My angel

Bölüm-19

malecmalechunters bu sefer pislik olasım gelmedi hdkdld

🔞 şuraya şöyle bi uyarı koyayım. Ama hikayenin hepsi değil bir kısmını içeriyor. Okumak istemezseniz belki..

"İstemiyorum"

Magnus kocaman açtığı gözlerle ona baktı.

"Neden? Sende beni seviyorsun sanmıştım"

"Se-seviyorum. Ama seninle sevgili değiliz ki?"

"Saçmalama Alexander"

"Doğru ama"

"Pekala" ardından doğruldu ve yalandan öksürdü. Ardından Alec'de doğruldu. Ama hala yerde oturuyorlardı.

"Sen Alexander Gideon Lightwood, benimle sevgili olmayı kabul eder misin?"

Alec kocaman sırıtarak, ve hafifçe yerinde zıplayarak:

"Evet evet! Tabi ki geri zekalı nasıl bir soru bu!!!" ardından Magnus'un kucağına çıkıp sımsıkı sarıldı.

"Peki şimdi yapabilir miyiz? Çok güzel pozisyondayız da"

"Olmaz"

"Bu sefer neden olmaz?"

"Önce bir açıklama yapman gerek"

"Ne açıklaması?"

"Şu kadın mevzusu ne?"

"Haaa o mu? Çok uzun hikaye ya"

"Zamanım var"

"Ama benim dayanma gücüm yok"

"Gidiyorum o zaman"

"Tamam tamam dur!"

"Dinliyorum"

"O benim eski sevgilim. Ama baya eski sevgilim yaklaşık bi 56 sene önce çıkmıştık. Ondan ayrılan bendim çünkü ciddi anlamda kötü biriydi. Daha fazla katlanamadım"

"Neden seninle uğraşıyor?"

"Dedim ya kötü biri o. Benim mutlu olmamı istemiyor. Çünkü o da mutlu değil"

"Hmmm"

"Şimdi?"

"Yo" ardından kucağından kalktı. Ve kapıya doğru yürümeye başladı. Magnus sinsice gülümseyip kapıyı büyü ile kilitledi.

"Bu sefer kaçamazsın"

"Hahaha ama Magnus evlenmeden olmaz"

"Gülüşüne bayılıyorum"

🔞🔞 başladı!

Ardından Alec'e yaklaşıp kendisine hızla döndürdü ve kapı ile kendisi arasında sıkıştırdı.

"Beni deli ediyorsun Alexander"

"Delirince ne yapıyorsun göstersene"

"Büyük bir zevkle"

Ardından Alec'i kucağına alıp salona yöneldi.

"Yatak?"

"Hayır benim zevklerim başka"

Ardından koltuğa yatırdı.

"İyi ama burası çok sıkışık"

"Ben çözüm bulurum"

Ardından dudaklarına yapıştı. İkisi de birbirini sömürürcesine öpüyordu.

Alec Magnus'un altında kıvranmaya başladı. Ardından dudaklarını ayırıp Magnus'un kulağına fısıldadı.

"Seni istiyorum"

Magnus gülümsedi ve büyü yolu ile bütün kıyafetleri ortadan kaldırdı.

"Biraz hızlı oldu sanki?"

"Dayanamıyorum"

Ardından dudaklarını Alec'in boynuna gömdü. Isırıklar bırakıyordu. Alec ise Magnus'un adını inliyordu.

Magnus daha aşağı inmeye başladı. Alec resmen zevkten titriyordu.

Bacaklarını Magnus'un beline doladı ve 'hadi' dercesine gözlerinin içine baktı. Magnus yavaşça hareket ederken hayatın nasıl da mucizevi bir yer olduğunu düşünüyordu.

!!!!! Bitti !!!!!

Beraber halıda uzanıyorlardı. Magnus üzerlerine ince bir örtü koymuştu.

"Magnus, şimdi sana nasıl davranmam lazım?"

"Aynı, içinden ne geliyorsa"

"Seni seviyorum"

"Bende seni seviyorum. Hatta Aku Cinta Camu"

"Ne demek?"

"Endonezyaca seni seviyorum demek"

"Bana bir gün öğretirsin"

"Sen yeter ki iste, ben senin için canımı bile veririm"

"Şuanlık bana yemek versen yeter. Çok açım"

"Hahaha hemen"

Ardından tekrardan -ama bu sefer gerçekten mutlu bir şekilde- yemek yediler.

Bu bölüm kısa oldu çünkü telefondan yazıyorum, şarjım azaldı ve ben şuan şarj cihazını bulamıyorum.

Bir şeyler yazmaya çalıştım ama beceremedim olsun yinede yaptım işte