Medya: Me, Myself And İ
Ormanda yürürken içimde garip bir his vardı. Sanki burada bir şeyler vardı. Garip bir şeyler.
Yine de umrumda değildi. Ben buraya garip şeyler için gelmemiştim. Ağabeyim için gelmiştim.
Aniden arkamdan iki tane hışırtı geldi. Hızla arkama döndüğümde arkamda kimse yoktu. Bir hayvandır diye düşündüm. Sonuçta bir ormandaydım. Burada her türlü canlı yaşıyordu. Ve istedikleri yerden geçmeye hakları vardı. Bu düşüncemi, önümde bir kaplumbağa görünce doğruladım.
Ben, tam "Jeff' in cinayet partnerleri burada mıdır?" diye düşünürken yanımdaki çalıdan bir hışırtı daha geldi. O çalıya yaklaştığımda içinden garip bir köpek çıktı. Garip dememin sebebi, kürk renginin kan kırmızısı olması veya pençelerinin normal bir köpekten daha büyük olası değildi. O köpeğe garip dememin sebebi yüzüydü.
Köpeğin yüzünde bir sırıtış vardı. Garip bir sırıtış. 4 dişi insan dişiydi. Gözlerinin için koyu kırmızıydı. Kürkü gibi.
Hayvan gözlerimin içine baktı. Tam da o anda, köpek ağzını açmamasına rağmen yavaş bir havlama duydum. Ve içimden şunu geçirdim "Yaptığım şey yalnış. Jeff' i aramamın hiçbir sebebi yok. Jeff beni bulduğunda beni öldürebilir. Bu yüzden onu aramaktan vazgeçmeliyim. Hatta bu yaptığım şey utanç verici. Bu yüzden neden onu aramayı bırakmıyorum? Hatta bu yaptığım şey öyle kötü ki bu Dünya' dan ayrılmalıyım. Yaşamayı hak etmiyorum. Kendimi boğmalıyım. Kendimi öldürmeliyim." Kafamı hızlıca salladım.
Hayır. Hedefimden ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim. Jeff' i bulmak istiyorum ve bulacağım. Bunun sonunda kendi ölümüm olsa bile.
Köpeğe garip bir bakış attım. Köpek ise kafasını çevirdi(gözlerini oynatamıyordu. Gözleri sabitti.). Sonra benim ilerlediğim yere doğru koştura koştura gitti. Sanki acil bir olay varmış gibi.
Köpeğin arkasından bakakaldım. Sonra omuzlarımı silkip ilerlemeye devam ettim. O hayvanın mutasyonlu olduğunu düşündüm. Ama artık bir hışırtı duyunca sakin kalamayacağım belliydi. İlerlemeye devam ettim. Arkamdan hala hışırtılar geliyordu ve bu benim sinirimi bozmaya başladı. En sonunda öfkeyle arkama döndüm ve
"-Şu çalıları hışırdatmayı bırak! Adam gibi, doğru düzgün bir yerden geç!" diye bağırdım. Keşke öfkeme hakim olsaydım. Çünkü geldiğimden beri hışırtıları yapan şey ortaya çıkınca şoka girdim.
Gelen şey kanlı, turuncu, sivri ve kanlı tırnakları, iki turuncu kuyruğu olan bir yaratıktı. Yaratık başını yana yatırıp bana sırıtınca dişlerinin sivri ve kanlı olduğunu gördüm. Korkuyla birkaç adım geriledim.