Bölüm 19: Geldik

150 14 7
                                    

Medya: Jt Music: Another Five
Nights
Not: #death' ta 8.' yiz(içeriğinde çok ölüm olmamasına rağmen). Hepinize teşekkür ederim.
LONG DOG' DAN
Sahibimin yere yığıldığını görünce, istemeyerek onu bırakıp eve doğru koşmaya başladım.
Kapıya varınca kapıyı tırmalamaya başladım. Kapı açılınca da içeri fırladım.
Beni anlamayacaklarını, söylediklerimi havlama olarak duyacaklarını unutup bağırmaya başladım.
"-Acil durum! Aacil durum! Jeff' i kaçırdılar! Jeff' i kaçırdılar! Acil durum!" Grinny Cat bana tısladı.
"-Long Dog, biraz sus! Uyuyorum burada."
"-Senin uykuna başlarım! Jeff' i kaçırdılar Jeff' i!!"
"-O salak sahibin ne yapıyordu o sırada?"
"-SENİ GEBERTİRİM GRİNNY CAT! SENİ PARÇALARA AYIRIRIM! BURAYA GEL!!"
"-Geliyorum, bekle. Amma tantana yaptın sende..."
"-GRİNNY CAT!!! LİU YERE YIĞILDI!"
Grinny Cat alaycı halinden endişeli bir hale geçti.
"-Yere mi yığıldı?"
"-Evet. Hem de hiçbir sebep yokken. Hepiniz yanıma gelin."
Tüm CreepyPet' leri yanıma toplayıp olayı kısaca özetledim. Onlar da sahiplerine anlattılar.
"-Eee, şimdi ne yapmalıyız?"
"-İlk önce sahibime ulaşmalıyız, sonra Jeff' in yerini tespit etmeliyiz. Ondan sonra da onu kurtarmalıyız." Jack bana bir soru sordu.
"-O kişinin kim olduğunu gördün mü?" Kafamı salladım.
"-Hayır. Sadece kolunu gördüm. Açık kahverengi giysiliydi(diğer CreepyPet' ler söylediklerimi sahiplerine çeviriyorlardı)."
"-Yani Liu' nun giydiğiyle aynı." Jack' in ne demek istediğini anlamıştım. Kafamı salladım.
"-İmkansız. Liu o sırada Jeff' in karşısındaydı. Onu kaçırmayı bırak, arkasına bile geçemezdi."
"-Peki kim olabilir?" Laughing Jack, adaşını dürttü.
"-Jack, Liu' yla tanıştığımız günü hatırla." Cat Hunter araya girdi.
"-O gün ne oldu?" Jack' in hareketlerinden utandığını anlamıştı. Sağ elini ensesine attı.
"-Eee, şey. Ona saldırmaya çalışmış olabilirim." Nee!!!
Jack' e hırlayınca gergince devam etti. "Ama acıkmıştım, kendimi tutamadım."
"-Jack...(Sesim hırlama olarak çıkmıştı.)
"-Zaten ona saldıramadım Long Dog. Ağabeyi ve Laughing Jack izin vermedi." Bu ona diktiğim vahşi bakışları durdurmadı. Laughing Jill, Jack' e bir soru sordu.
"-Liu' da bir değişiklik var mıydı Jack?"
"-Evet. Gözleri siyahlaşmış ve küçülmüştü. Jeff ona yaklaşınca ona kötü bir bakış attı ve bıçakla ona saldırmaya çalıştı. Slenderman onu dokungacıyla vurarak bayılttı."
"-NEEE!! Slenderman' i bulduğumda onu parçalayacağım!!" Smile Dog bana baktı.
"-Slenderman seni parçalamasın?" Öfkeyle soludum.
"-En azından ona zarar vereceğim." Laughing Jack ve Laughing Jill birbirine baktı.
"-Sence biri onu kontrol mu ediyordu?" Laughing Jill kafasını salladı.
"-Kim olduğunu bilmiyorum ama onu görürsem parçalayacağım!!" Direk dışarı fırladım. Evdeki herkes de peşimden dışarı çıktı.
Koşa koşa Liu' nun yanına geri döndüm.
Onda fark ettiğim ilk şey alnının kanadığı ve gözlerinin kapalı olmasıydı. Endişeyle onu sarstım.
"-Liu! Kalk! Dediğini yaptım! Eve gittim! Ve herkesi getirdim! Hadi kalk!"
Liu sonunda gözlerini yavaşça açtı. Yüzüne baktığımda ağzından da kan geldiğini gördüm.
"-Long Dog..." Elini kaldırıp beni okşadı. "İyi köpek..."
Clockwork ve Laughing Jill onu ayağa kalkınca karnının bir şeyle delindiğini, ve yaradan kanla beraber bir sıvı geldiğini gördüm.
"-Bana saldırdı... Beni yaraladı." Nefes nefeseydi. Çok zor nefes alıyordu.
"-Kim?"
"-S... Sully."
"-O kim?!"
"-T... taklit... çim." Liu bunu söyledikten sonra kendinden geçti. Laughing Jack onu kucağına aldı.
"-Ben Liu' yu Ann' e götürüyordum. Kendinize iyi bakın."
Laughing Jack, Nurse Ann' in evine doğru yola çıktı. Ben ise sahibim için endişeleniyordum. Smile Dog' un topallayarak yanıma geldiğini gördüm. Sağ patisinden kan geliyordu ve patisine basamıyordu. Onun da ağzından kan akıyordu ve titriyordu. Birkaç yerinde bıçak izi vardı. En çok ta patisinde.
O da nefes nefeseydi.
Gözlerim dolmuş bir halde ilk CreepyPet' e döndüm.
"-Smile Dog. Ben gittikten sonra ne oldu?" Smile Dog soluklanıp anlatmaya başladı.
"-Liu' nun taklitçisi... O geri döndü... Liu' ya çok benziyordu... Gözleri... simsiyahtı... ve küçüktü... Liu' yu ve beni bıçakladı... Sonra ona... Jeff' in... öleceğini söyledi. Onu ya... Liu' nun öldüreceğini... ya da... kendi elleriyle öldüreceğini... söyledi..." Acaba Herobrine Liu' nun bedenini mi kopyalamıştı? Ama eğer bu işte Herobrine' ın parmağı varsa, Liu' nun kopyasının gözlerinin rengi beyaz olmalıydı. Siyah değil.
Tüm Creepypasta' lar birbirine baktı. Buna bir anlam verememişlerdi.
Bu sırada Mr. Pickles' ın garip davranmaya başladığını fark ettim. Havaya, göç eden bir kuş sürüsüne bakıyordu.
Birden kuyruğu havaya kalkıp hızlıca dönmeye paşladı. Dişleri gözüktü ve gözleri siyahlaştı. Tüyleri dikleşti. Garip, anlayamadığım bir dilde konuşmaya başladı. Bunu sadece ben fark etmemiştim. Diğer tüm Creepypasta ve CreepyPet' ler ona bakıyordu.
Aniden göç eden kuş sürüsü geriye, buraya döndü. Sonra da yere indi.
Sürüdeki kuşların hepsinin gözleri simsiyahtı. Mr. Pickles onlarla aynı, garip dilde konuşmaya başladı. Kuşlar kafalarını salladılar ve aynı dilde konuşmaya başladılar. Bu sırada kanatlarıyla Zalgo' nun kalesini işaret ediyorlardı. Mr. Pickles başını salladı ve kuşların gozlerini eski haline çevirdi. Kuşlar göç etmeye devam ettiler. Mr. Pickles bize döndü.
"-Kuşlar Jeff' i kaçıran kişinin Liu' ya benzediğini onayladılar. Onu siyah, içinden sisler çıkan, kasvetli bir kalenin içine götürmüşler. Kuşların kaleye kasvetli demelerinin sebebi kaleye yaklaştıklarında korkmaya başlamaları." Red Angel Mr. Pickles' ın dediklerini çevirince hepimiz (yani eski tüm Creepypasta ve CreepyPet' ler)bakıştık. Çünkü burasının neresi olduğunu çok iyi biliyorduk: Zalgo' nun kalesi

Liu Ve JeffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin