Arkadaşlar tekrar okuma fırsatım olmadı lütfen yazım yanlışlarına takılmayın sizi çok seviyorum fakat yorum yapsanız çok daha fazla severim ❤️
"Söyle bakalım." dedi yataktan doğrulurken. O kusursuz vücuduna bakmamaya çalışarak gözlerine diktim gözlerimi.
"Bu gün geçmişte yaşadığımız o evlenme davasını unutalım ve birini seven iki insan gibi olalım. Bir nevi sevgili gibi yani." dedim sorar gözlerle.
"Olmaz..." dedi sözüne devam edecekken lafa atladım. "Be ben yani tabi haklısın sen de ya-" konuşmaya çalışırken sözümü kesti ve "Neden senle evleneceğim gerçeğini değiştirelim ki?" dedi gülümseyerek. "Zaten birbirimizi seviyoruz. Birbirini seven her insan evlenemiyor senin de bildiğin gibi ama bizim elimize böyle bir fırsat geçmiş -evlenmek gibi- neden tepelim ki ilerdeki karıcığım?" diye sözüne devam etti be yataktan kalktı. "Ben üstümü değiştirip geliyorum. Sen de hazırlan rahat bişeyler giyin ama." dedi ve benim bişey dememe fırsat vermeden odadan çıktı.
Nasıl yani gerçekten benimle evlenmek istiyor muydu? Bunlar gerçek miydi? Hadi ama ben de onunla evlenmek istiyorum ama şu zorlanma durumu olmasa çok daha güzel olurdu herşey...
Sanki onu sevmey zorunlu tutulmuş gibiydim. Onu gerçekten sevdiğimi ondan ayrı kaldığım bir yıl bana çok güzel anlatmıştı. Bu yüzden ne kadar da zorunlu tutulmuş gibi hissetsem de sevdiğim taraf öndeydi. Ya da ben öyle istiyordum.
Yataktan kalktım elimi yüzümü yıkadım. Uzun terk yırtmacı olan rengarenk sıfır kol bi elbise giydim. Altıma da sandaletlerimi geçirdim. Hafif bi makyaj yaptım ve saçımı bol bir şekilde ördüm. Küçük çantamı aldım ve dışarıya baktım hava kapalıydı bu yüzden yanıma ince bir hırka aldım. Boy aynasından kendime baktığımda gülümsüyordum. Istemsizce olan gülümsememi sırıtmaya çevirdim çünki Melek olmak bunu gerektiririrdi.
Kapıyı açmamla karşımda eli havada kapıyı çalacak gibi duran Kaan'ı gördüm. Eli hala öyle kalmaya devam ettiğini fark edince eline bir beşlik çalım ve merdivenlere doğru ilerledim. "Hey beklesene kızım nereye ya.." diye arkamdan seslenince merdivenin başında durdum. Arkamdan geldi, elimi tuttu ve merdivenleri inmeye başladı. Bense hala elimi tutmasının bana verdiği huzuru yaşamakta takılı kalmıştım.
"Hey nereye gidiyoruz? Plan yapmadan yola çıkmayı pek sevmem." dedim arabaya binerken. "Süpriz..." dedi ve arabaya bindi. "Fark ettim de bu gün ev fazla sakindi." dedim. "Dikkat etmedim." diyince şaşırdım. Nasıl etmez kimse kahvaltıya bile çağırmamıştı beni. Belki Kaan haber vermiştir diye düşündüm ve yolu izlemeye başladım.
Koskocam bir yalının karşısında durduğumuzda açıkçası büyülenmiştim adeta. Çok güzel bir yerdi burası. Herkesin içini merak edeceği tipten bir yerdi. Denize sıfırdı. Arabadan indim ve eve doğru ilerledim. Şu anda aklımı kurcalayacan tek soru bu evde nasıl eyleneceğimizdi. Dönüp arkama baktığımda Kaan hala arabadaydı. Geri döndüm ve ona doğru ilerledim.
"Ee burda ne yapacağız?" diye sordum açık camdan. "Biz değil sen yapacaksın. 5 saatin var Meleğim sonra geleceğim." dedi ve gitti. Burda tek başıma kaldım. Kahretsin neyin peşinde bu?
"Melek hanım?" dedi bir kadın sesi. "Buyrun benim de siz beni nerden tanıyorsunuz?" dedim sorgulayan gözlerle. "Sizin için hazırlanmış birşeyler var yukarda. Fazla soru sormayın cevaplayamam. Kaan Bey emretti. Eve girelim herşeyi anlayacaksın zaten." dedi kibar bir şekilde. "Peki." dedim. Kadın eve -saray desem daha doğru- ilerleyince ben de onu takip etmeye başladım. Bu gün hiç istediğim gibi değildi. Güzel başlayan günler güzel devam etmez miydi? Neden ben şimdiden mutsuzum.
Eve girdiğimizde her tarafın bembeyaz oluşu o kadar hoşuma gitti ki. Etrafa beyazdan başka bir ben vardım heralde. Iki taraftan yukarı ve aşağıya inen merdivenler vardı. Karşıda bir salon vardı. "Burdan efendim." diyen kadının sesi beni evin büyüsünden kurtardı ve merdivenleri çıkarmaya zorladı. Üst kat yine beyazdı fakat sadece duvarlar. Etraftaki herşey kırmızıyı. Etrafa hayran gözelerla bakarken bakışlarım tek bir noktada buluştu. O kadar beyazlığın içinde bir beyazda takıldı gözlerim.
Yirmi iki adlı yeni hikayemi çok beğeneceğine eminim ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Hayaller?
Short Story"Hayatta bazı şeylerin geç olması hiç olmamasından daha iyidir." Bi gerçekler vardır bir de hayaller. Hayatı olduğu gibi kabul etmiş bir erkek... Hayallerini gerçekleştirmeyi hayal eden bir kız... Evlenmeye zorlanan iki küçük sanılan büyük kalple...