Bölüm-37 Özel Bölüm

506 23 13
                                    

Başlamadan önce Shadowhunters da Alec ve Magnus evlenecek diye dedikodular dolaşıyor.

Siz ne düşünüyorsunuz? Bence olur bir sürü foto falan var

5 ay sonra...

"Bilemiyorum Magnus saat çok geç"

"Alexander hadi ama. Benim için bunu yapamayacak mısın?"

Alec saate baktı. Gece 3.45'ti.

"Sen bu saatte beni ne yapacaksın?"

"Eğer gelirsen öğrenirsin sevgilim"

"Tamam. Yarım saate gelirim"

"Çok uzun. Daha çabuk gel!"

"Hazırlanmam zaman alıyor!"

"Pekala. Hiç gelmemenden iyidir"

Alec telefonu kapatıp yatağa uzandı. 20 dakika boyunca sadece uzandı. Kalan 10 dakikasında da hazırlandı.

Beyaz bir gömlek ve Magnus'tan çarptığı bordo rengi pantalonu giydi.

Uykusu olduğu için saçını düzeltmedi. Sadece Magnus'un ona hediye ettiği parfümü sıktı ve gitti.

Magnus ile 3 aydır çıkıyorlardı. Alec uzun bir süreden sonra kendini ilk kez bu kadar mutlu hissediyordu.

Eve varınca zile bastı. Magnus bir şey demeden kapıyı açınca Alec merdivenlerden çıkmaya başladı.

Magnus'un kapısı açıktı ve içerisi tıpkı Magnus'un kendisi gibi yanık şeker kokuyordu.

(Yanık şeker nedir ya? Sırf kitapta bu tanımı kullanıyor diye yazdım. Yoksa çok saçma)

Alec nedense çok heyecanlanmıştı. Gerçi Magnus'u her gördüğünde heyecanlanıyordu ya. Neyse.

Alec kapıdan içeri girdi. Etrafta Alec'in daha önce hiç görmediği türden çiçekler vardı. Etraf sadece mumlarla aydınlanıyordu.

Alec salona geçti önce. Orası da tıpkı koridor gibi süslenmişti. Ama Magnus yoktu.

Sonra yatak odalarına geçti.

Ve Magnus.

Takım elbise giymişti. Alec kocaman gülümsedi.

"Bugün bir şeyin yıl dönümü falan mı?"

Magnus bir şey demeden Alec'i belinden çekip tıpkı oda gibi sıcacık bir öpücük verdi. Alec ellerini Magnus'un ensesinde birleştirdi. Bir süre öyle kaldıktan sonra Magnus zor da olsa ayrıldı.

"Alexander Lightwood" fısıldadı Alec'in kulağına. Alec gülümsedi.

"Benimle birlikte Alexander Bane olmak ister misin?"

Alec yüzünü buruşturdu. Ve kendini geri çekti.

"Evlenme teklifi mi yaptın sen şimdi?"

"Evet"

"Ne berbat bir şeydi. Daha düzgün bir şeyler söyle"

"Oh pekala. Annene söyle damat lazım mıymış?"

"Odunsun"

"Ah tamam! Benimle evlenir misin Alexander Lightwood?"

"Çok klasik"

"Benimle bir ömür evli mutlu çocuksuz olur mus-"

"Ölümsüz değilim ki bir ömür olsun"

"Vaz mı geçsem?"

"Of tamam kabul ediyorum"

"Bu kadar mı?"

"Hayır dememi istiyordun?"

"Ha yok....."

İkisi sadece susup etrafa baktılar. Yaklaşık 5-6 dakika sonra Magnus Alec'in önünde diz çöktü ve kutudan altın yüzükleri çıkardı.

"Hayatlarımızı birleştirmek ister misin?"

"İsterim"

Magnus kocaman sırıtıp Alec'e sarıldı. Alec olayın şokunu atlatıp gözleri doldu.

Ayrıldıklarında bu sefer Alec Magnus'u öptü. Diğerine kıyasla biraz daha sertti.

Alec Magnus'dan ayrıldı. Ama aralarında ki mesafe çok kısaydı. Dudakları konuşurken birbirlerine değiyordu.

"Seninle bir bütün olucaz Magnus. Ve emin ol bundan sonra sana bir koala misali hiç bırakmıyacağım"

"İkimiz de romantiklikten çok uzağız. Değil mi?"

"Gerek var mı?"

"Sadece sen ol o bana yeter"

Tekrar öpüşmeye başladılar.

Bundan sonraki bölüm final olacak.

Bir de ben şey düşündüm. Acaba bu hikayenin 2. Sini falan mı yapsam. Düğünden sonra ne olduğunu konu alana falan. Siz karar verin

My angelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin