Kerem: Organik kimya yapabilen ben
Kerem: Elektrokimyasal pilleri yapamıyorum arkadaş
Kerem: Bir daha konu anlatılırken başka dersin testini çözmem, akıllandım
0534...: Neresini anlamadın?
Kerem: İstemlilik kısmını hallettim, redoks falan da tamam
Kerem: Şu pil düzeneği kısmını kaçırmışım, anlamadım bir daha da
0534...: Keşke yardım edebilseydim... :'(
0534...: Ben yanına gelip anlatamam maalesef ama anlatabilecek birkaç kişi önerebilirim bizim okuldan.
0534...: Yani yanlarına gidip rica edersen geri çevirmezler diye düşünüyorum.
Kerem: Çok iyi olur ya
0534...: 12-A sınıfında Can var, mutlaka tanırsın; uzun boylu, gözlüklü.
0534...: Aşırı çalışkan birisi değil ama kimyası çok iyi diye hatırlıyorum.
0534...: Yine aynı sınıftan Samet var, onun da kimyası iyiydi.
Kerem: Tuhaf olur kızım öyle gidip erkeklerden konu anlatmasını istemek
Kerem: Arkadaşlarım olsalar neyse de
0534...: Peeeeki.
0534... | yazıyor...
0534... | Çevrim içi
0534... | Çevrim dışı
0534... | Çevrim içi
0534... | yazıyor...
0534...: 12-B'de Başak diye bir kız var, belki ona sorabilirsin anlatması için.
0534...: Veya aynı sınıftan İpek'e.
Kerem: Tamamdır, teşekkür ettim
0534...: Ne demek. :')
"Okuldaki birisinden telefon numaranı isterse işin biter, farkındasın değil mi?" diyerek beni dürtükleyen İpek ile başımı ona çevirdim.
"Okulda gelip rica eder ya..." Dudaklarımı ısırıp test kitabımın üzerindeki telefonu elime aldım. "Etmez mi?"
İpek dudak büzerek cevabını verirken kararsız kalmıştım. "Benden isteyeceği ne malum? Ben zaten benden istemeyeceğini tahmin ederek sonradan seni ekledim."
"Sence ben kabul eder miyim Başak?" Gözlerini devirdi. "Benden önce sana soracak ve sen de kabul edip ona ders çalıştıracaksın."
Hiç zannetmiyordum.
Kerem'in sınıfa girmesini görmemle elimdeki telefonu her ihtimale karşı hızlıca sıramın altına koydum ve bakışlarımı test kitabında tutmaya başladım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Elime kalemi alarak bir şeyler karalamaya başladığımda seslenmesini bekliyordum. Umut...
"İpek, bir dakika bakar mısın?"
Umut acı veriyordu.
Biliyordum, benden istemeyeceğinden adım kadar emindim. Ama insan umut ederek yaşıyordu, umut ederken acı çekmeye mahkumdum.
Gözlerimi Kerem'e değdirmeden İpek'e çevirdiğimde bana 'sakin ol' bakışı atarak ayağa kalktı ve Kerem'in yanına vardı. Kapının önüne geçtiklerinde konuşmalarını duyabilecek konumdaydım.
"İsteğim çok saçma olacak, biliyorum. Kimyada zorlandığım bir konu var da, senin bana anlatabileceğini söylediler."
Gözlerim Kerem'in üzerindeydi, böyle bir şeyi söylerken onun nasıl utandığını tahmin edebiliyordum. Yanlış anlaşılmak istemezdi, bunu başka bir kıza sorsa kız belki de kendisini sevdiğini düşünürdü çünkü.
"Bu aralar sıkı bir planın içerisindeyim, maalesef ki anlatamam. Ama istersen arkadaşım anlatabilir, zaten Başak'ın kimyası benimkinden de iyidir."
İkisinin de gözlerinin bana kaydığını hissettiğimde gözlerimi hızlıca önüme eğdim, bir süre sonra bakışların çekildiğini hissettiğimde gözlerim tekrardan onu bulmuştu. Sağ elinin ensesine gittiğini gördüm, sıkça yaptığı bir hareketti.
"Yok ya, teşekkür ederim yine de. Görüşürüz sonra."
Gülümsedim.
Ne demiştim biraz önce?
Umut acı veriyordu.
Oğluşuma kızmayın, Başak'ı istememesinin nedenleri vardır belki...😪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlat Ona | texting
Short StoryUmut yoktu, sevdiğim. Bu hikâyede kendini feda eden karakter bendim; ruhen de, bedenen de. Umut yoktu; hislerim için de, yaşamam için de. 0531...: Sen... 0531...: Sen benim kimseyle paylaşamadığım, kalbimin kırık bir yerinde sakladığım şarkısın. 053...