2.1

5.7K 501 127
                                    

İpek önündeki test kitabını karalıyordu, bakışları donuktu. Test çözecek enerjide değildi; en yakın arkadaşı, biricik dostu hastanede yatarken onun okulda olması oldukça sinir bozucuydu.

Etüte kalmıştı, zaten yarıyıl tatilinin ilk haftasındalardı fakat okulundaki kurslara gidiyordu. Son sene oldukları için onlara tatil yoktu, tatil demek boşlamak demekti.

Çapraz sırada yan yana oturan Kerem ve Burcu'da gözlerini tutmaya devam etti. Sinirden tek yaptığı şey kitabını karalamaktı ve bunu bakmadan yapıyordu.

Telefonunun titremesi ile sinirli gözlerini telefonuna indirdi ve kalemi bırakıp telefonu eline aldı.

Başak: Ne yapıyor benimki?

Gözlerini tekrar Kerem ve Burcu'ya çevirdi.

İpek: Ya sen beni mi merak ettin?💗

İpek: Organik çözüyorum aşkım

Başak: Dalga geçme ya

Başak: Kimi kastettiğimi biliyorsun

İpek derin bir nefes aldı. Zaten git gide küle dönüşen arkadaşını daha da fazla yakamazdı.

İpek: Test çözüyor o da, yalnız işte

İpek: Sen yokken hayat çok sıkıcı:(

İpek: Hiçbir sorunun eğlencesi yok

Başak: Buna alışman gerekecek o zaman alqkslsjwlsw

İpek: Geri zekalı

İpek: Gülüyor bir de

İpek: Git istemiyorum seni

İpek: Beni aromatik bileşiklerimle yalnız bırak

İpek: Fenol ile ciddi düşünüyoruz

Başak: Bunu benzaldehit'ine nasıl yaparsın?

Başak: Beni beni

Başak: Benzaldehit'ini;(

İpek sadece gülümsedi, cevap verme gücünü bulamadı nedensizce. Kırgındı, kızgındı... Birçok duyguyu beraber yaşıyordu son zamanlarda.

Burcu'nun ayağa kalktığını gören İpek, saklama ihtiyacı duymadan onları izlemeye başladı. Burcu test kitabını sıradan aldıktan sonra Kerem'e gülümsedi ve arka taraftaki sırasına geçti. Sırasına geçerken İpek'e bakıp başını eğerek selam vermesi de ayrı bir olaydı.

İpek sinirlerine hakim olmaya çalışırken aynı anda çalan zil, artık beyninin içerisindeki karmaşık seslerden biriydi. Kafasındaki düşünceyi durdurmaya çalışıyordu, bunu yapmak istemiyordu.

Test kitabını kapatıp çantasına koyduktan sonra hızlı bir şekilde kalemliğini de toplayıp koymuştu. "Özür dilerim Başak'ım..." diye oldukça sessiz bir şekilde mırıldandı ve sınıftan çıkmak üzere olan Kerem'e yetişti.

"Sen bir gel benimle." Kolundan sıkıca tuttuktan sonra yüzüne bakma ihtiyacı bile duymadan peşinden sürüklemeye başlamıştı. Okulda da konuşabilirdi fakat Burcu gibi sinsi varlıklarla aynı ortamda bulunurken konuşmak pek de iyi bir fikir olmazdı.

Okuldan çıktılar, birkaç dakika içerisinde de okulun arka bahçesine gelmişlerdi. Kimse yoktu, zaten okulda sadece 12'ler vardı, onlar da evlerine gidiyordu.

Kerem'in kolundaki parmaklarını gevşetip çekerken bir yandan da sinirle vücudunu ona döndürmüştü. "Kendimi zor tutuyorum kaç gündür ama artık yeter! Sen kendini ne zannediyorsun ya? Bu dünyada tek sen mi varsın, senin etrafında mı dönüyor?"

"Sen iyi misin İpek?"

Sinirle güldü İpek, gülerken gözlerini gökyüzünde gezdirmişti. "Oradan bakınca iyi gibi mi görünüyorum? Arkadaşım günlerdir hastanede ölümü beklerken, sen orada Burcu'yla gülüşürken nasıl iyi olabilirim?" Dolan gözlerini durdurmaya çalıştı, ne zaman Başak'tan konuşsa saniyesinde gözleri doluyordu. "O kız hastanedeyken bile bana seni soruyorken, senin Burcu'yla gülüştüğünü yazmak yerine yalan söyleyip nasıl iyi olabilirim?"

İpek, Kerem'in yüz ifadesini ölçecek sakinliğe geldiğinde burnunu çekerek gözlerini Kerem'de gezdirdi.

"Başak hastanede mi?" diyen Kerem, duraksadı. Söylediği şeyi, ağzından çıkan cümleye kendisi bile inanmamıştı. Başak hastanede miydi? Onu teselli ederken, kendisi yok mu oluyordu aynı zamanda? Kerem bunu nasıl kaldıracaktı, bununla nasıl yaşayacaktı?

"En büyük destekçiniz bendim..." diye mırıldanan İpek, artık kendini tutamamış; gözyaşlarını serbest bırakmıştı. "Hep bir umut olduğunu söyleyen bendim ona seninle ilgili. Bu yüzden kendimden daha çok nefret ediyorum... Ben öldürüyorum onu..."

Kerem üzerindeki şoku bile atlatamadan, karşısındaki kıza sarıldı sadece. Kız çocuğa göre haklıydı, Kerem zaten hastalık konusunda kendini suçlamıştı. Fakat bu kadar ciddi durumda olduğunu bilmiyordu. İpek çocuğun sarılışına karşılık vermedi fakat geri de çekilmedi, öylece ağlamaya devam etti.

Eğer Başak bu anı izleseydi, gülümseyerek fotoğraflarını çekerdi.

Sonunu ciddi anlamda bağlayamadım, hiç içime sinmedi... Belki diğer bölüm, belki de 23 final.🐱

Anlat Ona | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin