❤️~❤️

289 23 1
                                    

Kaan bu sefer vereceğim cevapla şaşıracaktı çünki ben hiçbirşeye yeniden başlamak istemiyordum. Neden her defasında 'yeniden'... Eskden yaşadığıklarımd beni ayakta tutan ama sürekli bi yeniden başlama istediği.

"Bak Kaan ben hiçbirşeye yeniden başlamak istemiyorum. Böyşle iyi. Bu arada benim için partinden olma hem Mert'i de üzmüş oluruz." dedim ve ayağa kalkmak için bi girişimde bulunur bulunmaz beni kolumdan tuttu ve kollarını boynuma doladı. Başta şaşırsamda onun kokusunu seviyordum. Yanında otururken bile burnuma gelen o kokunun sahibine bu kadar yakın olmak ne biliyim karnımda bişeyler olmasına sebep oluyor, başka birşey düşünemez oluyordum.

Uzun bi süre bu şekilde kaldık eliyle saçımı okşuyordu o kadar huzur içindeydim ki... Pozisyondan rahatsız olduğum gerçeğiyle yüzleşmeye başladıkta kötü oluyordum ve en sonunda sessizliği bozdum "Kaan bence.." Demeye kalmadan "Şşşş.." dedi ve beni susturdu. Beni kendinden ayırdı ve ellerini omzuma koydu. "Bak fark ettim ilişkimizde hep benim dediğim oldu. Pardon pardon olmayan ilişkimizde. Şimde tek bir kelime bile etme ve direk odana çık yarın akşam konuşalım tamam mı?" dedi. Benim düşüncelerim... Evet hatırladım sürekli söylemek istediğim ama kimsenin izin vermediği o cümleler...

Cumartesiydi ve okul yoktu. Bizim yaşımızdakiler inek gibi ders çalışıyorlardı fakat bende öyle değildi. Sonuçta okuyarak elde edilen mesleklerden ilerde sıkılırsam o kadar çalıştım diye üzülebilecek bi yapıya sahibim.

Aşağı kahvaltıya indim daha kimse uyanmamıştı. Kızlar beni görünce daha bi hızlandılar "Acele etmeyin bayanlar sadece portakal suyu almaya geldim." dedim. Hemen portakal suyunu doldurdular ve elime verdiler bense evin kapısından çıktım ve bahçede gezmeye karar verdim.

Hiç gündüz gözüyle bu kadar dikkat etmemiştim etrafa meğer ne kadarda güzelmiş heryer. Arkaya gittiğimde küçük bi kedi gördüm. Çok tatlıydı meyvasuyunu bıraktım ve onunla oynamaya başladım. Ne kadar ilk gördüğümüz yerden uzaklaştığımızın farkında değildim.

Birden Kaan ve babasın gördüm hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Duvarın arkasına geçtim ve konuştukarını duymaya çalıştım. "Bak oğlum senin bi kadınla asla zorla evlenmene izin vermicem. Bu yüzden al bu bileti eğitimine Amerika'da devam et. Ben sana gerekli tüm imkanları sağlarım. Zaten Mert de Meleği sevdiğine göre onları evendiririz ve bu işten kurtuluruz." dedi. Nasıl ya Kaan gidecek mi şimdi. Beni Mert'le mi evlendirecler. "Bak baba ben biraz düşünmeliyim. Sana akşam gelip fikrimi söyleyeceğim." dedi Kaan ve yavaşça benim olduğum yere doğru ilerlemeye başladı. Ben de sessiz adımlarla ordan uzaklaştım.

Saat 7 olmuştu ve ben hala odamdaydım. Kaan'a ne diyeceğimi düşünüyordum. Eğer o giderse Amerika'ya benim para toplamak için biraz daha zamanım olurdu. Bu eve geldiğimden beri kimse cebime para koymamıştı doğrusu. Belki benim istememi bekliyorlardı öyle bir şeyi de ben yapmayacağıma göre bi iş bulmalıydım.

Birden kapım açıldı ama kim olduğunu anlayamazdım çünki sırtım kapıya dönük bir şekilde uzanıyordum. "Melek?" diye sorgulayıcı bi ses duyduğumda Kaan olduğunu anladım. Şu anda konuşmak istemiyordum. Hem de hiç çünki söyleyecek bişeyim yoktu. Kafam çok karışıktı en iyisi uyuyo numarası yapmak. "Melek... Uyudun heralde." dedi. Sonra bi kapı kapanma sesi duyuldu odadan çıkmış olmalıydı. Banyoya girip sıcak bi duş almak için ayaklandığımda Kaan'ını odada görmemle çığlığı basmam bir oldu.

"Sen uyumuyor muydun?" dedi sırıtarak. "Sen gitmemiş miydin?" dedim elimi belime koyarak. "Bak Melek bana gerçek duygu ve düşüncelerini anlatman lazım herşey senin söyleyeceklerine bağlı." dedi. O konuşmayı dinlememiş olsaydım ne demek istediğin anlamazsdım.

Önümde iki seçenek. Kaan'ı seviyrum. Bunu kabul ettim.

Ya onunla gerçekten mutlu olucam ama zorla evlendirilme durumu olacak ve biz ne kadar beraberken mutlu olsak da başkalarının bizim için çizdiği hayatı yaşıcaz.

Ya da Kaan Amerika'ya gidecek ve ben de 18ime kadar burda yaşayacağım. Sonra başak bi hayat kuracağım kendime eğer beni sevmeye devam ederse onu bekleyeceğim.

Ama Amerika işini bildiğimi bilmemeli. Bu yüzden de ona bu konuyu çaktırmadan anlstmalıyım hatta ona direk sevmediğimi söylemeliyim ki gitsin. "Bak Kaan belki bana kızacaksın bana umut verdin diyeceksin ama bunu yapmam gerek. Sana gerçekleri söylemeliyim. Ben seni hiç bir zaman sevmedim. Hep sevmeye çalıştım ama olmadı, yapamadım. Zorla bize verilen bi hayatı kabul etmek istemiyorum. Beni anlamaya çalış lütfen." dedim. Daha doğrusu diyebildim göz yaşalarım gerisine izin vermedi. "Tamam Melek. Bundan sonra çok rahat edeceksin. Sana hayatında mutluluklar..." dedi ve kapıyı açtı "Melek, senden son bir şey isteyebilir miyim?" diyince kafamı aşağı yukarı salladım. "Sana sarılabilir miyim?" diyince tekrar kafamı aşağı yukarı salladım.

Yaklaştı ve beni boynumdan sardı. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi... O güzel kokusunu son kez içime çektim, son kez huzur bulduğum o kokuya kendimi teslim ettim...

Seni seviyorum Kaan lütfen beni affet.

Peki Hayaller?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin