Arkadaşlar yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar:)
•••
Ben neden bir güvensizliğin içindeydim. Neden hep olmicak bir hayallere kapılıyordum. Saftım ya ben saf. Şurda tanıyalı kaç ay olmuş kendimi kaptırmıştım. Onu sevmiştim.
Birde aptal gibi onun peşini bırakmayışım var. Neden onu yanımda istiyorum ki? Nerden onu görmek istiyorum. Tanımadığım bir adam için neden hayaller kuruyorum ki.
Hiçbir şey yokmuş gibi şuan karşı masamızda oturuyorlardı. Kalkıp gidesim vardı ama oturmuş onları izliyordum.
Üç ay boyunca halletmem gereken işler var diyip ortadan kayboluyor. Ben onu acaba başına bir şey mi geldi diye düşünürken karşıma bir kızla çıkıyor.
Bende salaklık neden tanımadığın bir insanın peşine takılırsın ki neden.
"Çağın iyi misin?" Diyen kuzeye gözlerimi çevirdim. Sadece suratına bakıyordum.
"Evet iyiyim" içim öyle değildi aslında.
"Kötü görünüyorsun" gözlerim tekrar barkınların masasına kaydığında kızın barkın'ın yanına oturmuş elini göğüsüne koyduğunu gördüm. Hızla masadan kalktım. Kuzeyde ayağa kalkıp hesabı ödedi. Birlikte dışarı çıktık derin bir nefes çektim içime.
Bana noluyor ya? Bu kadar aptal olamazsın çağın. Kendine gel. Daha yeni tanıdığın adam için gözyaşı dökemezsin sen.
Kuzeyle ayrıldıktan sonra eve geldim. Sıcak bir duş aldım.
Bir sevgilisi vardı demek. Bana neden boşuna umit verdi o zaman. Neden bana sarıldı ve en önemlisi neden beni öptü.
O beni öpen tek adamdı. İlkimdi. Bana boşuna umit verip sonra başka kızlarla karşıma çıkamazdı. Bana daha önce sevgilisinin olduğunu söyleseydi ona karşı duygular beslemezdim.
Saat sekiz buçuktu,
Annem ve babam tatile çıkmışlardı. Evlilik yıldönümlerini kutlamak için. Evde tektim. Yanlızdım. Amerikada olsaydım yanlız olmazdım,dylan ve rosie olurdu. Onlarla kesin film acıp mısır patlatıp yerdik. Dylan her zamanki gibi korku filmi seçerdi.
Onları özlüyordum. Arkada netten görüntülü konuşuyorduk. Ama burda yanlızdım iste.
2 saat önceki olayı unatamazdım ama bu saatten sonra barkın diye biride hayatımda olamazdı. Onun bir sevgilisi vardı.
Televizyon açıp boş boş izlemeye başladım. Bir kaç dakika sonra evin etrafında bir insan gölgesi geçtiğini gördüm. Işıklarda açıl değildi zaten hırsız olabilir miydi? Ağaya kalktım.
Gölge perdenin arkasında görünüyordu. Korkmaya başladım. Pijamamin cebine baktım lanet olsunki telefonum odamda kalmıştı. Eğer yukariya çıkarsam hırsız eve girerdi. Elime yandaki heykel şeklindeki bibloyu aldım. Hem ağırdı. Kafasını güzellikle vurabilirdim sonrada onu bayıltıp polisi arardım ve onu hapse tıktırırdım. Arka kapıya gittiğınde gölge tamda ordaydı.
Şuan ecel terleri döküyorum. Ama sımsıkı tutuyorum heykeli. Kapı bir kaç zorlanmadan sonra açıldı. Hırsız içeriye girer girmez kafasına vurdum. İnleyerek yere düştü. Bu sefer ayağımla sırtına vurdum.
"Pislik herif. Sen kimsin benim evime hırsızlık yapabileceksin he!" Diyip bir tekme daha attım.
"Kalkma ayağa seni bağlayıp polisi aramam lazım" neden bağırıp yardım çağirmıyorum ama nedense kendi yollarımdan polise vermeliydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADRIFT
Teen FictionÇağın amerika'dan gelmiş bir kız onun için hayaller sır gibidir. Yeni hayat yeni mücizelerle saklı. Hayatına gizemli birisi girerse ne olur? Hepsini bu hikayede göreceksiniz. ~Hayal güçü olmayanların kanatları yoktur~ ▪14.08.2018