40 dakikalık ders ölüm gibi geliyor bana ya. Ne dersmiş bee bitmek bilmedi. Coğrafya gibi bir şey işliyoruz.
Kütüphaneden çıktıktan sonra Berke'yi uyandırmak için denemediğimiz yöntem kalmadı. Deli gibi tokatladık, yanakları kıpkırmızı oldu ama yok, uyanmıyor. En son odadaki kovalardan birine su doldurduk. Kafasını suya sokunca boğulmadan uyanır belki diye. Sonuç; Berke uyandı. Ama az kalsın ölüyordu. Son anda çıkardık valla kafasını sudan.
Hocadan gizleyene kadar canımız çıktı zaten o ayrı bir konu. Savaş hocanın psikopat olduğunu bugün doğrulamış bulunuyoruz. Sabah sabah ne macera yaşadık ya. Adam tek tek odaları dolaşıyor dersine gitmeyen var mı diye.
Doruğa saati sormak için kolumu gösterdim. Gösterdim ama Doruğun beyninde bir tahtası eksik olduğu için anlayamadı. Kolumu gösteriyorum anlamıyor ben de en sonunda sadece onun duyduğunu zannettiğim bir sesle:
"SAAT, SAAT !!"
Dedim. Allahtan sadece Doruk duyuyordu yani. Etrafa baktığımda herkesin gözleri bendeydi. Hoca da dahil !!!
"Pardon Hocam."
Dedim. Hoca da pek fazla takmadan tahtaya döndü ve anlatmaya devam etti. Doruk salağı da sonunda anladığında 5 dakika kaldığını söyledi. Ben de ne kadar sinirli olsam da sevindim. Ölüm gibi geçen beş dakikanın sonunda kurtarıcımız olan, o muhteşem ses duyuldu. Teneffüs zili !!
'Herkes çantaları havaya attı ve ayakta koşuşturmaya başladılar.Hocanın kafasından uçaklar uçuyor. Hoca ne yapacağını şaşırmış bir halde etrafına bakınıyor. Herkes çığlık çığlığa masaların üstüne çıktılar. Bende kalktım çığlık atıyorumm!!'
Desem inanmayın çünkü öyle bişey olmadı. Zaten bu kadar disiplinli bir okulda bunları yaparsan anında kapı dışına ışınlarlar seni.
Sadece birkaç kişi sınıftan çıktı. Biz de Dorukların yanına gittik.
"Ne dersti yaa bitmek bilmedi!"
Diyen Yağmur'u kafamla onayladım.
"Dersi bırakın şimdi ben ders boyunca sabah olanları düşündüm. Şu kitap işi nasıl hallolacak ?"
Dedi Doruk.
"Gece tekrar mı gitsek ?"
Diye fikir sundu Berke.
"Olabilir. Ama yine Savaş hocaya yakalanabiliriz. Ayrıca o kitabı da inşallah kaldırmışlardır. Siz de bizim gibi her bulduğunuzu koklamayın."
Dedi Doruk ve hepimizi kahkahalara boğdu. Sonunda sakinleştim sonra söze başladım:
"En iyisi erkekler ders çıkışı bizim odaya gelsin. Orda bir plan yapalım. Burada herkes duymasın."
"Tamam."
Dediler ve bir sonraki dersin hazırlıklarına başladık.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ders bitimi bizim odada toplandık. Gelmeleri yarım saati bulmuştu ve geldiklerinden beri-yaklaşık 10 dakikadır- birbirimize mal mal bakıyoruz. En sonunda bu sessizliği Berke bozdu:
"Eeee benim sınıftaki fikrime ne diyorsunuz? Bu gece tekrar gidelim."
"Bana uyar ama ya tekrar Savaş hoca'ya yakalanırsak!"
"Bu sefer bahane de bulamayız."
"Kapıya gözcü diksek?"
"Nasıl yani?"
"Yani biz içeri girelim bi kişi kapıda kalıp kontrol etsin biz içeriye girene kadar. Sonra biz kapıyı açınca o da gelsin."
Berke'nin söylediği fikir çok mantıklı geldi. Zaten ikimiz konuşuyoruz bi tek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FANTASTİK OKUL
FantasiHayatım sıradan ve kötü bi (öz olmayan) aile ile kabus gibi geçerken bir sabah kapının çalması ve bir zarf ile tüm dünyam değişti artık hiçbirşey eskisi gibi değil ne o sürekli bağıran anne babaya nede sinsi gülüşlü kardeşe ihtiyacım var herşey bamb...