4.BÖLÜM

1K 58 10
                                    

Gözlerimi açtığımda gözlerime ışık vurduğu için kısmak zorunda kaldım. Gözlerim alışınca yavaşça yerimden doğruldum. En son hatırladığım bavulumu istiyordum. Sonra adam bir işaret yaptı ve karanlık. Ah doğru ben en son sinirle gidiyordum.

Kafamdaki düşüncelerden kurtulup nerde olduğumu incelemeye başladım. Açık renk duvarları, beyaz dolap, yumuşak yatak, yatağın hemen yanındaki komidinden başka bir şey yoktu. Ayağa kalktım. Kapıya doğru bir adım attım ve kapı açıldı. Gelene baktığımda beni tek bir hareketiyle bayıltan adamdı. İsmini hala bilmediğim için böyle söylüyorum. Adama kızgın kızgın bakarken adam gülümsüyordu:

"Uyanmanaza sevindim. Müdür bey sizi odasında bekliyor." Dedi.

"Müdür bey de, sen de, bu okul da umrumda değil! Ben gidiyorum."

Dedim kapıya yönelirken ama adam önüme geçip:

"Üzgünüm efendim ama buna izin veremem. Lütfen beni takip edin."

Ne kadar 'hayır' demek istesem de istemsiz olarak adamı takip ediyordum. Müdürün odasına kadar hiç konuşmadık. Odanın önüne gelince adam kapıya tıklattı. Müdür 'gel' dediğinde kapıyı açıp geçmem için izin verdi. Yavaş adımlarla odaya girdim. Müdür eliyle ilk geldiğimde gösterdiği koltuğu gösterdi. Bende geçip oturdum. Müdür ellerini masada birleştirdi ve bana döndü:

"Benden ne istiyorsunuz?"

Diye söze başladım.

"Senden okulda kalmanı istiyoruz. Tahmin ettiğimiz gibi özel gücün varsa dışarıda istemeden de olsa insanlara zarar verebilirsin."

Ben alaycı gözlerle bakarken adam inanmadığımı anlamış olacak ki elini kaldırıp birden ateş çıkardı.

"Ama siz ? Nasıl ?!"

Ben gözlerimi açmış şaşkın şaşkın bakarken müdür elindeki ateşi söndürdü. Böyle bir şey mümkün müydü ki ? Yoksa sadece bir göz yanılsaması mıydı ? Yanılsama olamayacak kadar gerçekçiydi ama. Allah'ım ben nereye düştüm böyle ?!

Bunları düşünürken aynı zamanda kapıya doğru geri geri yürüyordum. Müdür beni inandırmak istemişti ama her şey daha da karışmıştı.

"Cemre sakin ol. Gördüklerin gerçek ve senin güçlerin de kontrol edilemezse çevrendeki insanlara zarar verebilirsin."

Dedi beni sakinleştirmek için. Ama pek de işe yaramış sayılmazdı.

"Hayır size inanmıyorum. Bunlar sadece bir göz yanılsaması olmalı. Bunlar gerçek değil. İnanmıyorum."

Dedim. Delirmiş gibi aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordum. Müdür:

"Cemre senin neler hissettiğini anlıyorum. Bunların aynısını bizler de yaşadık. Fakat buna alışmak zorundasın. Eğer alışamazsan ani duygu değişimlerine bağlı olarak birisine zarar verebilirsin. O yüzden lütfen sakin ol ve güçlerini kontrol etmende sana yardım edelim."

Dedi. Bu seferki konuştukları beni daha da sakinleştirmişti. Nefes alışverişlerim düzene girmiş ve sayıklamayı bırakmıştım. Sakinleştiğimi anlamış olacak ki tekrardan söze başladı:

"İşte böyle Cemre. Şimdi sana garanti veremiyoruz güçlerin hakkında ama büyük olasılıkla sen de bizdensin. İlk geldiğinde artık benim kalacak bir yerim, ailem yok demiştin. Eğer özel güçlerin yoksa sana bir ev veriyoruz ve her ay para gönderiyoruz. Bu yüzden sakin ol. Eski yaşadığından daha güzel bir hayat yaşayabilirsin böylece. Fakat özel güçlerin varsa senin ailen de, evin de burası oluyor. İstersen odana git, dinlen ve düşün."

FANTASTİK OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin