⦅ 12 ⦆

292 32 2
                                    

iki eli ile sarıldığı koca bardağındaki çikolatalı milkshake'ini bitiren daimon, pipeti ile oynamayı bırakmayarak gürültülü bir ses çıkarttı.

iki çift gözün ona döndüğünü epey sonra fark eden küçük çocuk ablasına sırıttı ve, "kendininkini niye bitirmedin?" diye sordu.

hera işaret ile baş parmağı arasına sıkıştırdığı pipet ile oynamayı bırakarak omuz silkti.

"çok soğukken hızlı içemiyorum."

garsonun üç koca bardağı önlerine koyalı henüz iki dakika olmamışken daimon pipete tek seferde dudağını dayayıp içeceğini bitirmişti.

"ya sen leo?"

arkasına yaslanarak ellerini göğsüne birleştiren genç adam içeceğinden anca iki yudum almıştı.

"sen niye milkshake söylemedin ki?"

leo omuzlarını silkti.

"şekerli şeyleri sevmem."

hayal kırıklığı ile dolan hera ağzı açık ona bakakaldı.

"şekerli şeyleri sevmez misin? ama benim en sevdiğim şeyler şekerli şeylerdir!"

hera masada dirseklerinin üzerinde öne eğilmişken leo mırıldandı.

"biliyorum."

leo'nun ufak sırıtışından içi kıpır kıpır olan genç kız çilekli milkshake'ini kaptı.

daimon'u kalçası ile iteledi ve oturduğu yerden kalkarak masanın karşısındaki leo'nun oturduğu yere kendini bıraktı.

"hadi bir dene."

leo yüzünü diğer yöne çevirerek kızın isteğini geri çevirdi.

hera pipeti leo'nun ağzına sokmaya çalışırken ona daha da uzandı.

"sadece bir dene."

onun bu ısrarcı halinden keyif alsa da onu daha fazla kırmak istemeyen leo, uzanarak pipeti dudaklarının arasına aldı.

hera'nın, pipeti kavrayan dudaklara bakarken yanakları ısındı.

onun yüzünden gözlerini alamayan leo, hera'nın bu kızarışını fark ederek daha büyük bir yudum aldı.

en sonunda geri çekildi ve yutkunduktan sonra dudaklarını ıslatan çilekli sıvıyı dili ile yaladı.

"idare eder."

hera'nın suratı ihanete uğramış gibi bembeyaz kesildi.

"idare eder mi? bu dünyanın en güzel içeceği!" diye açıklama yaptı. sonra onları unutarak kendi kendine konuşmaya devam ederek, "hayatta çilekli milkshakesiz yapamam." diye söylendi.

daimon ablasının bu ani tepkilerine gayet alışkın bir şekilde omuz silkerek bu sefer parmağını bardağına batırarak kalan köpükleri sıyırdı.

dudaklarının arasına sokarak kahverengi köpüğü yalayacakken leo'nun dedikleri ile parmağı havada kaldı.

"melanie de çilekli milkshake hastası."

hera'nın kaşları mutsuzlukla çatıldı ve dudaklarını büzerek istemeden kırılgan bir ses tonu ile konuştu.

"melanie senin sevgilin mi?"

f u n f a i rHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin