ACIMASIZ

PERİ KIZI

Medya da; Araf HAZAN

Defne'den

Gözlerimi zorlayarak açmaya çalıştım. Kımıldamaya çalışınca acıyan canımla inledim. Merakla nerede olduğuma baktım ama burayı tanımıyordum. Neredeydim ben? Canımın acısından dolayı hareket edemiyordum.

'Kimse var mı acaba?' diye bağırmaya çalıştım. Ses yoktu daha sonra kapı açıldı. Genç bir çocuğun içeri girmesiyle onu inceledim. Siyah saçları, dipsiz bir karanlığı anımsatan gözleri ve simsiyah giyinişi ile yakışıklı, taş bir çocuk vardı karşımda.

'Uyandın sonunda ne uykucu bir kız çıktın sen ya.' Dedi gülümseyerek.

'Ben, bana noldu acaba, nasıl geldim ben buraya, neresi burası, sen kimsin?' diye sorular yönelttim.

'Adım Araf, seni evimin karşısında uçurumun kenarında bağırırken gördüm, daha sonra ya intihar ettin ya da dengeni kaybettin bilmiyorum ama yuvarlanarak denizi boyladın. Seni sudan çıkarttığımda bilincin kapalıydı ve ağır yaralanmıştın, hastaneye götürdüm seni. Bir hafta uyudun doktor vücudunda ezikler olduğunu söyledi iç kanamadan dolayı da ameliyata aldılar seni. Bir hafta sonra taburcu oldun. Uyanmamıştın ama artık hastanede bir şey yapamayacaklarını sadece uyanmanı beklememi söylediler. Evim getirdim seni, 2 haftadır sana bakıyorum ve sen anca uyanabildin.' Dedi oha cidden 3 haftadır resmen uyuyor muydum?

'Ben ne desem bilmiyorum, çok teşekkür ederim 3 haftadır bana bakıyorsun.' Dedim kalkmaya çalıştım ama belime giren sancıdan bunu yapmam gerektiğini anladım.

'Sakın kalkma, vücudunda gerçekten bir kaç yerinde yaralar derin taşlar resmen seni delmiş, o yüzden biraz daha sanırım sana bakmam lazım.' dedi gülümsedi. Ne güzel gülüyordu bu çocuk hayranlıkla onu dinliyordum.

'Telefonun var mı acaba arkadaşlarıma haber vermem lazım.' Dedim.

'Malesef telefon kullanmam ben hem burada da çekmez.'dedi çok garip bu devirde telefon kullanılmaz mı?

'Hangi devirden kaldın ya da ışınlanmayla geçmişten falan mı geldin doğruyu söyle.' dedim güldüm.

'Hayır sadece kimsenin bana ulaşmasını istemiyordum ve telefonu parçaladım!' dedi merakıma yenilip sordum

'Neden peki?'

'Sevdiğim kızı kardeşimle yatakta bastım. Ailemi trafik kazasında kaybettiğimin haberini aldım. Şirketimi sevdiğim kız batırmama sebep oldu. Daha fazla da sayarım ama canımı sıkıyor bu konular aynı gün içerisinde bir sürü kötü haber aldım. Telefonu parçaladım tam burada ki evime geldiğimde senin gibi bir peri ile karşılaştım. Sende pek iyi görünmüyordun belki biraz sohbet etmek sana da, bana da iyi gelir diye düşünmüştüm. Arkandaydım konuşmama kalmadan sen düştün.' Dedi bana peri demesinde takılı kalmıştım. Ne güzel konuşuyordu.

'Perisin ama uçamıyorsun hayat zor be!' dedim kahkaha attı, ben tabiki gülüşüne bakmıyordum yani neden bakayım ki!

'Peri kızı bana hala ismini söylemedi.' Dedi ah doğru ya ismimi söylemedim.

'Ben şey Defne benim adım.' dedim ve elimi uzattım gülümseyerek tuttu elimi.

'Neredeyse gidip teşekkür edeceğim kötü şeyleri yaşamama sebep olan insanlara, senin gibi bir peri kızını görmemi sağladılar.' dedi bu çocuk konuşması ile beni büyülüyor muydu? Dolu gözlerle baktım. Çok sempatik biriydi Araf onunla konuşurken kendimi büyülenmiş gibi hissediyordum.

1 Hafta Sonra;

'Yemek hazır peri kızı!' Diye bir ses duyduğumda yavaş hareketler ederek aşağı indim mükemmel kokular geliyordu.

'Mükemmel kokuyor Araf gerçekten seni bırakan sevgilin kafayı yemiş olmalı!' Dedim neşeyle. Öyle bir gülümsedi ki.

'Şımartıyorsun beni Peri kızı!' dedi. Heyecanla masaya oturdum ve iştahla yemeğimi yedim. Yemekler bitince birlikte masayı topladık ve koltuğa oturduk.

'Araf beni artık eve bırakır mısın? Yaralarım iyileştiğine göre, hem arkadaşlarım delirmiştir meraktan!' dedim yüzü düştü yere bakıyordu.

'Tabi ki bırakırım Peri kızı ama seni bir daha görebilecek miyim?' dedi.

'Araf tabi ki görüşeceğiz bana o kadar yardım ettin ve yemeklerin harika!' dedim yüzü yeniden neşelendi.

'Yemeklerden dolayı kullanılıyormuşum gibi hissettim kendimi ama seni görmeme sebep olacaksa bu beni mutlu etti'. Dedi gülümsedim.

'Ben hazırlanıyım çıkalım.' dedim ayağa kalktığımda dengemi yeniden kaybettim beni belimden yakaladı ama ikimizde koltuğa düştük. Altta ben üste Araf gözlerimin içine bakıyordu.

'Yakından daha güzelmişsin Peri kızı.' dedi.

'Periler zaten güzeldir canım yakın uzak fark etmez!' dedim gülümsedim.

'Güzellerdir evet aa ben unuttum yaraların acıdı mı?' Diye endişeyle kalktı.

'Yok acımadı birileri bana çok iyi baktığı için iyileşmek üzereyim.' Dedim güldü.

'Ha bu arada şuraya telefon numaranı yaz da sana istediğim an ulaşabileyim' dedi.

'Tabiki de dedim ve elini tutup yazdım numarayı.' Tam elini bırakmak üzereyken elimi tekrar tuttu.

'Zor günümde yanımda olduğun için teşekkür ederim Peri kızı.'dedi.

'Rica ederim Peter Pan bilirsin Peri kızı Peter'i hiç yalnız bırakmaz. Ne zaman ihtiyacın olursa yanında Peri kızı!' dedim ve güldüm ilk defa bana ciddi bakıyordu. Elimi gülerken çıkan gamzesine götürdüm.

'Haydi nerede bu gamzeler göremiyorum!' dedim ve parmaklarımı yanaklarına bastırdım. Güldü hatta kahkaha attı. İşte o gamzeler..

...

Evimin önüne gelmiştik ama ben Araf'tan ayrılacağım diye pek de iyi hissetmiyordum. Ne var çok leziz yemekler yapıyordu ve benimle bebekmişim gibi ilgileniyordu. Dışarı baktığımda biri kapıda bekliyordu kimdi bu? Arabanın kapısını açtım

'Teşekkür ederim Peter Pan özel ilgin için!' dedim

'Rica ederim Peri kızı.'dedi. Arbadan indim. Hala kapıda oturmuş öylece duran çocuğa baktım. Kafasını kapıya koymuş öylece duruyordu. Arkamdan Araf'ın sesi geldi.

'Defne dur sana bir şey vereceğim .' Dedi ona döndüm bana ismimle ilk defa hitap ediyordu ve cebinden bir şey çıkardı. Dikkatle ona bakıyordum. Kutu gibi bir şeydi onu da açtı ve Perili bir kolyeydi.

'Dön bakalım Peri kızı.' dedi ve saçlarımı çektim o da kolyeyi taktı. Ben ona gülümseyerek bakarken o da aynısını yapıyordu.

'Bölüyorum kusura bakmayın ama bir açıklama yapacak mı sevgilim çok merak ediyorum!' Dedi ne sevgilim mi demişti o. Batur ile Araf'ın ortasındaydım. Birbilerine ateş gibi bakıyorlardı ama ortada yanan bendim!

Ve yeni bölüm geldiii. Okuduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Yorumlarınız ve düşünceleriniz benim için çok önemli. Sizce Araf ile Defne'nin arasında bir şeyler olcak mı?