My angel

Bölüm-27

Magnus, zor da olsa Alec'in sıcak dudaklarından ayrıldı.

"İstediğin" dedi Magnus fısıldayarak. "Herhangi bir şey var mı?"

"Her şey" dedi Alec fısıldayarak. "Seni" mavi gözleri ayışığında parlıyordu.

" 'Her şey' ve 'Ben' aynı şey değil" iç çekti Magnus.

"Benim için öyle" ardından ipek yastıklar altında kayarak Magnus'u kendine çekti.

Magnus, Alec'in boğazındaki meleksi rune öptü. İçine çekerek ısırdı ve Alec'in teninin kızarmasını sağladı.

Magnus altında ki bedenin titrediğini hissetti. Ve kendini itti.

Sessiz karanlıkta Alec'in çığlığı duyuldu.

Çıkacak kitaptan bir kesit. Cassandra Clare twitter hesabından...

Aradığınız kişiye şuanda uluşalamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

Alec belki de 50 defa Magnus'u aramış ama hep aynı sesle karşılaşmıştı.

En sonunda Magnus'un tanıştırdığı arkadaşı olan Catarına'yı aradı.

"Selam Alec! Nasılsın?"

"Merhaba Catarına iyi sayılırım"

"Ne oldu?"

"Şey Magnus'a ulaşamıyorum da ..."

"Ah şu yanında ki çocuk yüzünden kavga etmiştiniz değil mi?"

"Sen nerden biliyorsun?"

"Şuan yanımda. Yanı lavaboya gitti. Bana anlattı"

"Nerdesiniz? Bende geleyim"

"Blue Rey Cafe. Biliyor musun?"

"Evet biliyorum. Yarım saate gelirim. Benim için Magnus'u oyalar mısın?"

"Tabii ki"

"Sağol Catarına"

Ardından telefonu kapadı. Etrafına baktı. Bir taksi görünce durdurdu ve bindi. İçinden Magnus ile barışmayı umuyordu.

Dediği gibi tam yarım saat sonra kafenin önündeydi. İçeri girip etrafa baktı. Ve onu gördü.

Milkshake içiyordu. Onu şimdiden özlemişti. Catarına onu fark edince Magnus'a bir şeyler deyip lavaboya gitti. Alec içinden ona teşekkür etti.

Yavaş adımlarla Magnus'un olduğu masaya gitti. Alec oturana kadar onu fark etmemişti.

"Senin ne işin var burada?"

"Seni merak ettim. Telefonlarıma cevap vermedin"

"Evet, vermedim"

"Neden?"

"Sen Chris ile birlikte olsana. Özlemiştin ya onu"

"Magnus ben seni seviyorum"

"Banane"

"Sende beni seviyorsun"

"Evet lanet olsun ki seni çok seviyorum. Ve sen beni aldatmadığın süre ne yaparsan yap affedeceğim"

"Buna aşık olmak deniyor"

"Bunu diyen de hayatın da hiç aşık olmamış biri"

"Sen karşıma çıkana kadar. Evet hiç olmamıştım"