Medya: Nomy-Demons
O şey ağzını açarak saldırıya geçince koşmaya başladım. Tabana kuvvet, nereye gittiğime bakmadan koşuyordum. Bu bir dala takılmama sebep oldu. Ayağa kalktım ve tekrar koşmaya başladım. Ama canavar bana yetişti ve beni saçımdan tutup havaya kaldırdı. Sonra beni bir ağaca fırlattı. Ben ayağa kalkmaya çalışırken uçan canavar yanıma geldi ve bana bir pençe attı. Bu, burnumdaki dikişi söktü. Yaratığın gözlerinin içine baktım. Sonra da gözüne yumruk attım. O şey biraz gerileyince diğer gözüne de yumruk attım. Karnına bir dirsek, çeneye bir yumruk daha ve de bir kafa... Ve kaç!
Tabana kuvvet koşuyordum yine. Tüm gücüme kullanıyordum, ama birden karnım ağrımaya başladı. Bu sıradan bir karın ağrısı değildi. Bu ağrı yürümemi engelliyordu. Acıdan dolayı arkamdaki tehlikeye rağmen koşmayı bırakıp yürümeye başladım. Ama karın ağrım gittikçe arttı ve bende durmak zorunda kaldım. Karın ağrım öyle kötüleşti ki dizlerimin üstüne çöktüm. Jeff' in saldırdığı gece haricinde ömrümde böyle bir acı hissetmemiştim. Ağrı, sanki birileri karnımı deşiyormuş gibi hissettiriyordu. Buna neyin sebep olduğunu bilmiyordum. Belki açlıktandı, belki de yorgunluktan.
Ama acele etmem gerekiyordu. Çünkü canavar yaklaşıyordu.
Kafamı çevirip arkama baktığımda ödüm patladı. Çünkü o şey tam da arkamdaydı. Pençesiyle kafama vurdu ve bende kafamı bir taşa çarptım.
Bayılmadan önce hatırladığım tek şey kanımın kokusu ve bir köpek havlamasıydı...