3.BÖLÜM -MAVİ GÖZLÜ KAHRAMAN-

79 3 0
                                    

evettt... Yeni bölümle karşınızdayız. Şu ana kadar olayları ve karakterleri çok durağan bulmuş olabilirsiniz.Ama temelin sağlam olması adına böyle ilerliyoruz.Ayrıca şunun garantisini verebiliriz ki ilerleyen bölümlerde dengeler tamamen değişecek ve kitap tamamen başka bir boyuta geçecek.Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruz. Okumaya devam edip takipte kalmanızı istiyoruz...

    Gerçekten her şey bu kadar basit miydi yani? Yıllardır gözümden bile sakındığım, canımdan  çok sevdiğim , belki de şu hayatta değer verdiğim tek insan ANNEM… Şimdi benim aptallığım yüzünden ortalıkta yok. Ne olurdu sanki biraz daha dikkatli davransaydım. Ne olurdu sanki kapıyı kilitleseydim. Neyse şimdi bunları düşünmenin hiçbir faydası yok. Annemi bulmalıyım ben hem de hemen.

    Ben bu düşüncelerle boğuşurken yanımda birinin olduğunun bile farkında değildim. Ta ki beni dürtene kadar…

     Aniden kafamı çevirmemle karşılaştığım ise bir çift mavi göz.

    ’Efendim, ne istiyorsun?’ dedim bir hışımla.

     Hâlbuki terslemek istememiştim. Tüm bunlar üzüntüden. Karşımdaki çocuk bir anda afallasa da bozuntuya vermedi ve ‘Kaşın kanıyor ‘ dedi. Bir anlık refleksle elimi kaşıma götürdüm. Cidden kanıyordu ama ben bunun farkında bile değildim. Ahh doğru ya evden telaşla çıkarken kafamı çarpmıştım. Neyse ki şimdi bunun hiçbir önemi yok. Şu an daha büyük problemlerim var.

    ‘Bir şey olmaz. Durur birazdan’ dedim.

     Çocuk biraz şaşırsa da hiçbir şey söylemedi.

    ’Niye bu kadar dalgınsın ve neden sahili üç tur dolaşmış gibi nefes nefesesin’ dedi.

    Aklımdan ben zaten ’’nefesim’’  demek gelse de bu fikri aklımın ücra köşelerine geri gönderdim ve cevap verdim

   ‘Çünkü üç tur dolaştım ‘ .

    Çocuk sanki bunu bekliyormuş gibi aniden cevap verdi

   ’Yoksa sen birilerinden mi kaçıyorsun? Bu kaşındaki yarada o yüzden değil mi? ’

    Kafasında bu kadar şey kurmasına hiçbir şey demedim ve dalgın dalgın karşıma bakmaya devam ettim. Tekrar şansını deneyerek

   ‘ Bir şey yaptın ve polislerden kaçıyorsun ne zamana kadar kaçabilirsin ki git teslim ol bence’ dedi

 . Cidden bu kadarı fazlaydı. Sinirle yerimden kalktım ve bağırmaya başladım

 ‘ Ya artık saçmalamayı keser misin? 10 dakikada uydurmadığın senaryo kalmadı. Annem kayıp ve ben onu arıyorum o yüzden bu haldeyim. Tamam mı? ‘

   O kadar şey söylememe rağmen karşımdaki çocuk çok umursamaz görünüyordu.  Aman Allah’ım çok sinir bozucu.  Sonra o da benim aksime gayet rahat hareketlerle karşıma dikildi ve konuşmaya başladı

  ‘Tamam asi kız sakin ol. Baştan söyleseydin tüm bunları şimdi burada bana bağırmak yerine annenin yanında olurdun. ’deyince heyecanlı sesime engel olamayarak

   ‘Yoksa onu gördün mü? Nerde? Nereye gitti?’ dedim.

   Sanırım bu kadar çok soru sorama ve hızlı konuşmama olacak ki sırıtmaya başladı ve

  ‘Öncellikle az öncede söylediğim gibi sakin ol. Onun dışında ise ben yaklaşık yarım saattir burada oturuyorum ve buradan onlarca insan geçti. Tüm bunları göz önüne alarak senin şu an bana anneni tarif etmen gerekiyor’ dedi.

   Aslında gayet mantıklı düşünüyordu ve haklıydı. Bu düşüncelerle konuşmaya başladım

‘ Evet haklısın. Annem kısa kumral saçlı, yeşil gözlü, orta boylu birisi’ dedim. Bunun üzerine

’ Hım o mu? Annen az önce aşağı doğru gidiyordu kayaların oraya doğru’ deyince bir anda telaşlandım.

  Bir şey olabilme ihtimaline karşı koşarak dediği yöne doğru gitmeye başladım. Evet doğru söylemişti annem oradaydı. Tam karşımda… Allah’ım şükürler olsun onu buldum diyerek anneme doğru yürümeye başladım. Fakat aniden ne olduğunu anlayamadan annem görüş alanımdan çıktı. Son hızımla oraya doğru  koşunca gördüğüm manzara ile olduğum yere çakıldım. Annem denize düşmüştü.

  Biliyorum bu kadar abartacak bir şey yok ama be-…..ben yapamam annemi kurtaramam. Ne yapacağım şimdi bazen gerçekten bu fobime lanetler okuyorum. Beni çok aciz bir duruma sokuyor. Ki şu an bir şey yapmalıyım. Annemi göz göre göre kaybedemem. Hemen sağa sola koşarak yardım istemeye başladım. Delice bağırıyordum ama bir kişi bile dönüp bakmıyordu. Cidden bu insanlar niye bu kadar acımasız. Bağırmaktan boğazımın acıdığı sırada biri koşarak denize atladı

  Evet evet oydu atlayan az önceki mavi gözlerin sahibiydi. Sonra aniden annemi çıkardı denizden koşarak annemin yanına gittim. İyiydi şükürler olsun iyiydi. Ama biraz daha geç kalınmış olsaydı her şey bu kadar iyi olmazdı derken mavi gözlü annemi kucakladı ve ben daha ne olduğunu anlamadan

‘ İleride arabam var. Hadi eve bırakayım bu halde gidemezsiniz’ dedi.

  Bende diyecek bir şey bulamadığım için olumlu olarak kafamı salladım. Arabaya bindik 10-15 dakika sonra kapının önündeydik. Hızla arabadan indik. Yine annemi kucakladı bende koşarak kapıyı açtım ve annemi odasına çıkarmasına yardım ettim. Annemi yatağına bıraktık ve birlikte odadan çıktık. Mavi gözlüyü yolcu edeyim dönüp annemin üzerini değiştirmeliyim. Merdivenlerden indik ve kapının önüne geldik.

‘ İstersen bir kahve yapabilirim. Teşekkür olarak’ dedim gülümseyerek.

  Ama kafasını iki yana sallayarak ‘ Ben de isterdim ama gitmem gerek başka zaman teklifin hala geçerli olursa içebiliriz’ dedi ve arkasına bakmadan arabasına binip gazı kökledi.

  Bu neydi şimdi. O kadar şey yaptı anneme onun sayesinde kavuştum ama adını bile bilmiyorum. Bir anda yardım etti ve gitti. KİMSİN SEN MAVİ GÖZLÜ KAHRAMAN???

KİME GÖRE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin