Sıcak

35 5 0
                                    

Multimedya- Çağın

•••
O kadar karışık bir evrenki. Bazen insanlar konuşmak istemeyince her şey yazılıp çiziliyor, bir şeyler çiziyorsun sonra bakıyorsun acaba güzel mi yoksa çirkin mi? Yazı yazıyorsun içinden geçenleri ve sonra tekrar bakıyorsun acaba doğru mu değil mi?

Amerikada çok değil ama değer verdiğım insanlar olmuştu. Insanlar çok garipti. Bazıları sevimli bazıları cana yakın ve bazılarıda umursamaz,mesela sokakta iç camaşırla bile gezsen dönüp bakmazlar.

Bizde öyle olmalarıni istemez miyiz zaten.

Neyse bugün üniversite hayatımın ilk günü. Artık istanbulu yavaş yavaş cözmeye başladım şu 3 ay içerisinde ve bir kaç şeylerde yaptık.

Şimal ne kadar deli dolu bir kız olsada benim kuzenim ve iyi bir kız bana bu sureç icersinde baya yardım etti tabi birde onun diğer kardeşi bartu da var gerçekten iyi anlaştık.

Bu 3 ay kuzenlerim sayesinde dolu geçti.

Üniversite 2 sınıfım ve halkla ilişkiler bölümündeyim. Ve kesinlikle şimalle aynı okulda değiliz demek isterdim ama aynı okuldayız hatta iki kuzenimle.

Bugün yeni heycanla yataktan kalkıp sarı saçlarımın porsuklanmış halini aynadan baktım. Gerçekten mükemmellerdi!

Hazırlanıp aşağıya indim. Annem her zamanki gibi kahvesini yudumluyordu.

"Günaydin bebeğim"

"Anne ben bebek değilim." Ve yine aynı muhabbet.

"Olsun sen yinede benim bebeğimsin"
beni süzüp"üstündekiler çok tatlı" ne vardı halimde sadece üstümde unicorn desenleri olan bir pijamam vardı.

"Bu en sevdiğim pijamam" dediğim gibi babam yanımıza geldi.

"Çağın eğer hazırsan çıkalım daha şimalleri alıcaz" babam üstümdekilere bakarken güldü.

"Hiç komik değil" dediğim gibi odama çıktım üniversite için sıradan normal bir kaç bir şey giyip saçlarımıda düzeltip aşağıya indim.

"Hazırım" ikiside bana baktı.

"Evet olmuş genç kız gibi" annem yine beni sinirlendirmeyi başarıyordu.

Sonunda evden çıkıp kuzenlerimide aldık. Şimal sessiz giydi. Okulun önüne gelince hepimiz indik babamla vedalaştım.

Bartu kolunu omzuma atıp benimle uğraşmaya başladı.

"Bak sevgili kuzenim burası amerikadaki üniversiteler gibi olmaz sen elimi tut sakın bırakma yoksa erkekleri dövmek zorunda kalırım." Ve yine sahiplenici abi sözleri.

"Bartu defol git" güldü ve önden yürümeye başladı.
-

Dersten çıktıktan sonra kahve almak için kantine gidiyordum ama birisine çarptım ve onun kahvesi üzerime döküldü.

"Kusura bakma" şuan yanıyordum ama çaktırmıyordum. Çocuğun ellerini üzerime geldi. Peçeteyle üstümü silmeye çalışıyor.

"Napıyorsun ya bırak" mavi gözleriyle bana bakıyordu.

Sonra hiç birşey demeden yanımdan geçip gitti. Arkasından baktım. Aslında ona çarpan bendim, Lavaboyu aramaya başladım.
-
Sadece 2 dersim vardı ve ben sıkılmaya başladım hoca sanki bize inat yavaşca konuşuyor hızlı konuşmaktan korkuyor gibiydi.

Gözlerimi etrafta gezdiriken bugün kantindeki çocukla göz göze geldim.

Tatlı çocuğa benziyordu. Ona tebbessum ettiğimde hiç bir tepki vermeden önüne döndü. Tinlamadı resmen.

Derste daha fazla duramicağımı anlayınca hocadan izin isteyip çıktım.

Bahçeye çıktığımda banklardan birisine oturdum. Hava güneşliydi ama biraz esiyordu. Ve benim hırkam yoktu.

Omuzlarımda bir sıcaklık hissedince o çocuğun üstüme hırkasını bıraktığını gördüm. Tam bir şey dicektim ki okuldan çıkıp gitti. İlk elimdeki hırkayı inceledim sonra dayanamadım bende hırkayı üstüme gecirdim. Elimi çeplerine soktuğumda elime kağıt parçası geldi. Alsam mı diye tereddüt ettim ama aldım.

Kağıdı açtığımda özenle yazılan kağıdı okuyunca şok oldum.

Sabahki kahve olayı için kusura bakma seni yaktım. Ama şimdi üşüyorsun, bu hırka seni sıcak tutar.

•••

ADRIFTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin