leo iki katlı evin önünde dururken arka cebinde titreyen telefonunu eline aldı.
bu, hera'nın onu üçüncü arayışıydı ve genç adam yapmak üzere olduğu şeyde genç kıza ayıracak vakti yoktu.
bu yüzden çaldırış bittikten sonra telefonunun bir daha çalmaması için onu uçak moduna aldı.
zile bastı ve kapı açılıncaya dek ellerini cebine soktu.
sarı saçlı kız ona kapıyı açında pervaza yaslandı ve alt dudağını ısırdı.
"doğru mu görüyorum? sevgilim sonunda beni görmeye evime mi gelmiş?"
ellerini ona uzattı ve onu içeriye davet etti.
leo tek elini cebinden çıkararak kızınkini tutarak içeri girdi.
kollarını boynuna uzatarak leo'yu kendine çekti ve parmak ucunda yükselerek onu öptü.
sert öpücüğü ile dişlerini genç adamın dudaklarına geçirerek hafifçe çekiştirdi ve ağzının içine doğru tahrik edici bir şekilde inledi.
elleri ensesindeki saçları çekiştirmeyi bırakarak genç adamın sert göğsüne indi ve daha da aşağılara kayarak kemerine geldi.
kemerinden çekiştirerek onu kendine bastırırken göğsülerini adamın sert gövdesine yasladı.
öpüşmelerini kesti fakat dudaklarının yakınlığını ayırmadan cilveli bir şekilde kıkırdadı.
leo elleri belinde olan genç kızı bileğinden tutarak kendinden uzaklaştırdı.
"konuşmaya geldim." dedi ona tepkisizce bakarak.
sarah başını eğdi ve genç adamın boynunu emerek inledi.
kalçalarını ve göğsünü ona bastırırken kıvranıyordu.
leo'yu istiyordu.
"konuşuruz." dedi diliyle kızarttığı tenin üzerinden geçmeden önce. "hatta ben işimi yaparken sen konuş, ben dinlerim."
çenesine bir sulu bir öpücük kondurdu ve hareket etmesine olanak sağlayacak kadar geri çekilerek büstiyerinin ucundan çekiştirdi.
başının üzerinden geçirdi ve beyaz sütyeni ile genç adamın karşısında dikildi.
leo ona bakarken dolgun alt dudağını ısırdı ve parmakları bu sefer sırtındaki kopçasına ulaştı.
uzun kirpiklerinin altından ona tahrik edici bir bakış atarken askılarını omuzlarından indirdi.
sütyeninin yere düşmesine izin vererek sertleşmiş göğüs uçlarının üzerinde parmaklarını gezindirerek leo'nun bakışlarının çıplak tenine kaymasını sağladı.
"ne konuşacaktık sevgilim?" diye dudaklarını yalarken sordu.
leo kırmızı tırnakların çıplak tende aldığı yolu gözü ile takip ederken cevap vermedi.
sonra gözlerini sertçe birkaç kez kırptıktan sonra bakışlarını göğüslerinden ayırdı.
"ciddi düşünüyorum." ince kaşları havalanmış, diyeceklerini sahte bir merakla bekleyen kızın gözlerinin içine baktı. "başkası ile."
sarah dolgulu dudaklarını büzdü ve bakışlarını tavana kaldırdı.
sonra kirpiklerini birkaç kez kırpıştırdı ve astığı dudakları ile ona baktı.
"bu sana artık sevgilim diyemeyeceğim anlamına mı geliyor?"
leo başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
f u n f a i r
Romance❝ ℋ er gün onu görebilmek adına küçük kardeşimi lunaparka götürüyordum. ❞ - short story