Bölüm 16: Günaydın, Dışarı Çık

192 15 17
                                    

Medya: Odjbox-Otto Croy ve Liu(Jeff' in gardrobundaki giysilerle)
Not: Merhaba yeni okuyucumuz NihanKurt04. Umarım bu kitapta istediğin şeyi bulursun.
Not 2: Denize gittiğimizden dolayı yeni bölüm gelmedi.
Eve vardığımızda akşam yemeği yedikten sonra odalarımıza çekildik. Benim şimdilik odam yok, bu yüzden Jeff' le beraber kalıyorum(aynı yatakta yattığımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz). Odada CreepyPet' lerimiz de var. Bu yüzden oda biraz sıkışık(anlayamadığım bir sebepten dolayı CreepyPet' lerle aynı yatağı paylaşıyoruz), ama oda yine de yaşanabilir. Oda, Jeff' in favori renkleriyle (beyaz ve siyah)boyalı. Odada ayrıca bir gardırop ve kanlı bir masa var. Masanın üstünde bir katilin cinayet işlemek için ihtiyacı olan her türlü eşya vardı. Sapına kadar kanlar içinde bıçaklar, makaslar, satırlar, çekiçler, neşterler ve tabancalar...
Artı kanlar içinde işkence aletleri vardı. Bu aletler o kadar fazlaydı ki bazıları beyaz, kanlı bir çantanın içine bile koyulmuştu. Yatağa yöneldim ve Long Dog' u da yatağıma alıp yattım.
Sabah kalktığımda Long Dog yanımda değildi ve masanın üstünde bir not vardı. Dün orada olmayan bir not.
Liu
Günaydın. Biz, sen uyurken kahvaltı ettik. Senin kahvaltın mutfakta. Kahvaltını yaptıktan bir süre sonra Long Dog' la beraber dışarı çık. Ben seni Smile Dog' la dışarıda bekliyorum. İkinizle de özel bir işim var.
Not: Giysilerini yıkadım ve kapının koluna koydum. Üstündekiler gardırobumdaki giysiler. İstersen bunlarla da aşağı gelebilirsin.
Not 2: Seni öldüreceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun. Ayrıca ben bunu denesem bile Long Dog seni korumaya çalışacaktır, inan bana.
Not 3: Sana bir süprizim bile var.
Not 4: Kahvaltıyı iyi yap Liu. Çünkü çok yorulacaksın.
Ağabeyin Jeff' ten
Jeff' in benimle nasıl bir işinin olduğunu bilmiyordum. Ama eğer Jeff' in bana ihtiyacı varsa, elimden geleni yapacağım. Ama ilk önce bir kahvaltı yapacağım. Üstümdekilerle kapıyı açıp dışarı çıktım. Önce tuvalete gidip yüzümü yıkadım.
Sonra da aşağı indim. İki Jack' e de günaydın dedikten sonra mutfakta girdim. Ve orada Grinny Cat ve Long Dog' u kavga ederken buldum. İkisini ayırdıktan sonra Long Dog' la beraber kahvaltı ettim. Tabağı makineye koyduktan sonra Long Dog' la beraber dış kapıya yöneldim. Beni gören Laughing Jack bana seslendi.
"-Liu, nereye?"
"-Jeff beni dışarıya çağırıyor da."
"-Nereden belli?"
"-Bana not yazdı."
"-Onun yazısı mı?"
"-Evet."
"-Peki." Mutfağı işaret etti. "Giderken yanına bir bıçak al Liu."
"-Niye?"
"-Bu ormanda düşmanlarımız da yaşıyor ve her zaman bize saldırmak için pusu kuruyorlar. Ormanda gezeceğimiz zaman yanımıza silah alıyoruz. Hem sen daha acemisin Liu. Seni anında haklarlar."
"-Peki. Söylediğin için teşekkürler Laughing Jack."
"-Yeni katillere eski katiller her zaman yardım etmek zorundadır. Kendine iyi bak Liu. Gerçi yanında Long Dog ve Jeff olacak. Yani zarar görmen imkansız."
"-Peki. Bay bay Laughing Jack. Kendine iyi bak."
"-Sende yeni katil." Mutfaktaki temiz bıçaklardan birini aldım. Sonra da kapıya yöneldim. Long Dog' u çağırmak için sol elimle hafifçe bacağıma vurdum.
"-Long Dog. Gel oğlum. Jeff' in yanına gidiyoruz."
"-Hav hav!" Kapıdan dışarı çıktık ve çevreye bakındık.
Dışarıda kimse yoktu.
Herhalde Jeff bana şaka yapmıştı. Tıpkı eski günlerdeki gibi...
İkimiz eskiden birbirimize çok şaka yapardık. Genellikle o bana şaka yapardı, ben de 1 saat sonra ondan intikamımı alırdım. 4 dakika en iyi şaka kimindi diye tartışır, sonra da birbirimize sarılarak TV seyrederdik.
"-Hrrrrrrrrr! Hav hav hav hav hav! Hrrrrrrr!" Long Dog' a baktım.
"-Long Dog, sorun ne oğlum?" Ben bu soruyu sorar sormaz bir ağacı (başıyla)göstererek daha da yüksek bir sesle havladı. O ağacın arkasında Long Dog' u ragatsız eden bir şey veya birisi olduğu çok açıktı. Ve eğer Long Dog' u rahatsız ediyorsa, beni de rahatsız edebilirdi.
Bıçağımı sıkıca kavrayıp ağaca doğru yavaşça yürümeye başladım.
Ağacın önüne geldiğimde Smile Dog ve Jeff birden ağacın arkasından fırladı ve bıçağı bana doğru indirdi. Bıçağımla karşılayıp geri çekildim.
"-Bizimle işin ne?"
"-Bir planım var. İlk önce savunma yeteneğini test etmek, sonra Long Dog' u anlayabilmeni sağlamak, ondan sonra da sana güçlü bir katilin bilmesi gereken temel şeyleri anlatıp seni bu konuda çalıştıracağım. Tamam mı Liu?"
"-Tamam."
"-Peki. Başlıyoruz o zaman. Bıçağını sıkı tut Liu, çünkü bıçağını düşürürsen sana alma fırsatı tanımayacağım."
"-Peki. Öyle olsun."
İkimiz de bıçakları kaldırıp birbirimize saldırdık.
5 DAKİKA SONRA
"-Tamam. Yeter bu kadar. Şimdi Long Dog' u anlayabilmeni sağlayacağım."
"-Peki bu nasıl olacak?"
"-Sadece biraz kana ve ikinize ihtiyacım olacak."
"-Peki. Evden biraz kan alıp geleyim."
"-Hayır, o manada değil. Bana ikinizin kanı gerekli."
"-Niye?"
"-DNA' larınız karışsın diye."
"-Peki kan alma işlemini nasıl yapacağız? Yani tüple çekecek miyiz, yoksa..."
"-İkiniz de kolunuzu keseceksiniz. Kanınızla her yeri kapalı bir şekil çizeceksiniz (kolay olduğundan dolayı genellikle daire çizilir ). Sonra o sekilin içine gireceksiniz. Ben bir büyü okuyacağım. Sonra da sen Long Dog' u anlayabileceksin.
Ayrıca çok muhteşem bir şekil olmasına gerek yok. Her yeri kapalı olsun yeter." İç geçirdim. Çok işimiz vardı. Ama yapmak zorundaydım. En azından Long Dog için.
İlk önce bıçağı kendi koluma sapladım. Bıçağı iyice derinlere soktuktan sonra kolumdan çıkarttım. Sonra Long Dog' un koluna sapladım. İkimiz de döne döne bir daire çizdikten sonra dairenin içine girdik.
"-Şimdi birbirinize dönün ve ne olursa olsun kafanızı başka bir yere çevirmeyin, veya başka bir yere bakmayın." dedi Jeff.
Yüzümüzü birbirimize dönünce etrafımızdaki kan birden yanmaya başladı ve kırmızı ateş yükseldi.
Etrafıma bakmamak için uğraşırken Long Dog' un çok şanslı olduğunu fark ettim. O, etrafa baksa bile kimse bunu anlayamazdı.
Kafamda hafif bir ağrı başladı. Yine de CreepyPet' imi anlayabilmek için kafamı çevirmedim. Ve ağrı daha da arttı.
Ağrı daha da güçlenirken kırmızı ateş birden yok oldu.
Ateş yok olunca ağrı da kesildi.
"-Eee, Long Dog' u anlayabildin mi?" Ufak bir hayal kırıklığıyla Jeff' e döndüm.
"-Hayır abi."
"-Peki başın ağrıdı mı?"
"-Evet."
"-Tamam o zaman. Bu doğal bir şey. Bana da olmuştu. Yakında Long Dog' u anlayabileceksin."
"-Gerçekten mi? Harika."
"-Evet, öyledir. Şimdi sana güçlü bir katilin bilmesi gerekenleri öğreteceğim. Hazır mısın?"
"-Evet!"
"-Başlayalım o halde." Aniden zihnimde karıncalı ses eşliğinde bir şey duydum: Eve, salona gelin."
Karıncalı ses kesildi. Benim zihnim karardı. Birden bacaklarım tutmadı. Az kalsın düşüyordum. Jeff' e bakınca onun da aynı şeyi yaşadığını gördüm.
"-Jeff, az önce ne oldu?"
"-Slenderman bizi eve çağırıyor. Özel bir duyurusu olmalı. Neyse, biz temel konuları sonra çalışırız. Şimdi salona gitmeliyiz"
"-Peki."
Ve böylece 4 kişilik katil grubu, eve doğru yürümeye başladı.

Liu Ve JeffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin