"Harry?" Harry'nin sesi boğuk ve şaşırtıcı bir biçimde üzgün geliyordu.
"Zayn... Louis öldü." Zayn, Harry'nin ağlamasını resmen duyabiliyordu.
"Ne?!"
"Onu sokakta buldum. Sanırım araba çarpmış." Zayn deminki duyduklarından sonra oturacak bir yer arayıp oturdu. Ne demek Louis ölmüştü? Bu nasıl olurdu?
"Tanrım..." gelmeye başlayan göz yaşlarını itti. Ama başarısızdı. "Ailesini aradın mı?"
"Ailesini aramak mı? Kedinin nasıl ailesini arayabilirim Zayn?"
"Kedi mi?"
"Evet, kedi olan Louis'den bahsediyorum."
"Tanrım sen deli misin?" Telefona doğru bağırdı. "Sadece bir kedi olduğunu neden baştan söylemedin?!"
"O sadece bir kedi değil. Onu seviyordum!" Zayn şuan telefondan kolunu sokup Harry'e yumruk atmayı çok isterdi ama bu imkansızdı. Az önce Louis'nin öldüğünü sanmış, sonra ölmediğini öğrenince büyük bir şok atlatmıştı.
"Onun için altından bir tabut yaptırdım. Bu akşam onun için tören yapacağız. Gelecek misin?"
"Ben...bilmiyorum."
"Louis yanında mı?"
"Tanrım, Harry zeki misin sen? Louis yanımda olsa neden öldüğünü düşünüp şaşırayım?"
"Ah,haklısın sanırım" telefondan bile aklı karışmış ifadesini görebiliyordu. "Görürsen ona da söylersin umarım. Biliyorsun bu benim için önemli."
"Beni bunun için aradın tabii ki. Değil mi?"
"Evet,aynen." dedi ve kapattı. Bu adamın hiçbir şey umrunda değildi. Nazik olmak da umrunda değildi.
Zil sesiyle birlikte yerinden sıçradı ve kapıyı açtı. Louis karşısında dikiliyordu. Bu canlanmış bir ölü görmek gibi bir şeydi. Hızlıca onu kollarına sardı.
"Sanırım beni çok özledin." Daha da sıkı sarıldığında Louis'nin yüzünde kafası karışmış bir ifade vardı. Sonunda bıraktığında nefes alabildi.
"Harry aradı."
Louis içeri geçti.
"Kedisi ölmüş."
"Tanrım,Louis öldü mü?" Louis'nin yüzüne şaşkın ve korkmuş bir ifade yerleştiğinde Zayn kaşlarını çattı.
"Siz delisiniz. İkiniz de."
"O kediyi çok severdi."
"Evet,farkettim. Onun için tabut yaptırmış. Bir de tören düzenleyecekmiş. Şu sunset bulvarındaki gibi."
Louis bulduğu ilk koltuğa oturdu.
"O bir maymundu."
Zayn göz devirdi.
"Her neyse. Buraya neden geldin?"
"Benim duş almam gerekti ve yeni evim buraya oldukça uzaktı bilirsin. Bir yere yetişmem gerek." Evet,Louis okyanusa karşı yeni bir ev almıştı. Tek kelimeyle kocaman bir cennetti. En azından ona göre.
"Nereye yetişmen gerek?"
"Liam ile buluşacağım."
"Şimdi de arkadaşlarımı mı çalıyorsun?" Dedi Zayn kaşlarını kaldırarak.
"O senin arkadaşın olabilir ama benim sadece menajerim." Ayağa kalktı ve banyoya doğru yürüdü.
"Evet,tabii ki duş almana izin veriyorum." Dedi Zayn sarkastik bir ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Kills
Fanfiction"Güzelliğin olduğu yerde acıma vardır, basit bir sebepten dolayı; çünkü güzellik ölmelidir: güzellik daima ölür."