Medya da ; Batur ve Defne
Gece yaşadığım şeyler yüzünden hala iyi hissetmiyordum. Yataktan kalktım ve camı açtım. Dolabın aynasında kendimi görmemle irkildim bütün boynumda morluklar vardı ve korkunç görünüyordu. Daha fazla bu görüntüye dayanamadım ve odadan çıktım merdivenlerden inerken karşımda gördüğüm kişiyle bütün bedenim sinirden kasıldı. Hangi yüzle hala buradaydı? Kapıya yaslanmış uyuyordu. Bu yüzsüz kim diye soracak olursanız tabiki de Batur'du. Mutfağa ilerledim ve hizmetlilerin hazırladığı kahvaltıya oturdum. Kahvemi içerken hala Batur ile aynı ortamda olmanın gerginliği vardı üstümde.
'Günaydın.' diye iğrendiğim sesi duyduğumda ona dönme gereği bile duymadan,
'Defol git evimden!' dedim soğukça
'Defne yapma böyle.' diyebildi sadece
'Senden var ya nefret dahi etmiyorum Batur buna bile tenezzül etmiyorum o kadar değersizsin!' dedim sinirle. Hızla masadan kalktım ve anahtarları alıp çıktım evden. Batur'u görmek istemiyordum. Hayatımdan defolup gitmesi dışında hiç bir şey istemiyordum psikopat, takıntılının tekiydi. Kolumdan birinin tutmasıyla tam kendimi savunacakken ağzımın kapanmasıyla ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Gözlerimin kapanmasıyla tanıdık kokuyla bilincim tamamen kapandı. Ah hadi ama biz bu sahneyi yaşamıştık.
...
Gözlerimi zorlukla açmaya çalıştım. Nouyordu? Neredeydim? Hızla yattığım koltuktan kalktım arabadaydım.'Uyandın mı güzelim?' diye sordu Batur. Beni birde kaçırıyor muydu? Sinirle konuştum.
'Keşke uyanmasaydım da senin iğrenç yüzünü görmeseydim!' Diye bağırdım.
'Şiişt güzelim sakin ol!'dedi Batur sanki aramız çok iyiymiş gibi.
'Ne istiyorsun Batur indir beni, bak çok kötü olacak! Sıktı artık senin bu tavırların , nereye gidiyoruz! Durdur şu arabayı!' Diye bağırdım sinirden bütün vücdum gerilmişti yine.
'Seni asla ama asla bırakmayacağım artık bu bir güzelim, bundan sonra benim dediklerimi yapana kadar benimlesin ha ondan sonra da benimlesin. Sevgilim seninle o kadar güzel planlarım var ki..' Demesiyle duyduklarıma inanamıyordum. Ne demek benimlesin?
'Sen var ya ruh hastasısın kliniğe yatman lazım senin psikopat en kısa zamanda kurtulacağım senden!' dedim gözlerini kısarak dikiz aynasından bana baktı ve kahkaha attı.
'Sen bundan sonra benimsin Defne buna alışsan iyi edersin yoksa canın çok yanar!' dedi. Gözlerimi kapattım sinirle canımı 3 yıl yaktığı yetmemişti, şimdide canımı fazlasıyla yakıyordu. Gitmek istiyordum onun karşısına hiç çıkmak istemiyordum kahretsin ki hırsıma yenilmiş intikam uğruna kendimi mahfetmiştim. Kafayı yiyecektim beni resmen bırakmıyordu. Hazal'ı da bırakmıyordu eskiden. Kaç kez başka adamlarla yakalamıştı ama hep Hazal'a güvenmeyi seçmişti. Belliydi ki Hazal onun bu hastalıklı duygularıyla baş etmeyi öğrenmişti. Ben nasıl kurtulacaktım bu durumdan. Aklıma bir fikir gelmişti. Batur'un omzuna elimi koydum. Gözlerini direk bana dikmişti.
'Eğer senden nefret etmemi istemiyorsan beni eve bırak!' dedim bu elimde ki son kozdu. Hızla arabayı çekti. Omzundaki elimi tuttu.
'Yemezler güzelim seni eve götüreyim sonra benden kaç demi? Asla ama asla çıkmayacaksın! Yanından bir saniye bile ayrılmicam beni seveceksin, dediğimi yapacaksın, benimle yaşamaya alışacaksın!' Dedi sinirle yememişti işte. Eve döner dönmez gidecektim bunu biliyordu arkama dahi bakmayacaktım. Hazal ile irtibata geçmem gerekiyordu. Batur'dan gerçekten korkuyordum. Arkama yaslandım ve sessiz kalıp yolu izledim.
...
Saatlerce yol gitmiştik nereye getirmişti bu aptal beni? Deniz kenarında bir yere gelmiştik ve korumalarla çevrilmiş evi görmemle irkildim. Villanın kapısı açıldı hızla arabayı garaj diye düşündüğüm yere park etti ve arabadan indi. Çevreme bakındım merakla. Nasıl kurtulabilirim diye çıkış kapısı aradı gözlerim. Arabadan indim korkarak o kadar güvenlik varken imkansızdı kaçışım. Kolyeme gitti elim acaba Araf ne yapıyordu? Batur bana döndü ve ne yapıyorum diye beni incelerken gözleri kolyemi buldu. Hızla yanıma geldi gözlerinde ki ateş yine çok belirgindi artık korkuyordum bu çocuktan elini kolyeme götürdü. Kaçmaya çalıştım ama bir eliyle de belimden tutuyordu. Boynumdan sertçe kopardı kolyemi. Canım acımıştı. Bana neden böyle sert davranıyordu? Elimi boynuma götürdüm. Sıvı bir şey hissettiğimde bunun kan olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Batur da bunu fark etmiş olacak ki boynuma doğru yaklaştı. Kıpırdayamıyordum bunu engelliyordu. Nefesi yanan boynumu daha çok yakarken dilini hissetmemle ne yaptığını algılamaya çalışıyordum. Boynumdan kafasını kaldırdı gözlerime baktı. Kanımın dudağına bulaştığını görmemle midem bulanmıştı.'Sen bana aitsin Defne bundan sonra ona göre davranmalısın küçük sevgilim beni kızdırmak istemezsin değil mi?' dedi ve kanlı dudakları ile dudağıma yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ
Teen FictionYıllardır beklediğim gün sonunda gelmişti.Güneşin ışıklarını artık uzaktan değil de iliklerime kadar hissediyordum.İstediğim tek bir şey vardı İNTİKAM.3 yıldır yapmadığım bir şey yüzünden hapisteydim ama beklediğim gün gelmişti sonunda buradan kurt...