Amerika-Boston MABavuluma son eşyalarımı yerleştirip yatağıma oturdum. Etrafıma söyle bir baktim bu odayı özlicektim.
Ayağa kalkıp aynanın karşısında son kez kendime bakıp çıktım odadan. Merdivenlerden aşagiya indiğimde ailem hazırlanmış beni bekliyordu
"Nerde kaldın çağın bir ara hıç inmiceksin sandım."- bunu diyen annemdi evet türkiyeye gitmek için can atıyordu. Babama baktığımda ise duşunceli gibiydi.
"Geldim işte, bu arada dylan nerde mutlaka beni uğurlamaya geleceğini söylemişti" dediğim sırada kapı caldı, kapıyı açtığımda karşımda saçları dağılmış arkadaşım vardı
"Ah! Bir an alarmın çaldığını duymadım." Sempatik haline güldüm
"Sorun değil bizde şimdi cıkıyoruz."
Sonunda evden ayrılmıştık. Arabadayken camdan dışarıya bakıyordum acaba bir daha ne zaman gelebilirim buraya, belkide bir daha gelmem. Ama özliceğim kesindi
Boston'a ben 7 yaşındayken taşınmıştık. Burada yaşamak türkiyede yaşamaktan çok farklıydı ama alışmıştım. Hem ingilizceyide öğrenmem zor olmamıstı hem arkadaşlarım hemde aldığım dersler sayesinde kolay olmuştu.
Yan tarafa baktığımda dylan üzgün gibiydi, benim gitmemi istemiyordu ama zorundaydık artık burda yaşayamazdık.
Dylanla liseye başlarken tanışmıstım onunla cabucak iyi arkadaş olmuştuk o çok iyi birisi gerçekten.
Havaalanına geldiğimizi fark edince arabadan inip bavulları aldık.
Aslında çok merak ediyorum istanbulu ve o güzel insanları.
İşlemler halledilince vedalaşma geldi. Biz buraya geldikten sonra diğer arkadaşlarımda beni uğurlamaya gelmişti hepsiyle teker teker vedalaştım. Anaos sesini duyunca ayrıldık son kez dylana sarıldım ve kulağına fısıldadım
"Seni asla unutmicam ve seni hep sevicem" diyip daha sıkı sarıldım. O arada fark ettim gözümden yaşlar yavaşca döküldü ona baktığımda onunda benden kalır yanı yoktu.
-
Uçağa binince içime bir heyecan kalpladı. Geride sevdiklerimi bırakıyordum ama kim bilir şimdi daha iyi arkadaşlarım olabilirdi.Saatlerce suren uçaktan sonra nihayet annemin beni uyandırmasıyla gelmiştik istanbula. Bavulları aldığımızda amcamın bizi beklediğini gördüm. Babamlar sarılırken bende az çok hatırladığım amcama bakıyordum. Bana baktığında kocaman gülümsedi
"Inanmiyorum bu çağın mı ne kadarda büyümüş" hep yedi yaşında olucak değildim tabiki buyucektim. Türkce konuşmayı biliyordum ve kesinlikle ailem benim unutmamam için bu konuda üstumde durmuşlardı. Bence türksen kendi dilini unutmamak gerekirdi.Ama ben hep ingilizce konuştuğum için türkce konuşunca biraz komik oluyordum. Yanıma gelip banada sarıldı. Arabaya bindigimizde yolculuk boyunca annem babam ve amcam konuştular bense dylanla yazışıyordum.
Sonunda amcamım evine geldıgımızde kapıyı hizmetcı acmisti halbuki ben amcamın zengin ve şirket sahibi birisi olduğunu bilmiyordum. Amcam hakında pek bir şey bilmemem garip gelebilirdi babam bana pek amcamı anlatmamıştı belki anlattı ama ben dinlememiş bile olabilirim.
Solana geçtıgımizde geniş ve iç acici bir dekora sahipti. Etrafa göz gezdirdiğimde benim yaşlarımda bir kız gördüm.
Kız tebessüm edip "hoşgeldiniz" dedi. Annem ve babam kıza sarıldıklarında sanki ben evlatlığım gibi hissetim çünku bu kızı tanımıyordum. Babam bana dönüp kızı yanıma getirdi.
"Bak kızım bu senin kuzenin şimal"
Nedense garip hissetmiştım çünkü bu kızı önceden tanımak isterdim."Merhaba" dedim acaba onlara tatlı gelecek mi gibisinden bir tebessüm ederek. Kız bana kocaman gülümeyerek sarıldı bende karşılık verdim. İçim ısınmıştı bu kıza karşı.
Babam çoktan yanımızdan gitmişti.
Akşam olduğunda hep birlikte masada yemek yiyorduk. Amcamın karısıda çok tatlı kadındı ve annemle iyi anlaşıyorlardı. Bense neden bilmiyorum garip hissesiyordum.Şimal beni yemekten sonra odasına çıkardı.
"Utangaç mısın?" Sorduğu soruya şaşırdım ben ve utanmak yanyana uymuyorduk bile ben utangaç bir kız değildim.
"Hayır"
"Neden hiç konuşmuyorsun."
"Alışmaya çalışıyorum sadece" sonra sadece etrafımıza bakınmakla yetindik sıkılmaya başlamıstım.
-
Ben daha önce sıkılmak mı demiştim, bir kuzenim olduğu icin çok şanslıydım. Şimalle simdiden çok iyi anlaşmıstık."Bu çok delice sonra ne oldu ki?" Diyip güldü.
"Arabasına binip gitti" diyip bende kahkaha attim. Ona amerikada yaptığım bir çılgınlığı anlatmıştım.
Kapı caldı. Annem kapıdan bize bakıyordu.
"Kızlar bölüyorum ama çağın gidiyoruz." Tamam dedim eve gidicektık.
Evimizi özlemiştim.
Şimalle vedalaştık onunla yarın mutlaka bir şeyler yapıcaktık.
Evimize geldigımizde amcamların evine benzemesede mustakil bahçeli bir evimiz vardı.
Annem direk koltukların ustundeki örtüleri cıkardı.
"Yarın sıkı bir temizlik olmalı" demeye başladı bile bense odamı bulup oraya yerleştim. Odam yedi yaşındaki bir kız odası gibi pembe ve süsluydu.
Yatağima oturup etrafa baktım komadının uzerindeki bibloyu alıp inceledim anneanemin hediyesi. Tekrar yerine koyup yatağa uzandım.
Bakalım yarın beni neler bekliyordu.
•••
Öncelikle bu benim ilk hikayem
Daha önce yazdım ama beğenmedıgım için sildim belki yazım hatalarım olucaktır.
![](https://img.wattpad.com/cover/158603404-288-k475359.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADRIFT
Teen FictionÇağın amerika'dan gelmiş bir kız onun için hayaller sır gibidir. Yeni hayat yeni mücizelerle saklı. Hayatına gizemli birisi girerse ne olur? Hepsini bu hikayede göreceksiniz. ~Hayal güçü olmayanların kanatları yoktur~ ▪14.08.2018