Magnus önce ufak çaplı bir kalp krizi geçirdi, sonra neşeden kustu.
İran halısı mahvolmuştu, ama umursamadı ve mesaj yazdı
Gizli Sapık:
İlk görüşte nefret ettiğini sanıyordumAlec:
Bende öyle sanıyordumAlec:
Ama bugün yatak odasında çıplak bir şekilde uyandımAlec:
Magnusla yattım diye düşündüm ve bu düşünce ile mutlu oldumGizli Sapık:
Ama yatmadın değil mi?Alec:
HayırAlec:
Sen bence ümidi kes bendenGizli Sapık:
Ona çıkma teklifi edecek misin?Alec:
HayırGizli Sapık:
Neden ki?Alec:
Çünkü şuanlık sadece ondan hoşlanıyorumAlec:
O ise bana aşıkAlec:
Ona aşık olduğum zaman ederimGizli Sapık:
Şuan nerdesin?Alec:
Magnus'un evinden çıktım Magnus'a gidiyorumMagnus içinden küfretti. Alec ona giderken kötü davrandığı için tekrar ağlamış, makyajı akmış, ve depresyondan tekrar yapmamıştı. Kısaca şuan kendini çıplak hissediyordu
Gizli Sapık:
Ona çıkma teklifi etmeyeceksen neden geri dönüyorsun ona?Alec:
Özür dilemek içinGizli Sapık:
Ne yaptın ki?Alec:
Kötü davrandımGizli Sapık:
Bence takmamıştır gelmeGizli Sapık:
Ay gitme aptal klavye işte😅Alec:
Şuan vicdandan tekrar tişörtümü yemeye başladım olmazMagnus son mesajdan sonra ne yapacağını bilemez halde oradan oraya koşmaya başlamıştı. Tam o sırada kusmuğuna basıp üstü başının kirlenmesine yol açtı.
"Olmayan şansımın içine edeyim"
"Iııı şey Magnus?"
Magnus gözlerini kocaman açarak Alec'e baktı.
"Işınlandın mı mübarek?"
"Anlamadım?"
"Tamam boşver saçmalıyorum"
"Evet biliyorum, sadece benim yanımda değil mi?"
Ardından kocaman gülümsedi. Gülümsemesiyle gamzeleri ortaya çıkmış, mavi gözleri bir fener gibi yanmıştı.
"Gamzelerin çok güzel"
"Gamzelerim değil Esralarım"
Bu sefer de kahkaha atmaya başladı. Magnus bu espriden sonra yüzünü buruşturmuştu. Alec ise hala gülüyordu.
Bir anda Magnus'a iğrenç bir koku geldi. Tanrım, hala kusmuğun içindeydi. Koku o kadar beterdi ki, bu sefer neşeden değil kokudan dolayı kustu. Alec ise bir anda gülmeyi kesip Magnus'a yaklaştı.
"Ah Melek adına, iyi misin?"
"Rezil olmam dışında iyiyim"
"Hasta falan mısın yoksa?"
"Hayır iyiyim dedim. Sen bu kokuda nasıl durabiliyorsun?"
"Burnum pek iyi koku almaz hem alsa bile dert değil"
Ardından kusmuklu olmasını dert etmeden Magnus'un kolunu tutup kaldırdı. Ardından Magnus bir şey demeden Alec onu soymaya başladı. Soymak derken sadece gömleğini çıkarmıştı. Ama bu Magnus'a yeterdi. Alec Magnus'un bakışlarını fark etmiş olacak ki:
"Ne? Sen de beni tamamen çıplak bırakmıştın"
"Haklısın, ama sana aşık birine bu kadar yakın durmaman gerek Alexander"
"Sorun değil. Bir de şey ben özür dilerim"
"Önemli değil ya. Bende senin odanda çıplak bir şekilde uyansam ve hiç bir şey hatırlamıyor olsam böyle davranırdım"
"Sevindim"
"Çok güzelsin"
"Ahem şey..."
"Utandın mı?"
"Bakma bana"
"Neden?"
"Rahatsız oluyorum"
"Neden?"
"Tuhaf bakıyorsun çünkü"
"Seni şuan yatağımda istiyorum"
"Eeeeee, ben gitsem iyi olacak"
Ardından koşar adım dışarı çıktı. Arkasında da bir adet mutluluktan tekrar kusan bir Magnus bıraktı....
Ne pislik dolu bi bölüm oldu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My angel
Fiksi PenggemarAlec: Saçmalıyorsun Magnus: Evet, ama sadece senin yanında Alec: Neden? Magnus: Bunu cidden soruyor musun?