Multi:Çağın
Şu sıralar dinlediğim şarkı sizde dinleyin efkarlanın.
÷
Kuzey elinde tuttuğu fotoğraflarla bana bakıyordu. Ne diceğimi bile bilmiyordum. Açıklama yapacak bir şey bulamıyorum.
"Şey.." kaşını kaldırmış 'ne' gibisinden bakıyordu.
"Bunları sana kim verdi?" Lafı değiştirip ona soru yönelttim. Gözlerim ise ondan çok heryerde geziyordu.
"Lafı değiştirmede cevap ver." demesiyle ona baktım. Gözlerindeki öfkeyle bana bakıyordu. Gerçekten ne söyliceğimi bilmiyordum. Bu fotoğrafları kim ona vermişti merak ediyordum.
"Onu mu seviyorsun?" Kuzeyin sorusuyla kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
"Benimle çıkarken aslında onunladamı-"
"Ne saçmalıyorsun sen. İkinizide idare ediyorum bunu mu demek istiyorsun." Ayağa kalkıp bağırmaya başladım.
"O fotoğraflar hangi cehennemden geldi yada neden sende bilmiyorum,kim çekti onuda bilmiyorum ama sanada hesap vermek zorunda değilim." Sinirle arakama dönüp yürümeye başladım.
Kuzeyin arkamdan bağırdığını duyuyordum. Karşıma çıkan ilk taksiye bindim.
Adama bak ya beni resmen neyle suçladı. Aklıma geldikce sinirleniyordum. Telefonum titriyince,ceketimin cebinden çıkardım. Barkın arıyordu. Açtım.
"Ne var?" Sinirli çıkışımdan ilk baş cevap vermedi.
"Herşey yolunda mı?" Gözlerimi devirdim.
"Herşey mükemmel,herşey harika oldu mu?"
"Çağın. Evimde buluşalım." Diyip telefonu suratıma kapattı. Öfkeyle telefonu cebime koyup,taksiciye adresi söyledim.
Geldiğimizde,parayı ödeyip taksiden indim. Kapıyı çalmaya başladım. Kapı açılınca karşımda belinde havlusuyla beni barkın karşıladı. Gözlerimi büyüterek belinden aşağıya akan su damlacıkları izledim. Başım dönüyordu resmen.
"Senin utanıp arkana dönmen gerekmiyor mu?" Barkının sesini duymamla gözlerimi ona çevirdim. Yanından geçip içeriye girdim.
Tekli koltuğa oturup bağdaş kurdum. Barkın üstü giyinmiş bir şekilde yanıma gelip karşımdaki koltuğa oturdu.
Telefonunu çıkarttıp yerinde iyiçe yayıldı. Napıyor bu?
"Şaka mısın sen?" Gözlerini telefondan ayırmadan kafasını salladı.
"Napıyorsun sen?"
"Sevgilimle mesajlaşıyorum."
demesiyle ellerimi yumruk yaptım."Beni neden çağırdın o zaman."dişlerimi sıkarak konuştum. Telefonu kapattı. Bakışlarını bana çevirdi.
"Kırmızı görmüş boğa gibi niye sinirlisin bu kadar?" Gıcıkca konuşmasıyla sinirle gülmeye başladım.
"Kuzey ikimizin fotoğraflarını bugün gözüme gözüme soktuğu için sinirliyim." Barkın yayıldığı yerden hiç istifini bozmadan bana bakıyordu.
"Fotoğraflarımızı?"diyerek kaşlarını çattı sonra. Koltukta arkama yasladım.
"İkimizin fotoğrafları,sarılırken." Konuşurken yutkunmuştum. Barkın umursamazca bakmaya başladı.
"Bir şey söylemicek misin?" Omuzlarını silkti.
"Ne söylememi istersin?" Rol mi yapıyor yoksa gerçekten mi bu kadar umursamaz çözmüş değilim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADRIFT
Teen FictionÇağın amerika'dan gelmiş bir kız onun için hayaller sır gibidir. Yeni hayat yeni mücizelerle saklı. Hayatına gizemli birisi girerse ne olur? Hepsini bu hikayede göreceksiniz. ~Hayal güçü olmayanların kanatları yoktur~ ▪14.08.2018