Merhabaa :) biz Masmalove, kremalitatli vee cubuk-kraker :)
İnşallah bu bölümü seversiniz :) Şimdiden teşekkürler.. YORUM VE VOTEYİ UNUTMAYALIIM :)
Doruk’tan
Ada'nın partisi için Borayla mekan mekan gezmek sonuç vermişti. Güzel bir yer bulmuştuk Allah'tan. Parti için son ayarlamaları da yapıp arabaya bindik. Bizim eve doğru giderken telefonumun çalmasıyla arabayı kenara çektim. Arayan Ada'ydı. Aramasını fazla bekletmeden açtığımda sarhoş bir Ada beklemiyordum açıkçası.
''Selam Sancak, nasılsııın? Evdeyim gelsene eğleniriz biiraaazz'' Söylediklerinin farkında mıydı acaba ? Yada bende yarattığı etkinin. Kafamı iki yana sallayıp sinirle cevap verdim.
''Ada! Ne saçmalıyorsun kendine gel. İçtin mi sen ?'' Sorumu duymamazlıktan gelip şarkı söylemeye başlamıştı. İyi güzel hoşta, sarhoşken olmuyor be güzelim. Ayrıca bu saatte sarhoş olması da beni deli etmişti. Üstelik yanında kim vardı onu bile bilmiyordum.
''Aaa bebeğim konuşmak yasak ama..'' Arkadan gelen seslere bakılırsa kesinlikle erkek vardı yanında. Bu düşünceyle elimi direksiyona geçirdim. Bora ise bana anlamayan bir ifade ile bakıyordu.
''Bora çabuk Evrim'i ara'' Hızlıca telefonunu çıkarıp numarayı tuşladı. Bir kaç saniye bekledikten sonra sinirle,
''Cevap vermiyor. Ne oluyor Doruk!?'' dedi. Bense gözlerimi kapatıp sakinleşmekle meşguldüm.
''Sevgilin ve Ada içmişler. Ve yanlarında birisi daha var. ERKEK!'' Bora yumruklarını sıkıp dişlerinin arasından konuştu.
''Ee abicim ne duruyorsun! Bassana lan şu gaza.!!!''
**********
Ada'nın evinin önünde durduğumuz da hemen arabadan indim. Bora hızlıca kapıya gidip zile bastı. Açan olmayınca sinirle kapıyı yumruklamaya başladık. İçerden kim çıkacak bilmiyordum ama o çıkan erkeğe Allah ne verdiyse dalacağım kesindi. Kapıyı açanın ''yarı çıplak'' Savaş olduğunu görmek beni iyice dellendirdi.
''Ne işin var lan senin burada?'' dememle yüzüne yumruğu atmam bir oldu. Attığım yumruğun etkisinden çıkamadan kenara itip içeri girdim. Bora'da arkamdan gelirken bağırıyordum.
''Ada!!! Nerdesin?'' Salona girdiğimde ne Evrim'i ne de Ada'yı sızmış bir şekilde bulmayı beklemiyordum. Aslında beklemiyorduk. Bora hemen Evrim'in yanına gidip onu ayıltmaya çalıştı. Aynı şekilde Ada'nın yanına gittiğimde onu kucağıma alıp Bora'ya döndüm.
''Bunlar böyle ayılmayacaklar. Sen bu kattaki banyoyu kullan. Soğuk su iyi gelecektir.'' Beni kafasıyla onaylayıp Evrim'i kucağına aldı ve gözden kayboldu. O sırada salona giren Savaş'a,
''Bekle burada! seninle daha hesaplaşmadık. Kızlar kendine gelsin görüşücez seninle'' diye bağırıp merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden çıkıp Ada'nın odasına geldiğimde tek elimle kapıyı açıp banyoya girdim. Kucağımda debelenen Ada'yı yere indirdiğimde hızlıca klozete eğilip öğürmeye başladı. Yanına gidip saçlarını tuttuğumda sessizce,
''Git Doruk'' diye fısıldamıştı. Ama seni bırakamazdım ki ben. Ah be güzelim. Ne içtiniz ki bu kadar? Ada sendeleyerek ayağa kalktığında belinden tutup kendime yasladım. Üstümdekileri bir kenara çıkarıp onu yavaşça duşun altına sürükledim. Kendine gelmesi için soğuk suyu açtım. Sudan irkilip titrediğinde daha çok sardım onu. Ada'yla beraber bende ıslanıyordum. Ama onun sıcaklığında üşümek imkansızdı. Baygın bir şekilde bana bakan gözlerine bakıp gülümsedim. İlk defa bu kadar yakındık ve bunun farkında değildi. Ama olsaydı eminim elinden çekeceğim vardı. Gözlerim sudan ıslanmış dudaklarına kaydığında silkelenip kendime geldim. Böyle bir şey olmayacaktı. Olsa bile Ada'nın kafası yerindeyken olmalıydı... Soğuk suyun altında birazda olsa kendine geldikten sonra sıcak suyu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
Teen FictionBeklenmedik olaylar.. Farklı bir okul… Farklı bir şehir... Öğrenilmeyi bekleyen sırlar… Yeni arkadaşlıklar… Yeni acılar… Yeni umutlar… Kazanılan ama aynı zamanda yitirilen hayaller… İstenmeyerek alınan sorumluluklar... Aşk'ın bilinmeyen gücü…...