona sığınmaya ihtiyacım vardı. Evet ben bile kendime inanmıyordum. Ama sizi bir hiç olduğunuz hayattan kurtaran adamı unutamıyorsunuz. Sizin için babasını zenginliğini harcayan adamı unutamıyorsunuz. En önemlisi de sizin için hayatından vazgeçen adamı asla unutamıyorsunuz. Gitsem söylesem tekrar bana döner miydi? Gurur filan umurumda değildi sadece ona ihtiyacım vardı. Motora atlayıp geldiğim yöne tekrar sürmeye başladım. Gerekirse dibinden hiç ayrılmazdım ama affettirirdim kendimi. Okulun bahçesine girince hızla motoru durdurdum. Bütün gözler üzerime dikilmiş ama ben olduğumu anladıklarında yadırgamadan tekrar önlerine dönmüşlerdi. En son oldukları yere baktığımda orada değillerdi. Hızla sınıfa gittiğimde tanıdık hiçbir yüz bulamamıştım. Ceplerimde telefonumu ararken motorun üstüne fırlattığım çantamda olduğunu hatırladım. Koridordakilere Yalçın'ı soruyordum ama kimse bilmiyordu. Bütün sınıflara tek tek bakıyordum. Kapalı sınf kapısı gördüğümde hızla açtım. Karşımdaki manzarayla olduğum yerde ölmüş gibi hissettim. Dizlerimin üstüne çökmekten son anda kurtulduğumda duran gözyaşlarım yeniden akmaya başlamıştı. Kavga ettiğim kız ve Yalçın oradaydı. Hayır canımı yakan bu değildi onların dudak dudağa oluşuydu. Yalçın anında kızdan kaçmıştı. Kalbimdeki acıyı tarif etmenin bir yolu var mıydı? Sıktığım kapı kolunu yavaşça bırakıp yavaş adımlarla koridorda ilerledim. Arkamdan gelmiyordu. Yalçın Çakır Beni Umursamıyordu!

BELALI İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin