Meteyle konuşmamızın üzerinden bir aya yakın zaman geçmişti. Bu süre zarfında geçmişi hatırlamasamda hayatımı benimsemiştim. Yaşadığım onca yıl heba olmuştu bende yeni anılarla dolduruyordum. Meteyle keyifli anlar geçiriyorduk benim için iki sevgili değil de iki yakın arkadaş gibiydik. Mete içinse iki aşık.. Meteyle iyi anlaşmamızın yanı sıra bir şeyler eksikti. Hani filmlerde falan olurdu ya, kız hatırlamasa bile yine de deli gibi çarpardı kalbi.. Bende olmuyordu.
Tuğçeyle yine yakın olmuştuk. Canımdan kanımdan bir parçaymış gibi seviyordum. Benim bu halime en çok üzülen o diyebilirdim. Şimdide Tuğçeyle denize gelmiş, kafa dağıtmak istemiştik."Nisan güneşin altında biraz daha oturursan derin kıp kırmızı olacak kalk hadi serinleyelim."
Düşüncelere o kadar dalmıştım ki yandığımı fark etmemiştim. Oturduğum şezlongdan kalkarak iskeleye ilerledim. Ya bir kere de denize atlayacaktın ya da suya alışamayacaktın.
"Tuğçe su nasıl?"
"Harika sıcacık atla hadi."
Balıklama atladığım an tenime suyun çarpmasıyla kasıldım. Su buz gibiydi. Tuğçeye kızgın gözlerle baktım.
"Kızım sen sıcakta oturdun diye soğuk geliyor, gel biraz yüz hemen alışırsın."
"Sıcaktan sonra iyi geldi ama biraz fazla soğuk."
"Tamam o zaman hadi yarışalım ilerde ki dubaya ilk varan kazanır."
Su düşüncelerimi dağıtıyordu. Hızlıca yüzmeye başladım. İkimizde nefes nefese dubada durduk. Kıyıdan uzaklaşmıştık.
"Eskiden de her yaz üçümüz gelir yarışırdık, eğlenirdik. Ne güzel günlerdi. Akşamda plajda ateş yakar otururduk şarkı söylerdik."
"Üçümüz mü? Mete de gelir miydi?"
Mete dememle gözlerinden geçen hüzünü bakmasam yakalayamazdım. Bana çevirdiği gözlerine hemen maskesini indirmiş, bir şey yok imajı veriyordu.
"Evet gelirdi. Siz iki deli aşık eğlenirdiniz baya ben o zamanlarda saptım, bilirsin aşkın tek kişiyle yaşanacağını savunanlardanım."
"Bilmez miyim tatlım."
Gülümseyerek yavaş yavaş yüzmeye başladım. Kıyıya doğru ilerliyordum. Tuğçe sanırım Meteden hoşlanmıyordu, belki de hatırlamadığım bir anda tartışmışlardı. Yan yana gayet iyilerdi. Sanırım ben artık fazla kuruntu yapıyordum.
❄️
"Efendim Mete?"
"Ne zaman telefonlarımı aşkım, hayatım diyerek açacaksın sevgilim?"
"Bilmiyorum elbet bir gün derim ne oldu?"
"Ben şehir dışına çıkıyorum iki güne dönerim. Diğer restorantlarda bir tahlil yapmam gerek hızlıca halledeceğim."
"Sorun değil dikkatli ol acele edeyim derken başına bir şey gelmesin. Yavaş ol ama dikkatli ol benim için yeterli tamam mı?"
"Bana bir şey olmasından mı korkuyosun sen biriciğim?"
"Tabiki. Sana bir şey olsun istemem Mete. Benim için değerlisin, unutma. Neyse tutma beni Tuğçelerde kalacağım bende bir iki gün. Sen yokken kızlar günü ilan ediyorum olur mu?"
"Olur tabiki canım nasıl istersen görüşürüz."
Telefonu kapatıp kenara koydum. Tuğçelere gelmiş deniz suyundan arınmak için bir de duş almıştık. Şimdi de söylediğimiz pizzanın gelmesini bekliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIFIRDAN
Teen Fictionİki adam bir kadın.. Biri sevdam diğeri sevdalanan.. Biri beyaz, biri siyah.. Ben Nisan geçmişinin gizemiyle geleceğinde boğuşan.. Bir kadının yüreği bir adama aittir. O adam oraya bir kere girer, orada yaşar. Sevilmek isteyen adam ne kadar zorlars...