Merhabaa bu hikayeyi önceden gördüyseniz hesabım kapandığı için buradan tekrar yayınlıyorum çünkü tamamen silinmiş olmasını istemedim bir yerlerde kalsın istiyorum. Aslında ilk yazdığım hikaye olduğu için zamanla bazı şeyler hoşuma gitmiyordu sonuç olarak tekrar yazacaktım bu yüzden bekletiyordum ama bunu yapmaya enerjim ve de hevesim olmadığını kesinlikle fark ettiğim için bu haliyle bırakmaya karar verdim.
İsmini duymasıyla birlikte kapıya yöneldi. Kapıyı açmasıyla birlikte yüzüne gözlerini kamaştırmaya yetecek kadar şiddetli bir ışık vurdu. Gördüğü ilk yüze baktı. Saçları siyah ve uzun gözlüklü bir adam. Kırklı yaşlarında görünüyordu. Yanında sarışın aynı yaşlarda hafif kilolu bir kadın duruyordu. Komutu almasıyla gözleri elindeki kağıda kaydı. Bunu yapabilirdi. Çünkü rol yapmak hayatı boyunca yaptığı en iyi şeydi.
Cümleleri teker teker söylemeye başladı. Karşısındaki sarışın kadın onunla birlikte kağıtta yazan diyaloğu devam ettiriyordu. Bir süre sonra kararlaştırdıklarında onu arayacaklarına dair birkaç söz duyduktan sonra başını ağrıtmaya başlayan odadan dışarı çıktı. Gözleri hiç bu kadar üzerinde hissetmemişti. Hayatında gördüğü en güzel erkekler gözleri ona dikmiş ve düşmanca keskin gözlerle süzüyordu. Hiç şansım yok diye düşündü. Ama sonuç olarak iyi iş çıkarmıştı. Değil mi? Bu onun tek şansıydı.
Gözlerini kaçırmaya çalıştı. Çünkü biraz fazla bakarsa delirebilirdi. Hepsi insan eliyle teker teker çizilmiş kadar güzel ve kusursuzlardı. Dikkatini dağıtacak bir şeylere ihtiyacı vardı. Sonuçta onu arayacaklardı ve bu süre boyunca bunu düşünüp delirmek istemiyordu. Kim bilir belki de seçilmediğini söylemek için bile aramaya tenezzül etmezlerdi. Çünkü bu kaçıncıydı ama? Umutla telefon beklediği günleri çoktan atlatmıştı.
Eve uzun yoldan yürüyerek gitmeye karar verdi. Yürümek ona iyi gelen nadir şeylerden biriydi. Aylardır kirasını geciktirdiği evin kapısına geldiğinde anahtarlarını bulmak için biraz zaman harcadı. Daha sonra ışıkları bile açma zahmetine girmeden kendini yatağa attı birkaç gün böyle geçmişti.
Uyanıyor,bir şeyler yedikten sonra tekrar uyumaya çalışıyor, arada verimli bir şeyler yapmak istiyor ama aslında istemiyordu. Sadece duvarlara bakarak günlerini geçirebilirdi.
Üçüncü Günün sonunda aldığı mesajla günlerinin sessizliği sona erdi. Okulundan tanıdığı ve şuan kendisinden çok çok daha iyi bir kariyere sahip olan ve buna rağmen şaşırtıcı bir biçimde Louis ile arkadaşlığını bozmamış Niall'dandı bu mesaj. Ve onu bir partiye çağırıyordu. Muhtemelen aralarında üst sınıf oyuncular ve yönetmenlerin olduğu ve kimsenin Louis'i tanımadığı ve görmezden geldiği partilerin biri.Şuan cehenneme yol almayı tercih edebilirdi. Fakat Niall sizi bir partiye çağırmışsa gitmek zorundaydınız yoksa başınızın etini yer ve kolunuzdan çekiştirerek sizi oraya götürebilirdi.
Muhtemelen hiçbir sosyal hayatım olmadığı için bana acıyor diye düşünüyordu zaman zaman Louis. Kıyafete fazla önem verecek durumda değildi bu yüzden basit bir tişört ve pantolonla kendini dışarı attı.Birkaç dakika boyunca Niall'ı bekledi. Ve Evet özel şöförü ve lüks arabasıyla tam da orda duruyordu. Buralarda böyle bir araba fazla dikkat çekerdi. Hızlı adımlarla arabaya bindi ve Niall'la selamlaştı. "Bu sefer ısrar etmek zorunda kalmamam çok ilginç. İlerleme kaydediyoruz sanırım."
"Ya da senin ısrarlarınla uğraşmak istemedim." Louis göz devirdi. Daha sonra birkaç gün önce katıldığı seçmelerden söz ettiler. "Zaten fazla umudum yoktu bilirsin çok büyük bir proje gibi duruyor."
"Yönetmeninin Harry Styles olduğunu duydum." Evet Harry Styles bilirsiniz bu genç yaşında büyük bir yetenek. Herkes saygı duyar çünkü her yerde bütün ödülleri o toplar falan filan. Araba durduğunda geldiklerini anlamıştı Louis. Yine o abartılı lüks otellerden biriydi.
Gürültülü müzik sesine doğru yöneldiler. Louis ilk olarak masada duran kokteyllere yöneldi. Niall hemen birkaç arkadaşıyla konuşmaya başlamıştı bile her zamanki gibi. Onları Louis ile tanıştırdı fakat çok da umurlarında gibi durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Kills
Fanfiction"Güzelliğin olduğu yerde acıma vardır, basit bir sebepten dolayı; çünkü güzellik ölmelidir: güzellik daima ölür."