Bölüm-20

704 41 22
                                    

Alec eve giderken çok mutluydu. Ne de olsa hayattan zevk almasını sağlayan biri vardı.

Ayrıca ilk kez şey yapmıştı....şey...

Anlayın siz işte. Hala utanıyordu düşünürken.

Ama pişman mıydı? Hayır.

Ayrıca yolda kendi kendine gaza getirmişti. Ailesine gay olduğunu söyleyecekti. Eve varana kadar senaryolar kurdu durdu. Jace büyük ihtimal yumruk atardı. Isabella, tepkisiz kalırdı. Annesi 2-3 hafta onunla konuşmayabilirdi. Babası... Babası yüzüne bile bakmazdı bundan sonra.

Kapıyı çaldı. Jace açtı kapıyı.

"Alec, nereye gittin yine?"

"Önce bi içeriye gireyim hepinize açıklama yapacam"

Jace kapıdan çekilince Alec içeri girdi. Herkesin nerede olduğunu sordu. Ardından beraber büyük salona geçtiler. Herkes kendi işiyle uğraşıyordu. Ama Alec içeri girince bir açıklama bekler gibi ona baktılar. Jace Izzy'nin yanına oturdu. Alec söze nerden başlayacağını bilemedi. Bu yüzden direkt söyledi.

"Ben gayım" hepsi bir şey demeden ona baktılar. Ardından annesi gülümsedi.

"Tatlım, tamam haklısın böyle insanlara saygı göstermek lazım ama bize ders vermeye kalkma"

"Ders vermeye kalkmıyorum. Ciddiyim"

"Alexander yeter kapa konuyu"

"Allah çarpsın doğru söylüyorum!"

"Sesini alçalt"

Alec sinirden ağlayacak hale geldi. Jace gözlerini kısarak ona baktı. Ve yanına geldi.

"Alec sen ciddi misin?"

"Evet" bir anda etraf sessizleşti. Hepsi şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu.

"O herif sana büyü falan mı yaptı acaba? Sana yakınlaşmak için filan" babası hala diretiyordu.

"Hayır. Ben kendimi bildim bileli böyleyim"

Her şey bir anda oldu. Jace ona gelişine bir yumruk attı. Geriye sendelemişti. Dudağı patlamıştı. Ardından Jace bir şey demeden odadan çıktı.

Isabella sadece boş boş suratına baktı ve o da salondan çıktı. Alec annesine yalvarır gibi baktı.

Annesi eliyle ağzını kapamış ve dolu gözlerle ona bakıyordu. Alec yutkunamadığını hissetti.

Ürkek bir kaç adım attı annesi doğru. "Anne... Bak ne olursa olsun ben yine aynı kişiyim. Ben yine oğlunum"

O adım attıkça annesi geri kaçıyordu. Ardından gözlerini kaçırarak konuştu.

"Alexander, sadece benimle konuşma. Konuşma" ardından hızlı adımlarla odadan çıktı.

Ve Alec babasıyla baş başa kaldı. Ona bakamıyordu bile. Babası konuşmaya başladı.

"Bundan sonra evin için de gerekmedikçe benimle konuşmayacaksın, evin dışında ise tamamen iki yabancı gibi olucaz. Bana dışarda baba demeye kalkma sakın"

"Baba bu benim elimde olan bir şey değil yemin ederim..." artık ağlıyordu çaresizlikten.

"Umurumda değil! Benim oğlum böyle pis bi yaratık olmaz. Sen varya..."

Ardından 2 büyük adımda Alec'e yaklaşıp işaret parmağını savurmaya başladı. Boynuna kadar kızarmıştı öfkeden.

"Sen soyadımızı lekeledin. Sen gölge avcısı falan değilsin. Bundan sonra oğlum da değilsin. Ölsen bile umurumda olmayacak artık"

Alec şok olmuş bir şekilde babasına baktı. Gözlerinden nefret akıyordu. Gözleri daha çok dolarken koşarak evden çıktı.

Koşuyordu. Nereye gittiğini bilmiyordu ama koşuyordu. En sonunda durup etrafına baktı. Magnus'un evindeydi. Ayakları istemsiz bir şekilde onu buraya getirmişti. Zile bastı.

"Kim beni rahatsız ediyor?"

"Şey be-ben Alec"

"Oh bebeğim sen miydin hadi gel"

Ardından kapıyı açtı. Alec titreyerek merdivenleri çıktı. Magnus gülümseyerek kapıya dayanmış onu bekliyordu.

Ama Alec'in yüzünü görünce bir anda ciddileşti.

"Alec'im ne oldu sana?" ellerini Alec'in yanaklarında koymuştu.

"Sanırım.... Benim artık bir ailem yok Magnus"

Magnus ilk başta anlamadı. Ama sonrasında tahmin ederek büyük bir iç çekti ve Alec'e sarıldı.

Magnus kollarına dolar dolamaz Alec daha şiddetli ağlamaya başladı. Magnus yüzünü Alec'in saçlarına gömdü. Ardından konuşmaya başladı.

"Senin ailen benim Alexander. Bundan sonra benim"

"Benden utanıyorlar"

"Elbette utanmıyo..."

"Kendileri söyledi"

"..."

"..."

"Kızgınlıktan söylemişlerdir. Hiç bir anne baba, çocuklarından utanmazlar. Onlara zaman tanı"

"Affederler mi beni?" ardından başını Magnus'un göğsünden çekip kocaman açtığı gözlerle ona baktı.

Magnus yutkundu. O kadar perişan görünüyordu ki.

"Affederler" diyerek yalan söyledi. Hiç zannetmiyordu. Bundan sonra sadece Alec ve kendisi vardı.

Bugün moralim aşırrı bozuk. Baya mutsuzum. O yüzden bu bölümde mutsuz oldu.

Bide yazarken ben bile Robert'a geçirmek istedim.

My angelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin