Bölüm 20

146 8 6
                                    

Uzun bir süre yazamadım. Kusura bakmayın verdiğim sınır geçilmemiş diye biliyorum. Olsun yine de daha fazla bekletmemek için yazdım. İçime sinen bir bölüm olmadı açıkçası daha fazla bekletmek istemedim sizi keyifli okumalar dilerim 🌸
Bundan sonra neler olacak? Hadi yoruma 🤗



Yaşadığım ani şokla bayılmıştım. Gözlerimi hastanede açtım. Başımda Mete ve Tuğçe vardı.

"Uyandın sonunda kuzum,stresten tansiyonun düşmüş iyi misin?"

"İyiyim Tuğçe ya sen?"

"Şaşkınım. Bir o kadar da inanmıyorum desem? Belki biri bizimle oynamak istiyordur. Eğer abim yaşasaydı bunca zaman neden geri gelmedi?"

Bende en çok bu sorunun cevabını merak ediyordum. Çocuklarımız olacağını biliyordu, öldüğünü sandığımızdan da mutlaka haberi vardı. Bunu bize nasıl yapardı? Yattığım yerden doğrularak Meteye baktım. Bana hiç bakmamıştı. Kemal yaşıyorsa neler olucaktı?

"İyi misin?"

"İyiyim Mete sen?"

"Bilmiyorum. Nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Canım acıyor sanırım yaşayacağımız gerçeklerden de korkuyorum. Kemal yaşıyorsa ne olacak Nisan?"

"Bilmiyorum Mete. Hiç bir şey bilmiyorum."

❄️❄️

Bir kaç saat sonra Mete işe gider gitmez evden çıkarak taksiye bindim. Gizli Bahçeye giderek gerçekten konuşacaktım.

Taksiden ücreti ödeyerek indim. Heyecan, endişe, panik, üzüntü,sevinç bütün duyguların karmaşasını yaşıyordum. Bir yanım yaşaması için dua ederken bir yanım bize bu yalanı söylememiş olmasını diliyordu. Yavaşça içeri adımladım.

"Merhaba buyrun hanım efendi bahçe katımızda boş masamız var."

"Ben müdürünüz ile görüşmek istiyorum."

"Peki buyrun."

Yavaşça önden giden kızı takip ederek iki üst kattaki cam ekranlı müdürün odasına girdim.

"Merhabalar, buyrun."

"Merhabalar efendim. Konuyu uzatmak gibi bir niyetim yok. Kamera kayıtlarınızdan birine bakmak istiyorum."

"Bir suç mu işlendi bir sorun mu var hanım efendi?"

"Hayır. Sadece bir arkadaşımın öldüğünü sanıyorduk ve burada görüntülendiği söylendi. Lütfen ücretini ödeyeceğim bakmam gerekli."

Adam itiraz etsede önüne koyduğum parayla tabiki diyerek güvenlik odasına girdi. Bana söylenen tarhten bir hafta önce ve bir hafta sonra olan tüm kayıtlara bakmaya başladım. Kemal 2 haftadır neredeyse her gün buraya geliyordu. Tek başına! Kemal yaşıyordu. Göz yaşlarım akmaya başlarken yavaşça ekranı okşadım. O kadar özlemiştim ki.. Onu kokusunu..

"Beni mi arıyorsunuz Nisan Durulmaz?"

Duyduğum sesle kulaklarıma inanamadım. Sanırım bu bir oyundu. Yavaşça arkamı döndüm. Kemal karşımda duruyordu. Gözleri öyle soğuktu ki.. Allahım yaşıyordu. Şükürler olsun karşımda, yaşıyordu.

"Ke-kemal sen sen gerçek misin?"

"Yaşıyorum Nisan."

Koşup sarıldım. Kokladım. Öptüm. Ellerimin altından yok olacakmış gibi hissediyordum. Sımsıkı gömleğini tutarak içim sökülene kadar ağladım. Buradaydı.
Her gün acısından ölüp ölüp dirildiğim adam buradaydı. Yavaşça gözlerimi silerek uzaklaştım ondan.

"Madem yaşıyordun ben her gün boş mezara mı ağladım? Hamileliğim sonrası işkence gibi geçerken nerdeydin? Bizi hiç mi düşünmedin!"

"Ben sen her gün yaşama çabası verirken ölümle pençeleşiyordum. Aylarca komada kaldım. Uyanmamışım. Uyandım yürüyemiyorum. Hiç bir şeyi tutamıyorum. Seni çocuklarımı hayal ederek fizik tedaviye başladım. Yaşadığımdan kendi komutanlarımın bile haberi yoktu. Cayır cayır patlayan kül olan fabrikadan nasıl çıkarıldım bilmiyorum. İçerde yanan adamın üstünde herşeyim vardı. Elimden aldılar yakalandım. O adamı ben sanmışlar tanınmayacak haldeymiş. Ben bunları yaşarken tam ayaklandım yanına gelecektim. Sen başkasıyla evlenmişsin. Başka bir adamın sana iğrenç davranan bir adamın karısı olmuşsun. O kadar mı ucuz bir kadınsın ben seni böyle mi sevmiştim. Kavuşacağımız günü hayal ederek yaşadım sen başka bir adamın koynuna girecek kadar alçalmışsın!"

"Laflarına dikkat et Kemal bey! Ben ne sana ne sevgimize ihanet etmedim. Annem ölecekti para yoktu. İki bebekle yapayalnız kaldım. tuğçe evlenecekti ne yapacaktım? Hiç sordun mu neden diye? Nasıl doğdular diye? Süreç nasıldı dedin mi? Bensiz nasıldı dedin mi sen!"

"Dememe gerek kalmamış Nisan, benle evlenmeden o adamla öpüşen kadın benden sonra ne olacaktı? Ne bekliyordum ki? Bana bir gün anlatırsın diye bekledim ama sen bana söylemedin. Bende sen utanma diye senin aptalca sevginden sana bir şey söylemedim. Şimdi sana karşı ne hissediyorum biliyor musun? Boşluk Nisan. Aşkından deliye döndüğüm uzun zamandır görmediğim kadın karşımda ve ben sana karşı hissizim. Tek derdim çocuklarım asla Meteye baba demeyecekler ve baba bilmeyecekler duydun mu beni! Onları alacağım. İlk önce senin vermeye utandığın soyadımı vereceğim, dava açacağım. Evlatlarımı görme hakkına sahibim."

"Kemal onları benden alma yalvarırım, sen sen her şeyi yanlış anladın. Ben seni hala çok seviyorum sensiz içim nasıl yandı bilemezsin. Odamızı bile bozamadım sensiz her an orada ağladım. Kokun gidecek diye korka korka kıyaetlerinin olduğu yerleri açtım. Bunu bunu yapamazsın."

"Ne bekliyorsun Nisan? Boşan gel tekrar benim ol dememi mi? Ben yaşadığımı ispatlayarak kimliğime kavuştum. Şimdi tek derdim kardeşim ve evlatlarım. Akşam Tuğçeye gideceğim. Akşam çocuklarımı gönder ama ne senin yüzünü ne de o adamın yüzünü görmek istemiyorum. Söyleyeceklerim bu kadar."

"Kemal biz, biz birbirimize aidiz."

"Biz birbirimize aittik. Sen o adamın karısı olana kadar.. Biz diye bir şey kalmadı Nisan. Sen ve ben var. Mete ve siz var. Biz yok."

Arkasını dönüp giden adamla nefesimin kesildiğini hissettim. Haklı olduğumu düşünürken yanımda hiç tanımadığım insanlar varken yerin dibine girdim. Kemal beni bitireli çok olmuştu.. Ben Kemali içimde bitirememiştim. Meteyle bir olmak birlikte olmak her şey aptallıktı! İnsan sevdiğine bunu nasıl yapardı? Ben neden yapmıştım?
İlgiye mi kandım, sevgiye mi aldandım ben ben ne yaptım böyle?
Mutlu bir ailem olabilirken ben başka bir adamla evlenmiştim. Belki de Mete! Evet mete bu durumu biliyordu, bir anda karşıma çıkıp böyle bir durumdan kendine fırsat yaratmıştı. Lanet adam!

Hırsla evin kapısını çarparak içeri girdim. Bebeklerim korkudan ağlasa da şu an o kadar öfkeliydim ki onlara bakamıyordum. Bakıcıları zaten ilgilenirdi.

"Mete nerdesin! Mete!"

"Niye bağırıyorsun Nisan? Odamızdayım."

Merdivenleri kırarcasına yukarı çıkıp kapıyı çarparak odaya girdim ve Meteye sert bir tokat attım. Öfkem hem ona hem kendime öyle çoktu ki!

"Ne yapıyorsun sen!"

"Ne mi yapıyorum Mete? Daha önce yapmam gerekeni. Alçak herif Kemal'in yaşadığını biliyordun. Zor durumumu fırsata çevirdin. Sen sen her şeyi planladın!"

Tekrar tokat atmak için kaldırdığım elimi tutup öfkeden gözleri kızaran Meteye çekildim.

"Kemal denecek adama bu kadar aşık olsaydın benim kadınım olarak zevkten dört köşe olmazdın Nisan. Sen Kemali unutalı çok olmuş ya da hiç sevmemişsin. Ben bir şey yapmadım sen koynuma girmeyi kabul ettin,çekil önümden."

Beni itip giden Metenin ardından olduğum yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. İki adamın gözündede iğrenç bir kadın olmuştum. Hiç bir kelime Kemalin söyledikleri kadar canımı yakamazdı.
Allah cezanı versin Nisan, kendin ettin kendin ettin kendin buldun. Sen sevdana dahi sahip çıkamadın!
Yavaşça olduğm yerde gözlerimi kapattım. Uyuyup hiç uyanmamak istiyordum. Hiiç!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIFIRDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin