Bölüm-8

1.2K 71 50
                                    

Başlamadan önce sırf Magnus ve Alec hakkında kitap çıkacakmış!!!! Ayy ben daha yeni öğrendim dhdldşdl

Gizli Sapık:
Nasıl gitti Magnus'la?

Alec:
Aslında kötü

Gizli Sapık:
Neden? Yoksa seni üzecek bir şey mi yaptı?

Alec:
Yani... Kırılmadım değil

Gizli Sapık:
Adi herif

Alec:
Tamam boşver onu

Alec:
Ben seni artık tanımak istiyorum

Gizli Sapık:
Mavişim bazı şeylerden emin olmam gerek önce

Alec:
Ne gibi?

Gizli Sapık:
Yakında öğrenirsin

Alec:
Aslında biliyor musun

Alec:
Ben aslında birinden hoşlanıyorum

Gizli Sapık:
NE DEMEK BİRİNDEN HOŞLANIYORUM!

Alec:
Kızma hemen

Gizli Sapık:
Kim o Sürtük?

Gizli Sapık:
Magnus mu yoksa?

Alec:
Ne? Hayır

Gizli Sapık:
Kim o zaman?

Alec:
Şey...

Gizli Sapık:
Söylesene!

Alec:
Underhill

Gizli Sapık:
Ne

Alec:
Ama emin değilim

Gizli Sapık:
Ondan nefret ediyorsun sanıyordum

Alec:
Aslında öyle geçmişte beni çok üzdü

Gizli Sapık:
Seni üzen birinden mi hoşlanıyorsun?

Gizli Sapık:
Gurursuz musun

Alec:
Doğru konuş benimle!

Alec:
Hem o en azından beni sevdiğini telefonla değil de yüz yüze söylüyor

Gizli Sapık:
Acınalası bir aptalsın sen

Alec:
En azından senin gibi korkak değilim

Gizli Sapık:
Tamam mesaj atma istemiyorum

Alec:
Bir daha atmam merak etme

Magnus, bu sefer cidden ağlıyordu. Hem de hıçkırarak. Onunla kavga etmek istememişti. Ama Underhill ve Alec? Buna dayanamazdı.

O sırada Magnus'un telefonu çaldı. Bir umut Alec'i arıyor diye düşündü. Ama hayır. Arayan Catarına'dı.

"Efendim Catarına"

"İyi misin? Sesin çok kötü geliyor"

"İyi değilim"

"Alec ile ilgili mi?"

Catarına ve Raphael dışında kimse bilmiyordu Alec'i

"Underhill'dan hoşlanıyormuş"

"Ah tanrım, Magnus çok üzüldüm"

"Bende"

"Ben o zaman rahatsız etmeyim"

"Ne oldu ki?"

"Enstitü de işler varda yardım isteyecektim senden"

"Geliyorum en azından kafam dağılır"

"Tamam o zaman"

"Görüşürüz"

Büyük ihtimal orada Alec'i görecek ve içi tekrardan paramparça olacaktı. Ama acı ile yüzleşmek lazım...

1 saat sonra...

Magnus enstitüye gelmiş Catarina'ya yardım ediyordu. En sonunda yorulup biraz dışarı çıkacağını söylemişti.

Geldiğinden beri Alec'i görmüyordu. Mutlu mu olsa üzülse mi bilmiyordu.

En sonunda dışarı çıkabilmişti. Hava güneşli ve fazlasıyla sıcaktı. İleride bir bank vardı o bankta da 2 çift. Büyük ihtimal sevgili çünkü biri diğerinin kucağındaydı ve öpüşüyorlardı.

Magnus derin bir nefes alıp gözlerini kapadı. Alec ile bu çift gibi olabilirlerdi. Tam o sırada Alec'in sesini duydu. Gülüyordu. İşin tuhaf yanı bankın olduğu taraftan geliyordu. Magnus banka biraz daha yaklaştı ve dona kaldı.

Alec, Underhill'ın kucağında gülüşüyorlardı. Magnus nefes alamadığını hissetti. Her şey durmuştu. İlk o an ölmek istedi Magnus. Ölmek ve kurtulmak. Tam o anda Alec onu fark etti. Underhill'e bir şey söyleyip koşarak Magnus'un yanına geldi.

Öpüşmekten dudağı kızarmıştı.

"Şey selam Magnus"

Ama Magnus cevap vermedi veremedi.

"Anladığım kadarıyla hala bana kızgınsın"

Ardından elini uzatıp Magnus'un koluna dokundu. Magnus ani bir hareketle geri çekildi.

"Ona dokunduğun ellerini üzerimden çek"

Alec bir süre şaşkın şaşkın bakakaldı

"Neden böyle diyorsun? Sanane?"

"Nasıl anlamazsın?"

"Neyi?"

"Sana aşık olduğumu"

Heyecan doruktayken reklam sokmayı severim dgsksl

My angelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin