Selam millet yeni bölüm geldi. Öncelikle hikayemdeki bu ani okuma artışı beni çok mutlu etmiş durumda yeni bölüm dün gelcekti fakar Teen Wolf'a aşırı sarmış durumdayım onu bitirmekle uğraşıyordum. Sınav haftan başlamadan bölümlerini bitirmeyi kafama koydumda asdfggh.
Bölümü inşallah beğenirsiniz. Beğendiğinizi de yorum ve votelerle belli ederseniz çoook mutlu olurum açıkçası...
Takip edenlere de geri dönüyorum :))
İyi okumalar canımcımlar.....
Artık iyi kalpli herkese iyi davranan Melek gitti. Yeni halime alış Kaan Bey...
Bu kadardı işte insanlara bunu yapmak gerekiyordu. Onların kendilerini bişey zannetmelerine izin vermememiz gerekiyor. Sonra sizi çok üzüyorlar. Hem de çok...
Kahvaltı masasına oturduk. Kaan'ın sinirli olduğu her halinden belliydi. Gözünü benim üstüme dikmiş hızlı hızlı kahvaltısını yapıyordu. Bense gayet rahat bi şekilde, yavaş yavaş kahvaltımı yaptım.
Kahvaltı sonrası Kaan hiç bir şey söylemeden evden çıkıp gitti. Bense odama çıktım ve yatağa uzandım ve kendi düşüncelerimle baş başa kaldım.
Mert'i sevdiğim söylenemezdi. Yani tamam ilk aşklar unutulmaz diye bir gerçek var ama orda ki unutmak sadece ona olan hislerinin saflığı her zaman onu aklında tutmak değil. Benimkisi de tam olarak bu! Peki Kaan'a olan duygularım? Onu sevmiyordum yani ona karşı bi önyargım vardı zaten ve o da bu ön yargımı değiştirecek bir davranışta bulunmadı. Peki neden onu Ceren'le beraber görünce kıskandım? Hadi bunu da açıkla iç ses! Hadi... Ben iç sesimle kavga ederken telefonum çaldı.
Isim yazmıyordu. Offf tanımadığım insanlarla konuşmayı sevmezdim. açmamaya karar verdim eski konumumu aldım. Telefon tekrar çalınca bu sefer açtım "Alo" dedim. "Kapıda araba var ona bin." diyip kapattı. Eeee kimdi bu şimdi? Kim olabilir ki tabi ki de Kaan!
Peki ya gitmessem? onu gayet de sinir edebilirdim. Hizmetli olan Leyla'yı buldum ve "Bak şimdi benim telefonum çok çaldı. Ben de senin yanında değildim. O yüzden sen de benim telefonumu açtın. Sonra telefonda biri bişeyler geveledi ama anlamadın bana da anlatmayı unuttun tamam mı?" dedim. "Pardon efendim ama ben bişey anlamadım." dedi. "Çok güzel zaten biri Kaan gelip sana bişey sorarsa bunları anlat." dedim ve koşar adımlarla odadan çıktım ve odama geçtim.
-5 saat sonra-
Kapının hızlıca çalınması üzerine uyandım. Ne ara uyuya kalmıştım
ki? Mahmur bi ses tonuyla "Gel.." dedim. Kapı birden açıldı. "Niye binmedin arabaya?" dedi. "Ne arabasından bahsediyorsun?" dedim. Okul kıyafetlerinin bulunduğu poşeti fırlattım ve odadan çıktım.
Kaan'ın ağzında
Onu tam tamına 3 saat kapının önünde beklemiştim. Hangi akla mantığa böyle biley yaptım onu da bilmiyorum fakat bekledim işte. Bi de bilmemiş ayağına yatıyor. Camdan telefonla konuştuğunu sonra kendini yatağa atışımı gördüm. Böyle hareketler yapacak bi kız değildi aslında.
Ceren'i öptüğüm içindi bu yaptıklarının hepsi. Hak vermek istiyordum ama ona bi şekilde karşılık vermiştim ama o bunu yaparken ne hissettiğimi bilmiyordu. Evet ve bense bunu gidip ona anlatmalıyım. Bu böyle devam edemez ki sonuçta...
Meleğin odasının önüne geldim tam kapıyı tıklatacakken eskiden bi kız için kesinlikle açıklama yapmazdım. Ceren'den başka hiçbir kızla konuşmaz hatta onları aşağılardım. Ceren'le bile bi gün oturup uzun uzun konuşmamıştık. Belki de Meleğe balkonda yaptığım o konuşma bi insana kurduğum en uzun cümledir çünki ben hep susmayı seçtim. Susup anlatmamayı...
Birden kapı açıldı o zaman hala elimin havada olduğunu anladım ve indirdim.
Meleğin ağlayan suratıyla karşılaştım. O beni umursamamıştı hem de iki kere. Ben de hiç birşey olmamış gibi arkamı döndüm ve odama doğru ilerlemeye başladım. "Neden ağladın diye sormayacak mısın?" dedi. Aslında merak etmiştim ama sormayacaktım. Hiç kimse ama hiç kimse için kendi karakter ve özelliklerimden vaz geçemezdim. "Hayır." dedim arkam dönük bir şekilde ve odama girdim.
Sabah kahvaltıda Melek yoktu. Dün gece içim içimi yemiş uyuyamamıştım. "Melek nerde kızım?" diye sordu annem. "Bilmiyorum hanımım odasında yoktu ben burdadır diye düşünmüştüm." dedi Leyla. "Kızım iyi baktın mi etrafa? Belki banyoda filandır." dedi. "Yok efendim ben baktım her yere yoktu. Bahçeye filan da bakayım şimdi ama sanmıyorum. Melek Hanım bu saatte genelde yeni uyanmış olur." dedi. Hay benim eşek kafam dün gece neden sormadın ki ağladığını. On onbeş dakika sonra Leyla geldi ve hiç bir yerle olmadığını söyledi. İyice telaşlanmaya başlamıştım. Aradım açmayacağını tahmin ederek.
"Nerdesin sen kızım?" dedim açar açmaz. "Haber vermeden gittim ama sen dün gece beni biraz umursasaydın şu an yanımda olurdun zaten. Ben bu gün yokum yarın sabah kahvaltısına dönmüş olurum merak etmeyin güvendeyim." dedi ve kapattı. Sesi o kadar kötü geliyordu ki. Ne yaptım ben yine of...
Meleğin ağzından
Uçakta hala bu yaptığımdan pişman olmamak için dua ediyordum çünki beş parasız yanımda eskiden sevdiğim çocuk…
Dün Kaan beni öyle bırakınca çok sinir olmuştum. Suna annemin doğum günüydü bu gün onu böyle bırakamazdım. Antalya’ya gitmem gerekiyordu. Ama hiç param yoktu yani benim para isteyebilecek ne kimsem ne de yüzüm vardı. Ben de Mert’i aradım. Malum eski aşkımın numarasına kadar ezbere biliyoruz. Olanları anlatınca hemen kendi teklif etmişti gitmeyi. Bense kabul etmiştim.
-5 saat sonra-
Suna annemin mezarı başında saatlerce ağladım. Mert’in bu süre zarfında beni yalnız bırakması çok iyi olmuştu. Şimdi dönüş zamanıydı fakat bu gün için uçak bileti kalmamıştı.
“Otobüsle dönelim burada kalacak yerimiz yok.” dedim. “Kalacak yerimiz çok aslında.” Dedi. “Olmaz benim dönmem lazım. Hem Kaan yaklaşık yüz kere aramış. Çok merak etmiştir. Hadi dönelim. Otobüs bileti alalım hadi.” Dedim. “Tamam sen bilirsin.” Dedi. Otogara gittik ve bilet aldık. Şans işte on dakika sonraya bilet vardı ve iki kişilik yerde. Yolculuk 10 saat sürecekti çok fazlaydı ama gece olduğu için uyuyarak geçirebilirdim. “Melek yolculuk uzun ve sana itraf etmek istediğim şeyler var.” Dedi Mert. “Tabi söyle. Dinlerim.” Dedim.
“Bak Melek nasıl söylenir bilmiyorum. Ben seni sen beni sevmeden önce seviyordum. Ama bütün gerçekleri sen ve Kaan’dan önce biliyordum. Sizin birlikte olmanız gerektiğini her şeyi. Annem bana anlatmıştı. Benim sana açılmaya karar verdiğim gün oldu her şey açılmaya karar verdiğim gün Antalya’dan gitmeye karar verdiğim günde oldu aynı zamanda. Şimdi aklında onca soru var ‘neden o kadar kızla beraber oldu?’ bunlardan biri fakat benim seni unutmam gerekti çünki ben seni sevdiğimi sana itraf edseydim eğer kendim gibi olurdum. Gerçek ben olurdum anladın mı? Ailemin istediği erkek değil… Bu yüzden Melek sena açılamadım. Babam hasta ve işleri yürütmesi gereken biriyim. Hep sorumluluk sahibi olmak zorunda kaldım. Hiç yaptığım yanlışarı kapatan biri olmadı. Ben hep yalnızdım Melek onca servetin, kalabalığın içinde yalnızdım. Neden bunları söyleyip seni zor durumda bıraktığımı de merak ediyorsun. Ben seni Kaan’la görmeye dayanamıyorum. Onunla birlikte olmana dayanamıyorum. Ben senin yanına elbet bir gün dönecektim Melek. O gelişimde sana evlenme teklif edecektim. Ama şimdi gözümün önünde hiç sevmediğin bir adamla beraber olman ya da olmak zorunda olman benim canımı yakıyor. Bak şimdi eşer şimdi istersen bu arabadan inip kaçarız bizi kimse bulamaz. Beraber çok güzel bi hayat süreriz anladın mı? Çok güzel bi hayat….”
![](https://img.wattpad.com/cover/14173774-288-k784741.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Hayaller?
Conto"Hayatta bazı şeylerin geç olması hiç olmamasından daha iyidir." Bi gerçekler vardır bir de hayaller. Hayatı olduğu gibi kabul etmiş bir erkek... Hayallerini gerçekleştirmeyi hayal eden bir kız... Evlenmeye zorlanan iki küçük sanılan büyük kalple...