Peki Hayaller?

FİNAL

MERHABA BENİM TATLI OKURLARIM...

HİKAYEMİN SONUNA GELMİŞ BULUNMAKTAYIZ BİR ÇOĞUN BURAYI OKUMUYORSUNUZ AMA OLSUN.

ŞİMDİYE KADAR HİKAYEMİ OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOOOK TEŞEKKÜR EDERİM CANLARIM

EĞER BERABER DEVAM ETMEK İSTERSENİZ YİRMİ İKİ ADLI HİKAYEMİ OKURSUNUZZZZ

İSTEK OLURSA ÖZEL BÖLÜM YAZARIM

HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM

HADİ İYİ OKUMALAR...

--------------

18 YIl SONRA

"Peki anne Mert'e ne oldu?"

"Şu anda hala yanlız ve kendini işlerine vermiş durumda."

"Anne ben hep ilk aşkımın peşinde koşarım, o benim için çok önemli olur diye düşünmüştüm. Mert senin ilk aşkınsa, sen de babamla mutluysan...."

"Kızım ilkler her zaman önemlidir. Baban da zaten benim ilkim. Sadece ilk aşık olduğum insan değil. Onun da ilk aşkı benim fakat ilk sevgilsi ben değilim mesela."

"Neler dönüyor yine burda anne! Sen var ya... Yine kızına aşk hakkında nasihat veriyosun değil mi? Ba senden cesaret alıyor bu."

"Düzgün konuş karşında arkadaşın yok."

"Seninlr mi konuşuyorum ben? Kendi işine bak!"

"Aaa yeter ama. Sakin olun! Kaç yaşındasınız siz?

"17!"

"16"

Evet...evet... Kaan'la evlendik ve çok mutluyuz. 4 tane dünyalar tatlısı meleğim var.

17 yaşında bir oğlum var adı Demir. Kardeşlerine karşı aşırı korumacı bir abi. Özellekle kız kardeşi Mevsime karşı.

16 yaşında Mevsim adında bir kzım var. Aşka düşkün oluşu ve güzel oluşu abisini deli eden en önemli özelliği.

14 yaşında ikizlerim var. Evet ikiz... İki erkek... Doruk ve Deniz. Onlardan yana sıkıntım yok. Bilgisayar oyunlarında yaşayan iki bağımlı gibiler.

~~~~~

"Demir annem ne yapmış biliyor musun?" dedi Melek yemekte heycanla. "Ne?" dedi Demir umursamaz bir tavırla. "Şııtt baban duyacak. Doğum günü hediyesi dedim ya!" dedim Mevsime dönüp kızarak. "Ne yaptın anne ben bulamadım bişey." dedi Demir. Konu ilgisini çekmiş olmalı telefonunu cebine koydu. "Anne Demirden sır çıkmaz." dedi Mevsim Demir'e sarılırken. "Demir tutar belki ama senin tutamadığın anladık!" dedim. "Yaa anne... Abime güvendiğin için yoksa cidden söylemem." dedi dudaklarını büzerek. "Sallama lan. Arkadaşlarının bile gelip sırrını bana anlatıyorsun sen. Bu arada sen işine gelince abi diyosun çakal seni. " dedi Doruk Mevsim'in saçını karıştırırken. "Olmaz sana da söylemeyecektim de yakalandım. Demir sana da süpriz olsun tamam mı?" Dedim yüzünü okşarken.

"Tamam annelerin en güzeli. Hadi ben arkadaşlarla buluşacağım. Seni seviyorum." dedi anlımdan öptü ve hızlıca odadan çıktı. "Çok geç kalma! " diye bağırdım arkasından ama ne fayda. Laf dinletemiyordum ki kereteya.

~~~~~

"İYKİ DOĞDUN KAAN... İYKİ DOĞDUN KAAN... İYKİ DOĞDUN.. İYKİ DOĞDUN.. İYKİ DOĞDUN SANA...."

Kaç tane mum var burda."

Hepimiz birbirimize baktık ve "Otuz dokuz.." diye bağırdık.

"Baba hepsini tek nefeste üflemek konusundaki fikrini alabilir miyim" dedi Doruk.

"Baba yardıma ihtiyacın var mı?" dedi Deniz.

"Hadi hep beraber üfleyelim." dedi Mevsim.

Herkesin onaylayıcı bakışlarından sonra

Üçten geriye doğru saymaya başladık

Üç

İki

Bir ve karanlık.

Karanlık olduğunda çocuklar gitti ve ben de ışıkları kısık derecede açtım.

Kaan'a sarıldım. Sımsıkı sarıldım hemde. Hiç bırakmayacak gibi. O kendine has kokusunu derin derin içime çektim. Yıllarca değişmeyen, içime çektikçe hurur buldum o kokuda.

"İyki doğdun hayatım." dedim kulağına doğru.

"Canım iyki benim karım, iyki çocuklarımın annesisin."

"Kaannn! Bu gün iltifat etmesi gereken kişi benim biraz susar mısın!?!?!?!" dedim kaşlarımı çatarak. Dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.

"Hedyee zamanııııı..."dedim ellerimi çırparak.

Hedye paketini Kaana doğru uzattım.

"Hadi aç." dedim sabırsızlıkla. Onunsa hedyeyle ilgilendiği filan yoktu. Gözlerimi dudaklarımdan ayırdı ve hediye kutusunu söylenerek açmaya başladı.

"Nasıllll?" dedim heycanla.

"Melek ala ala kitap mı aldın cidden?" dedi şaşırmış gibi bakarak.

"Anlamadın mı sen hala?" dedim gözlerimi büyüterek. Kitabı daha dikkatli incelemeye başladı.

-

-

-

"Melek bu... Yani sen bizim hayatımızı kitap mı yaptın?" dedi fısıltıyla.

"Evet tanıştığımız günden evlendiğimiz güne kadarki zamanını yazdım sevgilim." dedim.

Bana o kadar içten o kadar derin bakıyordu ki... Ona bir kez daha aşık oldum. O gözlerine mühürlendim ve karşımdaki ne kadar yaşlansada yakışıklılığından taviz vermeyen adama yeniden yeniden ve yine aşık oldum...

"Sen bana o kadar soruyu... Yani hepsi bu yüzden miydi?" dedi hayretle.

"Evet sevgilim, senin o ana karşı görüşlerini bu kitabı senin ağzından da yazabilmek için istedim. Sen ne kadar bu işi önemsemesende-"

"Senin benimle evlenmeni benim için en büyük hedye zannediyordum. Ta ki Demir doğana kadar. Sonra Melek sonra Doruk ve Deniz. Onlardan öte hedye veremezsin zaten bana. Ama bu hedye.. Melek bu hedye benim gibi bir adam için gereğinden fazla. Ben bu kadar güzelliği hak edecek bir şey yapmadım Meleğim."

Bense çoktan ağlamaya başlamıştım bile.

Burnumu çekerek konuşmaya "Sen çok daha iyilerine layıksın. Çünki sen ..." Ağlamaktan konuşamıyordum.

Alkış sesleri gelince kapıya doğru döndüm ve 4 yaramazla karşılaştım. "Gelsenize yaramazlar çetesi." dedi Kaan gülerken.

Aile sarılması yaptık.

Bu anı hiçbir şeye değişmem...