DELİ KIZ

110 22 0
                                    

SEVDA TUNÇ YILDIZ
Odadan çıktığımda Mehmet ve Denizi karşımda gördüm.Hiçbişey söylemeden oğlumun yanına gitmek istedim.Şu an görmek istediğim tek kişi oğlumdu.Onu gördüğümde ağlamam daha da şiddetlendi.Korktum.Onu kaybetmekten çok korktum.Yıllar önce yaşadığım korku hissini birdaha yaşamıştım...

Bundan tam altı yıl önce Yusufla birlikte Amerikaya gitmiştik.Okul yıllarından beri bir birimizi çok seviyoduk ve lise yıllarında sevgili olarak okumak için oraya gitmiştik.Bizim aşkımız ikigünlük,kullanıp atılacak bi aşk değil.Yani değildi...Ayrı yaşıyorduk.Ama hep birlikteydik.Liseyi bitireli beş ay olmuştu.Türkiyeye dönmenin zamanı gelmişti.Yusufla dönecektim.Ailem daha onu tanımıyordu.Bi gün kendimi çok kötü hissettim.Kusmalarımın,başdönmelerimin nerdeyse ardı arası kesilmiyordu.Doktora gittiğimde hiç beklemediğim bi gerçekle yüz yüzeydim.Hamileydim...Çok büyük bi hata yapmıştım.Ama nedense korkmuyordum.Yusuf yanımda ve o beni koruyacak diye hep emin düşünüyordum.

Artık biletleri almış Türkiyeye dönecektik.Onunla son konuşmamız böyleydi.
-Bitanem,merak etme herşey düzelicek.Bebeğimizle birlikte sonsuza kadar mutlu olucaz.
-Sen yanımdayken ben hiçbişeyden korkmuyorum.
-Benim biraz işlerim var.Onları halledip gelicem.
-Tamam canım.
Bunu diyip sıkı sıkı sarıldık birbirimize.Zaten o son sarılmamızdı.Son görüşümüzdü...
Nerdeyse bi saat olmuştu.Ama hala bi haber alamamıştım.Endişeleniyordum.Evin içinde dört dönüyodumki bi telefon bütün hayatımı altüst etmişti.
-Hanımefendi,siz Yusuf beyin nesi oluyorsunuz?
-Sevgilisiyim.Yusuf iyimi?Bişey mi oldu yoksa.
-Hanımefendi,üzgünüm ama bi mina pataması yaşanmış ve Yusuf bey bu patlamada hayatını kaybetmiş.Ceset yok ama patlmanın yanında kimliğini tesbit ettik.

O sırada telefonun elimden nasıl yere düştüğünü bilmiyorum ama uyandığımda Mehmet yanımdaydı.Ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Mehmet çocukluktan beri en yakın arkadaşımdı.Yusufla tanıştırma fırsatım olmamıştı.O yüzden bir birilerini tanımıyolardı.
-Sevda,bak endişeleniyorum artık.Ne olduğunu anlatacakmısın?
Çaresizcesine olanların hepsini,hamile olduğumu ona anlattım.Bebeği aldırmak istemiyordum.O bana Yusufdan tek hatıraydı.Ama ailemin yanına böyle dönemezdim.Bi taraftanda Yusufun acısı içimi kemiriyordu.Mehmet ise hiçbişey söylemeden sadece düşünüyordu.Sonrasıda zaten malum.Benim hayatımı kurtaran o teklifi söylemişti.
-Evlenelim.
-Mehmet ne diyorsun sen.Beni kurtarmak için kendi hayatını hiçe sayamazsın.Buna izin veremem.Kendi yaptığım hata ve kendim bi çaresini bulucam.
-Sevda şu an en mantıklısı bu değilmi?Burda en kısa zamanda evlenelim.Zaten ailem de seni çok seviyo ve arkadaş olduğumuzu biliyo.Sevgili olup evlendiğimizi söyleriz.İnanırlar işte.

Zaten başka bi çıkış yolum yoktu.Kabuletmek zorundaydım.En kısa zamanda evlenip Türkiyeye gittik.O kadar ağlıyodumki Yusuf için.Ondan ayrılmasaydık Türkiyeye birlikte dönüp ailemizin karşısına çıkıp evlenicektik.Çocuğumuz olucaktı,büyüyücekti.Tabiki herşey için Mehmete minnettardım.O benim hayatımı kurtarmıştı.Ama bebeğim bi ömür boyu kendi öz babasını tanımadan büyüyücekti.Eskiden böyle düşünsemde şimdi mutluydum.Murat Mehmeti babası bildiği için çok mutluydum ve her şey için ona bi minnet borcum vardı.

Bebek doğduktan bi yıl sonra Mehmetten ayrılmak istediğimi,artık onunda kendi hayatı olması gerektiğini söyleyip herşey için teşekkür ettim.Ama o Murata çok alışmıştı ve bizi bırakmak istemedi.Çok ısrar etti.Bende artık boşanma fikrinden vazgeçtim.Artık bi aile gibi yaşamaya başladık.Ama Mehmetle hala eskisi gibi arkadaştık,sirdaştık.Bu sırrı ikimizden başka kimse bilmiyordu.Bir birimize karşı hiçbizaman farklı duygular hissetmedik.Ama bildiğim tek bişey var:o çok iyi bi babaydı.

Artık iki yıldır beraber yaşıyorduk.Türkiyede ailelerimizi tanıştırdıktan sonra Amerikaya gitmiştik.Orda yaşıyorduk.Mehmet Türkiyeye ailesinin yanına gitmişti.Ama döndüğünde çok garip şeyler oldu.Türkiyeye gidip hapse girmesi gerektiğini söyledi.Hemde dört yıl.Onun suçlu olduğuna,hele de bi genç kızı öldürdüğüne asla inanmıyordum.Veda ettiğimizde bana sadece şunu söyledi.
-Zamanı geldiğinde sana herşeyi anlatıcam.
O gittikten sonra kendimi çok yalnız hissettim.Artık nefesi,cismi yanımızda değildi.Çok özlüyodum onu.Yusufu hala unutmamıştım.Her gece gizlice onun için ağlıyordum.Galiba ben dünyanın en bahtsız kadını olabilirdim...
Bi gün bi telefon çaldı.Tanımadığım bi numaraydı.
-Alo,kimsiniz?
-Sevda.Benim Yusuf.

Bu sesi duyduğumda neler yaşadığımı sözle anlatamam.O gün sadece susup dinledim.Çünkü dilim tutulmuştu.Hiçbişey söyleyemiyordum.

-Sevda,sevgilim.Sana yıllar sonra ne söyleyeceğimi,ne anlatıp,nasıl açıklama vereceğimi bilmiyorum ama ben Türkiyedeyim.Seni çok özledim.Bi yerde görüşüp uzun uzun konuşalım.Sana herşeyi anlatıcam.Aslında ben o patlamada yoktum.Yani yakınındaydım ama...Uzun hikaye.Bebeği sormuyorum bile.Biliyorum bensiz çok acılar yaşadın,ailenin karşısına nasıl çıktın bilmiyorum.Ama...

Gözlerim sinirden kıpkırmızı olmuş,dudaklarım konuşurken zangır zangır titriyordu.

-Biliyomusun?Sen benim neler çektiğimi biliyormusun gerçekten?Evlilik dışı bi çocukla ortalıkta bırakılmış bi kadındım ben ya.Oysa sen yıllarca bizi terkedip gitmişsin.Yaşaya yaşaya bigün bile arayıp sormamışsın bu kadın bu çocukla ne yaptı diye!Ben her gece yatakta senin için ağlarken sen kim bilir nerdeydin!Oğlun var senin oğlun.Bundan haberin varmı senin?!Üstelik 6 yaşında.Ama başka bi adama baba diyo!

Ondan sonrada zaten ne dediğini duymadan telefonu kapatmıştım.Kaç kere aramıştı beni son iki ay boyunca.Hiçbirini açmamıştım.Ama bi keresinde ağzının payını vermek için telefonu açtım ve yine anlamsız bi konuşmasıyla sonlardırdım.Mehmet hapisten çıktıktan sonra yanımıza gelmişti.Bi ay yine birlikte mutlu mesut yaşadık.Ama ona Yusufun aradığından hiç bahsetmedim.Sonraki ayda ailesinin yanına ziyarete gitmişti.Bi aydır orda kalıyordu.Yeğeninin doğum gününden sonra dönücekti.Ama talihsiz bi kaza yaşadı.Biz de bu haberle Türkiyeye geldik.

Hayat hep tesadüflerle doludur benim için.Çünki aşk tesadüfleri sever.Heralde buda benim hayatımın en büyük tesadüfüydü:Oğlum yaralandığında hayatını tanımadığı öz babası kurtardı...

DENİZİN EVİ
Hastaneden çıktıktan sonra iki gün boyunca her saatim araştırma yapmakla geçti.Mehmetin arabasının olduğu yerdeki kameralara bakmıştım.Siyah maskeli bi adam yaklaşıp arabanın altına bişey koymuştu.Galiba bu freni durdurmak içindi.Kameraları farketmemesi çok işimize yaramıştı.Çünki eğer kameraları farkedip onu başka yöne çevirseyidi,veya önünü kapatsaydı onu bulmak bizim için çok zor olucaktı.Mehmete bazı sorular sormalıydım.O yüzden telefonla onu aradım.
-Mehmet,merhaba.Nasılsın? biliyorum şimdi Murat böyleyken biraz yersiz bi konuşma olacak ama şübheliye dair bazı sorular sormam lazım sana.
-Sağol Deniz iyiyim.Yok ya ne demek tabiki gelirim.Zaten benim aslanım güçlüdür.İyileşecek inşallah kısa müddette.Yeterki biz o adamı bulup cezasını verelim.O zaman sen evin yerini bana konum at geliyim hemen.
-Tamam atıyorum.Yani şey...Eve çağırmamın nedeni de biçok dosyalar burda başka yerde buluşursak karıştırabilirim o yüzden.Yanlış anlamaman için söyledim.
-Yok yok deli kız merak etme yanlış anlamam.

"DELİ KIZ".Bunu söylediğinde gerçekten çok gülmüştüm.Ama bi tarftada haklıydı.Yüzde deliler gibi gülüyodum ama içim kardeşimden yana kan ağlıyordu.Demek ki insan durduk yere deli olmuyor.Onu deli eden sebepler var.

🍃KAVAK YELLERİ🍃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin