2. BÖLÜM

1.3K 63 5
                                    

Sayın Cemre İplikçi;

"Özel Aksoy Akademisi" nden %100 burs kazandınız. En kısa zamanda kayıt olmanız için okulumuza gelmeniz rica olunur.

                      Okul Müdürü
                        Savaş Aksoy

Ama nasıl olur ? Sınava girmeden nasıl kazanabilirim böyle bir bursu ? Hem de %100? Gerçekten inanılmaz. Ne hayaller kurmuştum oysa ki. Biri bana fena bir şekilde şaka yapıyor olmalı. Kesin Zeynep yapmıştır. Benim hayallerimi yıkmakta üstüne yok çünkü. Off ya nasıl da heyecanlanmıştım. Neyse ben en iyisi annem görmeden kaldırıyım şunu. Görünce açıklamak zorunda kalıcam ve Zeynep yapmış olsa bile sonuç yine bana patlayacak.

Karnımın guruldadığını hissedince yatağımın üstünden kalktım ve aşağı inmeye başladım. Aşağı indiğimde evde kimsenin olmaması rahatlığıyla güzelce yemek yedim. En son aklıma annemin bulaşıkları yıkamamı söylediği geldi. Saate baktım ve:
"Eyvah birazdan gelir annem ben nasıl yetiştireceğim bunları yarım saatte ?!!"
"Bu sefer kesin bittim ben."
Dedim kendi kendime konuşarak. Hemen mutfak lavabosuna doğru koştum ve alelacele bulaşıkları yıkamaya başladım.

~~~~~~~~~~~~
15 Dakika Sonra
~~~~~~~~~~~~

Vay be ben tamı tamına 15 dakikada bu bulaşık yığınını nasıl temizledim ?? Valla kendime inanamıyorum şu anda. Oscarlık performans.

Tam ben bunları düşünürken kapı çaldı. Eğer annem ise inşallah işte kötü bir gün geçirmemiştir. Evde sataşacak başka kimse olmadığı için işte hangi günü kötü geçse bana sataşıyor.

Daha fazla bekletmeden kapıya doğru yol aldım. Annem gelmiş ve bana çok kötü bakıyor şu anda. Demek ki kötü geçmiş günü. Eyvahlar olsun. İçeri girer girmez:
"Kız git bana kahve yap ?!"
Diye emir verdi. Ben de:
"Peki anne"
Diyerek mutfağa doğru sessiz adımlarla yol aldım. İçeriden:
"Sakın çok şekerli olmasın az koy şekerini tamam mı ?!!."
Diye seslendi ben de:
"Tamam."
Dedim sessizce. Belliki başı ağırıyordu. Geldiğinden beri başını tutup duruyordu çünkü. Bi de fazla bağırarak başıma başka bela alamam. Duymamış olacak ki:
"Kız tamam mı dedim sana?!"
Diye tekrardan seslendi. Yok arkadaş ben kimseye yaranamıyorum herhalde. Diyorum başı ağrımasın o yok illa bağır diyor. Ben de bağırırım o zaman:
"Tamaaaaaaaaam ?!!"
Diye bağırdım. Bağırmaz olaydım.
"Kız ne bağırıyorsun ?! Bak gelmiyim oraya kırarım bacaklarını ha ?!"
Dedi. Kadın şimdi büyük tehdit etti. Bacaklar önemli sonuçta.

Biz annemle konuşmaya -daha doğrusu bağırışmaya- daldığımız için kahveyi de unuttum. Yapıyım da götüreyim bari.

Kahve olduktan sonra çok dikkat ederek anneme götürdüm. Allahtan beğendi. Genelde olmamış bu deyip tekrar yaptırırdı. Neyse dilimi ısırıyım da demesin öyle bişey yoruldum zaten bugün.

Kahvesini içtikten sonra koltukta uyuyakaldı ben de kahve bardağını alıp mutfağa götürdüm. Çalkalayıp makineye koyduktan sonra odama çıktım ve direk yatağıma atladım. Zaten bir koyun iki koyun derken uyuyakalmışım.

~~~~~~~~~

Bugün annemin tek tatil günü olan ve benim de cehennem günü olarak adlandırdığım güne bir merhaba (!) diyerek uyandım.

Cehennem günü ne diye soracak olursanız , annemle temizlik yaptığımız gün. Daha doğrusu annemin bana temizlik yaptırdığı gün ve ben temizlik yapmaktan nefret ederim. O yüzden bu günü cehennem günü olarak değiştirdim.

Yataktan kalktıktan sonra banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıktıktan sonra aşağı kahvaltıya indim.

Ailecek (!) kahvaltımızı yaptıktan sonra babam ve Zeynep iş yerine gittiler biz de annemle cehennem gününe başlangıç olarak mutfağı temizlemeye başladık. Tabi annem benim yaptığım hiç bir işi beğenmediğinden işimiz biraz zor oluyor ama ben alıştım artık idare ediyorum yani.

Mutfakta işimiz bitikten sonra annem:
"Kız ben yukarı çıkıyorum senin odana bakçam sen de salonu temizle. Sakın hiçbir yerde toz falan bırakayım deme ?!"
Dedi ve yukarı çıktı. Salonu temizlemeye başladıktan yaklaşık bir 10-15 dakika sonra annem aşağı inmeye başladı. Acaba nasıl oldu da bir odadan -bu oda benim bile olsa- yarım saatin altında bir saatte çıktı ? Aayak sesleri bana yaklaştı. Takmadan işime devam ettim. Takii annem gözümün önüne bir kağıt tutana kadar. Annem:
"Kız bu ne burs falan diyor . Sen ne zaman sınava girdin ?!"
"Anne valla ben sınava falan girmedim."
"O zaman burada yazanlar ne kız ? Nasıl burs kazancan?!"
"Ben de bilmiyorum anne valla bak. Birisi bana oyun oynuyor olmalı."
"Kim seninle oyun oynayacak?! Böyle oyun mu olurmuş ?"
Dedi. Kadın vallahi haklı oyun oynasalar böyle mi oynarlar ? Ama ben hiçbir sınava girmediğime eminim.
"Ben onu bunu anlamam. Akşam baban gelince ona açıklarsın artık. Şimdi yürü odana.
Dedi ve beni merdivenlere doğru itti. Ben de odama doğru çıktım. Hem cehennem gününden kurtulmuştum hem de öyle çok azar yememiştim. Yaptığım en iyi şeyde bile beni azarladıkları için bu iş garip geldi bana. Büyük ihtimalle bu fikir kafasına yattı akşam babama söyleyecek ve onu da ikna edip beni gönderecekler. Ama ya gerçek değilse ? Odama çıktım , yatağıma uzandım ve tavana bakarak düşünmeye başladım. Aslında oraya gitmek isterdim -eğer gerçekse tabiki- ama gerçek değilse büyük hayal kırıklığına uğrardım. Çünkü burdan kurtulmamın tek yolu bu gibi duruyordu. Ben bunları düşünürken uyku bastırdı ve uyuyakaldım.

~~~~~~~~

Faruk Bey'den( Baba )
Zeynep'le saat 17.00 gibi gelmiştik. Ev çok sakin duruyordu. Bugün de temizlik günleri ama hayır olsun.
"Haleee !"
"Nerdesin anne ?"
"Hale biz geldik !"
Dedim son kez ve odamıza girdim. Yatakta uyuyordu. Yorgunluktan uyuyakalmış herhalde.
"Hale"
Diyerek dürttüm onu ve uyandırdım.
"Hoşgeldin Faruk."
Dedi esneyerek ve yüzünde ufak bir gülümsemeyle. Allah Allah neden gülüyor bu kadın yahu ?
"Faruk sonunda Cemre'den kurtulabiliriz."
"Allah Allah nasıl olacakmış o ?"
Dedim ve elindeki kağıdı bana verdi. Kağıtta yazanları okuduktan sonra:
"Gerçek mi bu ?"
"Cemre sınava girmediğini söylüyor ama bizden korktuğu için öyle söylediğini düşünüyorum."
"Olsun işimizi şansa bırakmayalım. Okulu bi arayalım."
"Tamam ara sen ben biraz daha uyuyacağım. Sonunda o kızın bizden kurtulduğuna seviniyorum."
Dedi. Seviniyorum mu dedi o az önce ?

~~~~~~~~

Akşam uyandığımda odamda uyuyakaldığımı farkettim. Aşağıdan sesler gelmiyordu. Uyudular mı acaba diyecekken saatin daha çok erken olduğunu gördüm. Allah Allah neden bu kadar sessiz bu ev yahu.

Odamdan çıktım ve merdivenlerden aşağıya indim. Yüzlerindeki büyük gülümsemeyle bana bakıyorlardı en çok da babam. Babam pek gülümsemez ama. N'oluyo acaba. Bunlar niye bana gülüyorlar ki ? Ben bunları merak ederken babam:
"Kızım sen okula başvuruda mı bulundun burs için ?"
Diye sordu sakince. Eyvah fırtına öncesi sessizlik.
"Baba bak gerçekten öyl-"
Daha sözümü bitiremeden babam:
"Bana yalan söyleme kızım. Girmişsin işte belli. Seni oraya gönderiyoruz."
Dedi ve beni şok içinde bıraktı.
"Baba orası gerçek değil ki birisi bana oyun oynuyor sanıyordum ?"
"Hayır gerçek. Okulu aradık gerçekten de burs kazanmışsın. Üstelik yatılıymış da. Odana çık ve eşyalarını topla yarın gidiyorsun."
Dedi. Bugün şok üstüne şok yaşıyordum. O anki sevinç ve şok karışımı bir duyguyla hepsine teker teker sarıldım. Sonra da koşarak odama çıktım.

Hemen eşyalarımı topladım çantamı hazır ettim ve üzerimi değişip pijamalarımı giydikten sonra yatağa yattım. Uyumak için koyunları saymaya başladım -Tabi eğer heyecandan olduğum yeri unutup başa dönmezsem-.

FANTASTİK OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin