Robert'ın nasıl bir şerefsiz olduğunun ufak bi kanıtı:
Sonra gelip 'Yuh artık bu kadar da pislik değil bu herif' falan demeyin.
Alec:
İşte olanlar bu ve ben onu 3 haftadır görmedimChris:
Görme de zaten seni kendisi gibi zannediyor sanırımAlec gülümsedi. Chris onun çocukluk dostuydu. Jace'den önce o vardı. Onu 6 yaşından beri tanıyordu. İş yüzünden Alec ile 12 yaşına kadar beraber yaşamışlardı. Ama sonra ailesi İspanya'daki enstitüye gitmişlerdi. Ve o zamandan beri görüşmeselerde, birbirlerini sık sık arayıp mesajlaşıyorlardı.
Alec:
Ama onu hala çok seviyorumChris:
Aşkın ceremesi de bu.Alec:
Ne yapmalıyım?Chris:
Sen ona gitme o sana gelsinAlec:
Diğer taraftan o mesajı hala kim attı bulamadım.Chris:
O ayrı bi gizemAlec:
1 hafta sonra geliyorsun değil mi??Chris:
Aynen öyle mavişim 1 ay boyunca benimsin unutmaAlec:
Unutmak ne mümkün her seferinde hatırlatıyorsunChris:
Öyle mi yapıyorum?Chris:
Olabilir😂Chris:
Seni tekrardan göreceğim için heyecanlıyım sadeceAlec:
Bende dostum bende...Telefonu yana bırakıp büyük bir nefes aldı. O geceden beri ailesi biraz fazla üstüne düşüyordu. Özellikle babası. Her seferinde Alec'i mutlu etmeye çalışıyordu. Alec, onun bu tavırlarını tuhaf bulsa da hoşuna gidiyordu.
En sonunda biraz yürümeye karar verip dışarı çıktı. Temiz hava ona iyi geliyordu.
Biraz daha yürüdükten sonra sıcaklık bunaltmaya başlamış ve eve dönmeye karar vermişti. Ama yarı yolda bir anda karşısına Magnus çıkınca topukları üzerinde 360° dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladı. Ama çok geçti Magnus onu fark etmişti.
"Alexander!"
Ama duymazdan geldi.
"Alexander lütfen dur da konuşalım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My angel
FanfictionAlec: Saçmalıyorsun Magnus: Evet, ama sadece senin yanında Alec: Neden? Magnus: Bunu cidden soruyor musun?